Zirve Katliamı'nın JİTEM bağlantısını anlatan gizli tanık Deniz Uygar "Sahte muhbirlerin ses kayıtlarıyla jandarma raporları yazıp olayı AK Parti ve muhafazakâr kesimlerin üzerine yıkacaktık" dedi.
Malatya'daki Zirve Katliamı'yla ilgili Ergenekon bağlantılı soruşturma başlatılmasını sağlayan CD'deki ses kayıtlarıyla ilgili önemli bir ayrıntı ortaya çıktı. Son operasyonda tutuklanan Malatya eski İl Jandarma Alay Komutanı Mehmet Ülger, öğretim görevlisi Ruhi Abat ve 5 muvazzaf askerin, katliamla ilgili konuşmaların yer aldığı ses kayıtlarını, olayın üstünü örtmek ve bağlantılarının deşifre olmasını engellemek amacıyla sahte muhbirler kullanarak hazırladıkları anlaşıldı.
JİTEM ELEMANI İTİRAF ETTİ
Yenişafak'ın haberine göre, tutuklu sanık emekli Albay Ülger, savcılık sorgusunda kendilerine dinletilen ses kayıtlarının olayı aydınlatmak için muhbirlerin verdiği bilgiler olduğunu söylemişti. Ancak davanın gizli tanığının itirafı tezgahı bozdu. Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'e katliamın perde arkasıyla ilgili önemli bilgiler veren JİTEM elamanı gizli tanık Deniz Uygar, ses kaydının cinayeti işleyen Emre Günaydın ve arkadaşlarını yönlendirenleri gizlemek için hazırlandığını itiraf etti. Zirve çalışanları Necati Aydın, Thilman Geske ve Uğul Yüksel'e yönelik bir korkutma planı yapıldığını anlatan Uygar, ancak Emre Günaydın ve arkadaşlarının sözkonusu üç kişiyi öldürdüklerini ifade etti. Olaydan sonra Abat'ın kendisini arayarak "Biz vur dedik onlar öldürmüş" dediğini ileri süren Uygar, olayın üstünü örtmek ve davayı yönlendirmek için Albay Ülger ve tutuklanan diğer jandarma görevlilerinin komplo hazırlığı yaptığını da anlattı.
İfadesinde kayıtlardaki seslerin Albay Mehmet Ülger, istihbarat Binbaşı Haydar Yeşil ile İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Ruhi Abat, Başçavuş Abdullah Atılgan, Başçavuş Murat Göktürk, Uzman Çavuş Mehmet Çolak, Uzman Çavuş Adil Akçay'a ait olduğunu söyleyen gizli tanık Uygar şöyle konuştu:
"CD'deki ses yatıları, sahte muhbirle yapılan görüşmeye aittir. Ses kaydı yapılmadan önce notlar alıyorduk, bunları sahte muhbire soruyorduk. O da bizim daha önceden belirlediğimiz şekilde konuşuyordu. Bu kayıtlardan jandarma raporları hazırlanacaktı."
HEDEF AK PARTİ VE GÜLEN CEMAATİ
Uygar, 'sahte muhbirler'in verdiği bilgiler doğrultusunda hazırlanacak sahte jandarma raporlarıyla, katliamın arkasındaki isimler gizlenirken, olayla ilgili kamuoyu ve soruşturmanın yönlendirilmesinin hedeflendiğini belirtti. "Sahte raporlarda, muhafazakârlar hedef alınacaktı. AK Parti ve Fethullah Gülen cemaatinin misyonerlerin daha rahat hareket edebilmesi için katliamı yaptırdığı yazılacaktı" dedi. Soruşturmada ele geçirildiği öğrenilen bir belge ise yok denilen JİTEM'in misyonerlik faaliyetleriyle ilgili çalışma yaptığını ortaya koydu.
JİTEM ADINA RAPOR HAZIRLADILAR
Zirve Katliamı ile ilgili başlatılan soruşturmada ele geçirildiği öğrenilen bir belge ise yok denilen JİTEM'in misyonerlik faaliyetleriyle ilgili çalışma yaptığını ortaya koydu. Tutuklanan emekli Albay Ülger'in başında bulunduğu jandarma alay komutanlığı tarafından hazırlandığı ileri sürülen "JİTEM ve istihbarat belgelerine dayalı olarak misyonerlerin faaliyetleri" başlığını taşıyan belgede sahte muhbirlerle hazırlanan sahte istihbarat raporlarının kullanıldığı ileri sürüldü. Savcı Öz'ün bu belgeyi de dosyaya koyduğu öğrenildi. 18 Nisan 2007 tarihinde, Zirve Yayınevi'ni basan 5 genç, misyonerlikle suçladıkları Alman uyruklu Tilman Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel'i boğazlarını keserek öldürmüştü. Binadan atlayan Emre Günaydın (23) yaralı halde bulunmuştu. Abuzer Yıldırım (23), Cuma Özdemir (24), Salih Gürler (24) ve Hamit Çeker (23) bıçaklarla yakalanmıştı.