İSTANBUL (AA) - Kamusal Politika ve Demokrasi Çalışmaları Derneğinin (PODEM), Norveç'in Ankara Büyükelçiliği desteği ve Yaşama Dair Vakıf iş birliğiyle yürüttüğü Türkiye'de kadınların siyaset algılarını ölçmeyi hedefleyen araştırmasına katılan kadınların yüzde 59,8'i Türkiye'nin en büyük sorununun "işsizlik"i olduğunu belirtti.
"Kadınların Gözünden Türkiye: Siyaset, Ekonomi ve Toplumsal Meseleler" başlıklı araştırmanın sonuçları, PODEM Yönetim Kurulu Başkanı Can Paker, Norveç'in Ankara Büyükelçisi Vegard Ellefsen ve Yaşama Dair Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Gürer'in katıldığı bir toplantıyla açıklandı.
Araştırma bulgularını, PODEM Proje Yöneticisi Zeynep Gülöz Bakır ve Yaşama Dair Proje Uzmanı Rümeysa Çamdereli paylaştı.
"Keşif çalışması" ve "nicel evre"yi içeren araştırma kapsamında bulanık bilişsel haritalama kullanılarak 84 kadınla derinlemesine görüşme, İstanbul, Çanakkale, İzmir, Bursa, Ankara, Adana, Kayseri, Samsun, Trabzon, Erzurum, Van ve Diyarbakır'da 2 bin 832 kadınla yüz yüze anket çalışması yapıldı.
Araştırma sonuçlarına göre, kadınlar hem siyasetin gergin ortamından, huzursuzluğundan siyasete mesafelerini koruduklarını, siyaset kavramını gündelik hayatlarının dışında bir yapı olarak gördüklerini ifade etti.
Siyaset denildiğinde katılımcıların aklına ilk gelen kavramlar "demokrasi ve oy verme", ikinci kavram "gerginlik, huzursuzluk" oldu.
Katılımcılardan "Siyasetle ilgiliyim." diyenlerin oranı yüzde 21,5, olmadığını doğrudan ifade edenlerin oranı yüzde 39,2 oldu. Siyasete ilgi en çok orta yaş grubunda, en düşük olduğu yaş grubu ise 50 yaş üstü. Siyasete ilgi, sosyo-ekonomik düzey azaldıkça artıyor.
Katılımcıların yüzde 39,7'si siyasetin hayatını etkilediğini, yüzde 37,4'ü topluma faydalı olduğunu düşündüğünü ifade ederken, yüzde 37,6'sı kendisini siyasetin dışında hissediyor.
"Günümüzdeki siyasi gerilimler huzurumu kaçırıyor." ifadesine katılanların oranı yüzde 54,9, katılmayanların oranı yüzde 16,5, kararsızların oranı yüzde 28,6 iken, siyasi gerilimlerden rahatsızlık en çok orta yaş grubunda görülüyor. Kendini siyasetin dışında hissetme oranının en yüksek olduğu yaş grubu orta yaş.
Kadınların siyasi etkinliğe katılım oranı yüzde 24 iken, siyasi parti mitingi yüzde 8,5 ile en çok katılımın sağlandığı siyasi etkinlik. Kadınların yüzde 20'si siyasi parti binasına gitmişken, bu oran belediye binalarına bakıldığında yüzde 27 oldu.
"Kadınların siyasete katılımı siyaseti olumlu yönde etkiler." ifadesine katılanların oranı yüzde 62,7, katılmayanların oranı yüzde 11,9 ve kararsızların oranı yüzde 25,4 iken, kadınların siyasete katılımı durumunda en çok gelişmenin "eğitim", "insan hakları" ve "aile" alanlarında olacağı belirtildi. Bunları, "işsizlik", "sağlık" ve "adalet" takip etti.
Katılımcıların yüzde 70,8'i hanelerinden veya ailelerinden bir kadının siyasete girmesini destekleyeceğini vurgularken, yüzde 58,7'si eşdeğer iki aday arasında kaldıklarında kadın olanı tercih edeceğini söyledi.
"Bir genel seçimde, bir siyasi partinin kadınlar için özel politikaları olması oy tercihinizi etkiler mi?" sorusuna katılımcıların yüzde 60'ı "Evet" ve yüzde 16,2'si "Hayır" yanıtını verdi.
- Kadın denilince ilk akla gelen "annelik"
Kadınların mevcut durumda siyasette yeterli düzeyde temsil edildiğini düşünenlerin oranı yüzde 28,1 oldu.
Belediye denilince akla gelen ilk 5 kavram "kamu ve sosyal hizmetler", "çevre düzenleme ve çöp hizmetleri", "destekler", "altyapı çalışmaları" ve "park, bahçeler" iken, kadınlar kendilerini yerel yönetimlere meclis siyasetinden daha yakın hissettiğini, yerel yönetimlerin meclis siyasetinden daha önemli olduğunu düşündüğünü ifade etti.
Kadınların yüzde 59,8'i Türkiye'nin en büyük sorununun "işsizlik"i olduğunu belirtti. İşsizliği, "kadın sorunları", "yoksulluk", "ekonomi", "terör olayları" izledi. Kadınların geleceğe yönelik en büyük kaygıları ekonomi ve işsizlik olurken, kadınların çocuklarının geleceğine yönelik kaygıları ise "işsizlik", "eğitim", "ekonomi", "savaşlar", "madde bağımlılığı", "şiddet", "sağlık" şeklinde sıralandı.
Kadınlar, Türkiye'nin ekonomik durumunun kötü olduğunu kaydederken, 5 yıl öncesinden daha kötü olduğunu, ancak gelecek 5 yılda daha iyi olacağı yönünde umutları bulunduğunu söyledi.
Kadın denilince ilk akla gelen "annelik" iken, bu kavramı "fedakarlık ve özveri" takip etti. "Güzellik", "duygusallık" gibi kavramlar listenin alt sıralarında yer aldı.
Kadınların yüzde 62,6'sı her gün internete girdiğini, yüzde 33,1'i ise 4 saatten fazla internette vakit geçirdiğini belirtti. Araştırma sonuçlarına göre, en çok 30-49 yaş aralığındaki kadınlar internet kullanıyor.