TRABZON (AA) - Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, tavsiye kararlar alan ombudsmanlığa ilişkin, "Bizim gücümüz ne? Bizim gücümüz kararda yazdığımız hukuki inandırıcılıktır." dedi.
Malkoç, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Prof. Dr. Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Ombudsmanlık ve Türkiye'nin 2023 Hedefleri" konulu konferansta yaptığı konuşmada, Kamu Denetçiliği Kurumunun, devletten kamu hizmeti alan insanların karşılaştığı sorun, sıkıntı ve zorlukları mahkemelere gitmeden düzenlemek için kurulduğunu söyledi.
Devletlerin ve kamudaki kurumların ana görevinin vatandaşa hizmet ve vatandaşın memnuniyetini temin etmek olduğunu belirten Malkoç, "Çünkü her şeyin temelinde insan var. Dünyada milyonlarca varlık var. Canlı, cansız, bitki, yer altındaki madenler, yer üstündeki imkanlar. Ama bunların hepsinin varlığının tek bir sebebi var, o da insana hizmet olsun diye." ifadesini kullandı.
Malkoç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın rehberliğinde son 15 yılda Türkiye'de hizmetlerin daha da genişlediğini ve çoğaldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Yollardan gidip geliyorsunuz, havaalanlarını kullanıyorsunuz. Allah göstermesin, hasta olduğunuzda hastanelere gidiyorsunuz. Sizin bu hastane için kullandığınız imkan dünyada birçok devlette yok. Bunları çoğaltabiliriz. Tıpkı bunlar gibi hak ve özgürlüklerin genişletilmesi için anayasal ve yasal düzenlemeler yapıldı. Kamu Denetçiliği Kurumu 2010 yılında anayasa değişikliği ile anayasaya kondu. Tıpkı Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru için. Bu anlattıklarım öğrenci arkadaşlarım için çok fazla bir şey ifade etmez. Ne olmuş yani? Anayasa Mahkemesinde bireysel başvuru hakkı tanınmış. Öyle değil, çok şey değişiyor. Bir sürü mahkeme var, niye ombudsmanlık kurulmuş? İşte konuşarak sorun çözmek var ya akıl eden insan konuşarak sorununu çözecek, mahkemesiz de sorun çözülecek."
- "2021 yılında CİMER'e başvuru sayısı 6,5 milyon"
Türkiye'de vatandaşın derdini dinleyen kurum sayısının 15'i bulduğuna dikkati çeken Malkoç, bu kurumların yöneticileri ile yaptıkları değerlendirme toplantısına ilişkin şu bilgileri paylaştı:
"TBMM Dilekçe Komisyonu, TBMM İnsan Hakları Komisyonu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Kişisel Verileri Koruma Kurumu, kaymakamlık ve valiliklerde açık kapılar, CİMER, Kamu Denetçiliği Kurumu. Dedik ki bunların başkanlarıyla bir toplantı yapalım. Bizim kuruma 2019 yılında 90 bin başvuru oldu. Bizim kurum küçük bir kurum, fazla büyük değil. Hakkaniyet konusunda, hukukun üstünlüğü konusunda, insan hakları konusunda, iyi yönetim ilkeleri konusunda önemliyiz. Ama personelimiz 275 kişi toplam. 90 bin başvuru bize göre büyük bir başvuru. Yeni kurulan, İçişleri Bakanlığınca koordine edilen kaymakamlıklarda ve valiliklerde açık kapılar var. Onun başındaki arkadaş dedi ki '2021 yılında 1 milyon kişi bize müracaat etmiş.' Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi var, CİMER. CİMER'in başkanı söz aldı, 2021 yılında CİMER'e başvuru sayısı 6,5 milyon. Dikkat buyurun 6,5 milyon. Türkiye'nin nüfusu ne kadar? 84-85 milyon. 18 yaşının üzerine biz 'reşit' diyoruz. Demek ki Türkiye'nin nüfusunun 18 yaşından büyük olanların yüzde 10'u oraya başvurmuş."
Şeref Malkoç, bir idarecinin şikayet edilmesinin idareci için iyi bir şey olmadığına işaret ederek, "Kamuda görev yapan yöneticiler için bir sıkıntı. Cumhurbaşkanlığından gidecek şikayet oraya. Can sıkacak, görevini yapacak, evrak gönderecek. Bu zor bir şey ama vatandaş da diyor ki "Arkadaş sen bakan olabilirsin, bakan yardımcısı olabilirsin, vali olabilirsin, belediye başkanı olabilirsin, rektör olabilirsin. Benim işimi doğru yapmazsan seni Cumhurbaşkanına şikayet ederim.' Bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Onun için artık Türkiye bu anlamda dünyadaki hak arama kültürünün yaygınlaşması açısından en önemli ülkelerden birisi." değerlendirmesinde bulundu.
Dünya üzerindeki ombudsmanlık kararlarının tavsiye niteliğinde olduğunu ifade eden Malkoç, şunları kaydetti:
"Bizim gücümüz ne? Bizim gücümüz kararda yazdığımız hukuki inandırıcılıktır. Bizim gücümüz, 'Vatandaş bize şikayet ettiğinde onun şikayetini gerektiği kadar inceledik mi? Araştırdık mı? Kararı yazarken Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine baktık mı? Anayasa Mahkemesinden örnek koyduk mu? Danıştaydan örnek koyduk mu?' budur. Bizim kararlarımız 20 sayfa filandır. Biz diyoruz ki bir bakanın, bakan yardımcısının, genel müdürün, valinin, rektörün, dekanın önüne kamu denetçiliği kararı gittiğinde bunu okuyan o kamu görevlisi 'Benim yaptığım işlemde hukuki eksiklik, insan hakları açısından noksanlık vardır. Kamu denetçiliği bunu tam tespit etmiş.' diyerek uzlaşma diyoruz ya konuşarak anlaşma bu şekilde uysun diye. Bu bir hukuk kültürüdür, hukuki olgunluktur. Çok şükür Türkiye'de bu noktada epey bir mesafe aldık."
Konferansa, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, AK Parti Trabzon İl Başkanı Sezgin Mumcu ile öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.