World Bulletin’in haberine göre geçen hafta Türk profesör Dr. Talip Küçükcan ve İranlı-Amerikalı profesör Hamid Dabashi, New York’taki JFK havalimanında sorgulandılar.
Konuyu Twitter sayfasına taşıyan Küçükcan, 11 Kasım tarihinde aşağılayıcı bir şekilde bir buçuk saat boyunca JFK havalimanında sorgulandığını belirtti.
Küçükcan, yetkililerin, İstanbul’da bulunan İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) isimli enstitüye ilişkin bağlantıları hakkında bilgi edinmeye çalıştıklarını iddia etti.
Ayrıca ‘her türlü soruyu memnuniyetle cevaplardım’ diyen Küçükcan fakat kenara çekilip bir bekleme salonunda oturmak zorunda bırakılmanın bir tür “taciz” olduğunu belirtti.
Küçükcan’ın başına gelen bu olayın iki gün sonrasında ise Columbia Üniversitesi’nde İran Çalışmaları alanında profesör olarak çalışan Prof. Hamid Dabashi, Güney Kore’den dönüş yaptığı sırada aynı havalimanında üç saat kadar sorguya alındı.
Konuya ilişkin olarak Al Jazeera’ya konuşan Dabashi, kendisine ceplerini ve çantasını boşaltmasının söylendiğini belirtti. Dabashi’nin kredi kartı ekstreleri, ehliyeti, Columbia Üniversitesi kimliği, iPhone’u, iPad’i ve kişisel not defteri alınıp, taramadan geçirildi. Bu arada Dabashi, yetkililerin sorularını yanıtlarken, profesörün notlarının da fotokopileri alındı.
İronik bir biçimde Dabashi’nin not defterinin fotokopisinin alınması öncesinde profesörden rızasının istendiği öğrenildi.
O sırada “nefret ve korku” duyduğunu belirten Dabashi, “Rıza mı? (Yetkiliye) nasıl rıza gösterebilir ya da göstermeyebilirdim? (Sonuçta yetkili) bir silah ve bir kelepçeyle ve ayrıca benimle ilgili istediğini yapabilecek tam yetkiyle, yorgun ve de uzun mesafeli uçak seyahatinden kaynaklı rahatsız bedenimin başında duran federal bir memurdu” şeklinde konuştu.
TURKISHNY.COM