Numan Kurtulmuş’un ayrılışıyla birlikte il ve ilçe teşkilatlarında yaşanan istifalara ve maddi imkanların kısıtlılığınadikkat çeken Kamalak, sandıktan aldıkları oy oranının başarısız olarak değerlendirilemeyeceğini kaydetti. Yine de beklentilerinin altında oy aldıklarını belirten Kamalak, “Beklentimiz daha yüksekti. Ama bu durum kanaatimizce biryenilgi bir hezimet değildir. İş başına geldiğimizde partinin oy oranı yüzde 1’lerin altındaydı.” dedi.
TV KANALLARINA SİTEM
Hükümetle kavgaya tutuşan Gülen cemaatiyle yakınlaştıkları iddialarına tepki gösteren Saadet lideri, “Bir siyasi partinin genel başkanıyım. Siyasi partilerin muhatabı siyasi partilerdir, cemaatler değil” yorumunu yaptı. ‘Saadet-Cemaat yakınlaşması’ şeklindeki algının oluşmasının sebebinin geçmişte Saadet Partisi’ni görmezden gelen, hatta aleyhinde yayın yapan cemaatin yayın organlarının, AK Parti’yle yaşanan tartışmalardan sonra kendisini ekrana çıkarması, söyleşi yapması olduğunu hatırlatmamız üzerine Mustafa Kamalak, “Dediğiniz doğru. O zamanlar hükümetle birlikteydi” dedi. Sadece cemaat TV’lerine çıktığı algısının oluşmasında görüşlerine yer vermeyen diğer yayın organlarının da rolü olduğunu belirten Kamalak, özellikle Kanal 7’ye sitemde bulunarak, “Kanal 7’ye yalvarıyoruz. ‘Yahu bizi de çıkarın’ diye. ‘Hukukun gereği budur’ diye yalvarıyoruz, ikaz ediyoruz. Ben derdimi, düşüncemi nerede anlatacağım?” ifadelerini kullandı.
“ÜZERİNE GİDİLMELİ”
Paralel Yapı tartışmalarına da değinen Saadet Partisi lideri Kamalak, “Bir hukuksuzluk var ise üzerine sonuna kadar gidilmeli. Biz hukuksuzluğu savunmuyoruz. Bunların üzerine yürümek devletin yetkisi ve sorumluluğu altındadır” şeklinde konuştu.
Kamalak, cemaat mensuplarının 30 Mart seçimlerinden önce kapı kapı dolaşarak CHP’ye oy istemesini ise tasvip etmediğini, vicdani kanaatin esas alınarak hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.
(Akit)