Kanal 7 neden hedef tahtasında?

KANAL 7'nin mason haberinden sonra..(Görüntülerde yalnızca 33. dereceden masonların katılabildiği "şeytana tapma ayini" icra edilmekteydi)

Kanal 7’nin mason ayinleri haberi
Kanal 7 neden hedef tahtasında? Çok önemli bir soru bu sevgili okuyucularım.

2008 yılının önemli medya olaylarından olan Kanal 7 ve Deniz Feneri komplosunu çözmemiz, dünyadaki ve Türkiye’deki medya düzenini de doğru kavramamıza yarayacak çünkü. Birlikte cevaplayalım o zaman bu soruyu..

O günü mutlaka hatırlıyorsunuzdur: Türkiye, 7 Ocak 1997 Pazartesi akşamı Kanal 7 Haber Saati'ne bakıyordu şüphesiz. Günün önemli olayları sıralanıyor ve derken günün bombası patlıyor: “Türkiye'deki 33. dereceden masonların ayin törenlerinden ilginç görüntüler.”

Masonların ne oldukları, kime hizmet ettikleri, ne tür faaliyet gösterdikleri biliniyor artık. Bu konular, bilinen şeyler olduğu için girmek istemiyorum. Fakat çok gizli çalışma metodu uyguladıkları için teşhir edilemediklerinin altını çizelim mi hep beraber?

KANAL 7 ŞOK ETTİ

Hemen belirtelim ki dünyada ilk defa mason mabetlerinde gizli çekimler gerçekleştiriliyordu. Bu iki ayrı locada çekilmiş gizli kamera görüntüleri, dünyada ilk defe Türkiye’de, Kanal 7 Televizyonu'nda yayınlanıyordu.

Üst düzey bürokratlar ve seçkinlerin girebildiği mason localarının ayinlerinin bu dehşet verici görüntülerinin Kanal 7’de yayınlanması olayı, hem Türk halkını, hem de yüksek derecelere ulaşmamış masonları şok etti.

Görüntülerde yalnızca 33. dereceden masonların katılabildiği "şeytana tapma ayini" icra edilmekteydi. Ayini yöneten büyük üstad, locanın ortasında kesilen bir keçinin kanını içiyor ve İbranice bazı dualar okuyarak şeytana tapma ayinini sonuçlandırıyordu: Şeytana tapanların dinlediği müzik vardı fonda. Baştan aşağı beyaz giysiler, kılıçlar, altı köşeli yıldız ve kesilen keçi. Kesilen keçinin kanının bir tasa doldurulması, kafasının bir çubuğa geçirilerek yakılması ve baş masonun İbranice duaları.

Aynı locada kaydedilmiş diğer bir görüntüde ise, masonlar tarafından sürekli olarak inkar edilen masonik “nikah” töreni vardı: Masonluğa kabul edilen iki yeni kişinin göğsüne, masonik ritüellere göre kılıçlar dayanıyor, ölüm iması yapılıyordu.Törene katılanlara ettirilen yeminler ve kullanılan kelimeler insanın kanını donduracak cinstendi: “Yüce Kadoş Şövalyeleri, verdiğin sözü yerine getirmezsen, kalbin, vücudun vahşi atlar tarafından parçalansın. Bedenin kül haline gelsin. Bu küller dört taraftan esen rüzgarlarla dağılsın..."

DÜNYA ÇAPINDA GAZETECİLİK OLAYI

Bütün bu garip sahneler, Türkiye'nin göbeğinde ve İstanbul'da nasıl yaşanıyordu?

Kanal 7’nin mason localarının ayinlerini çekip yayınlaması, dünya çapında bir gazetecilik olayıydı hiç şüphesiz. Ne var ki masonluk, gündemin en üst sıralarına yükselmedi.

Kanal 7’de masonların gizli ayinleri ile ilgili dehşet verici bu görüntüleri izleyenler, bu görüntülerin yankılarını gazetelerinde ve diğer televizyon kanallarında da bulabileceklerini zannettiler. Bu dünyada çapındaki gazetecilik olayı, medyamızda hiç ilgi görmedi. Televizyonlar, yayın akışlarında bu habere en küçük bir yer, bir saniyelik yer dahi vermediler. Gazete ve dergiler, konuyu sayfalarına hiç yansıtamadı; her hangi bir sütunun altında, birkaç satırlık bir yer bile bulamadı bu haber. Masonların kontrolündeki medya kuruluşları bu haberi hasıraltı edebilmek için olağanüstü çaba harcadılar. Yüksek tirajlı "büyük" gazetelerin ve bunların yan kuruluşu durumundaki televizyon kanallarının hiçbirinin bu önemli görüntülere yayınlarında yer vermemeleri, ülkemizde medya düzeninin Yahudilerin, dönmelerin ve masonların kontrolü altında olduğunun bir göstergesi değil miydi? Tam bir sessizlik vardı Türkiye’de bu konuda.

Bilindiği gibi, mason teşkilatı son üç yüzyıldır dünyanın en güçlü ve etkili örgütlerinin başında gelmektedir. Millet kavramının var olmadığı, milletlerin belirli bir plan çerçevesinde dağıtılacağı ve enternasyonal bir dünya devleti kurulacağı idealine ulaşma amacındaki masonlar bugün dünyanın her ülkesinde aktif olarak çalışmalarını sürdürmektedirler. Ancak bunun yanında, ülke siyasetlerine yön veren, milletlerarası ilişkilerde pay sahibi olan, devlet kademelerinde teşkilatlarına bağlı güvenilir masonları görevlendirerek devlet içinde organize olan (İtalya'daki P2 mason locası bunun en çarpıcı örneklerindendir) masonluk örgütü karanlık, gizli ve denetim dışı birçok hususu bugün bünyesinde barındırmaktadır.Masonlukla başı belada olmayan ülke mi var? Dünya basını da ilgilenmedi, masonların ayin töreni haberiyle. Demek ki bütün bir dünyada da medya düzeninin Yahudilerin, dönmelerin ve masonların kontrolü altında olduğu bir gerçekti..

Bu dünya çapındaki sessizliğin sebebi, Kanal 7'nin gizli çekimlerinde de anlaşılıyordu: Mason örgütüne girerken adeta dini bir ritüel yaşıyorlar. Gizli kameranın giremediği bir düşünce odasında bir süre tutuluyor, sonra eğilmeye zorlanarak bir çıtanın altından geçiyorlar. İçeride gözleri bağlıyken, elleriyle yoklamaları istenen bir kılıç göğsüne dayanıyor. "Burada öğrendiklerini dışarıda açıklarsan sonucuna katlanırsın" mesajı bir kez daha sözlü olarak aktarılıyor. Gözlerini açar açmaz gördükleri 'biraderler', yani her hareket ve konuşmalarından önce ellerini boğazlarına götürerek kesme işareti yapan insanlar.

İSRAİL MASONLUK YÜCE KONSEYİ

Kanal 7’de yayınlanan ve dünya çapında bir gazetecilik başarısı olmasına rağmen dünya medya ağına giremeyen “Türkiye'deki 33. dereceden masonların ayin törenleri” haberi, Yahudilerin ve İsrail’in gözünde elbette affedilemez derecede büyük suçtu.

Türkiye’de masonlar, gizli kamera görüntülerinin yayınlanması ile birlikte, ciddi bir tartışma konusu haline geldi. Ancak masonların kontrolündeki bazı medya kuruluşları, Aczimendi Şeyhi Müslüm Gündüz ve Fadime Şahin haberlerini günlerce birinci haber girerek misilleme yaptılar.

Ardından; İsrail Masonluk Yüce Konseyi´nden Türkiye Masonları Büyük Üstadı Necip Arıduru´ya sert bir uyarı geldi. Daha sonra masonluktan ayrılan bazı kişiler tarafından basına sızdırılan 27 Mart 1997 tarihli uyarı metni, Türkiye´de yeni bir dönemin başlangıcı anlamını taşımaktaydı.

´İsrail Yüce Konseyi´ tarafından alınan bu kararların, ´birer birer hayata geçirildiğini´ ve ´28 Şubat Süreci´yle birlikte Türkiye´nin nasıl bir ´badire´ye sürüklendiğini hatırlatmaya, herhalde hiç gerek yok!..


KANAL 7 HEDEF TAHTASI

Kanal 7’nin dünya çapındaki bu gazetecilik başarısı, yanına kar kalamazdı.

28 Şubat Süreci´ni başlatacak kadar Türkiye’yi derinden sarsan bu gazetecilik olayı, Kanal 7’yi de hedef tahtasına taşıdı. 11 yıllık süre içinde Kanal 7 pek çok badireler atlattı.

Kanal 7 kuruluşunda belirlediği duruşunu, milletimizin iç ve dış düşmanlarına karşı aldığı tavrı, izlediği milli yayın çizgisini ve insanımızın gönlünü fetheden haber dilini hiç değiştirmedi. Evet, Kanal 7 hedef tahtasında.. Bugüne kadar başına gelenler.. Son olarak Almanya’da sahneye konan Deniz Feneri i.V oyunu bahane edilerek başlatılan linç girişimi.. ne Kanal 7 yönetimini ve çalışanlarını yıldırdı, ne de yayın politikasını etkiledi. Kanal 7’yi hedef tahtası haline getiren, kendini milletin yanında konumlaması ve milletimizin dostunu dost, düşmanlarını düşman görmesidir.

Ne kadar acıdır ki Atatürk’ün yıllar önce kapatmasına ve yasaklamasına rağmen, bu gün hala mason locaları, zararlı faaliyetlerine ülkemizde devam etmektedirler. Devlet kadrolarına, hatta Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bile sızmayı başaran masonlar ülkemiz ve dünya barışı için büyük tehlike oluşturmaktadır.

Mason locaları, laik devlet yapısına aykırı bir oluşumdur ve bir Yahudi tarikatıdır. Ülkemizde sözde irtica tehlikesinden bahsedenler mason localarından hiç bahsetmemektedirler. Medyanın büyük bir kısmı da masonlara hizmet etmektedir.

Kanal 7 hedef tahtası olmaktan kurtulmak için hiçbir zaman masonlara hizmet etmeyecektir. Yayınlarıyla, dünya güçlerinin, ABD, İngiltere ve İsrail’in bütün bir yeryüzünde sahneye koyduğu oyunları bozmayı sürdürecektir..

Son söz olarak, Kanal 7 yapımı, insanlığın elindeki tek görüntü olan, ibret verici, uyarıcı bu mason ayinleri görüntülerini mutlaka izlemeniz gerektiğini belirteyim. Bu görüntüleri her Türk vatandaşının mutlaka izlemesi gerek. İzleyenlerin de tekrar tekrar izlemesi gerek.

Mustafa Yürekli - Kanal 7
mustafayurekli@gmail.com

Medyanaliz Haberleri