Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 12 Haziran seçimleri öncesinde meydanlarda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan "İkinci Milli Şef" benzetmesi, Mehmet Haberal'ın adaylığı ve CHP listeleri üzerindeki etkisine yönelik eleştiriler karşısında suskunluğunu bozdu. Başbakan Erdoğan'ın kendisini niçin hedef seçtiğini anlamaya çalıştığını belirterek "Evhama kapılmış" dedi.
Milliyet'ten Derya Sazak'a konuşan Demirel, siyasi mücadelenin dışında olduğunu, zamanı geldiğinde gereken cevapları vereceğini söylerken, "Bana bir görev düşerse o zaman meydanlara çıkar, 'Türkiye böyle idare edilemez' derim. Nasıl idare edileceğini de anlatırım" diye konuştu. İşte Sazak'ın o yazısı:
ERDOĞAN'IN SÖZLERİ
Pazar sabahı TRT 1'de yayınlanan "Politik Açılım"da meydanlarda tartışılan iki isim Fethullah Gülen ve Süleyman Demirel'in kampanyaya etkileri gündeme geldi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "kaset skandalı" üzerine "okyanus ötesi"ne yönelik sert çıkışı ve Gülen cemaatine yönelik sözlerinin milliyetçi-muhafazakar oy tabanında yaratacağı dalgalanma üzerine yorumlar yapıldı. AKP'nin MHP'yi barajın altında bırakma stratejisi konuşuldu. Gülen polemiği "bıçak sırtı" dengeyi nasıl etkileyecekti? Anadolu'daki muhafazakar seçmen bundan rahatsız olurken kıyılarda ve metropollerdeki "Gülen karşıtı" grupların tepki oylarının MHP'ye yönelebileceği analizi yapıldı.
CHP'de ise "Demirel faktörü" öne çıkıyordu. Başbakan Erdoğan, CHP eleştirisini, "İkinci Milli Şef" diye nitelediği Demirel üzerinden yapmaya başlamıştı.
Programda 9. Cumhurbaşkanı Demirel'in adı, yaşı ve geçmişteki siyasi kariyerinin küçümsenerek meydanlarda dile getirilmesini yadırgadığımızı belirttik ve siyasi etik açısından kendisi meydanlarda olmayan eski bir Cumhurbaşkanı'na karşı sergilenen üslubu eleştirdik.
BİR AYDIR KONUŞULANLAR
"Politik Açılım"ın katılımcıları Fehmi Koru, Prof. Mustafa Erdoğan ve Prof. Fuat Keyman görüşlerini açıkladılar.
Hepimizin ortak vurgusu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlangıçta farklı düşünmekle birlikte adaylıkların belirlenmesi aşamasında bir "dış müdahale" ile partiyi hem Ergenekon davası sanıklarına hem de geçmişte "sol"la ilgili olmayan "merkez sağ" adaylara neden açtığı sorusu oldu. Özellikle Prof. Mehmet Haberal'da "Demirel etkisi" gözüküyordu.
Ayrıca Doğru Yol'cu ve ANAP'lı kimi eski milletvekili ve bakanların CHP ve MHP'ye yönlendirilmesiyle en az 20 kişilik bir "grup oluşturma" stratejisinden söz ediliyordu. Bunlar bir aydır siyasi kulislerde, televizyon tartışmalarında ve seçim meydanlarında konuşulan konular.
"İSYANIM HAKSIZLIKLARA"
Başbakan Erdoğan da CHP'yi yıpratmaya dönük bir çabayla Demirel'i meydanlarda hedef almaya başladı. Süleyman Bey'i "mindere çekmeye" çalışıyor.
TRT'deki programdan sonra Sayın Demirel aradı. Programı baştan sonra izlediğini söyledikten sonra CHP'ye aday dikte ettirmeye çalışarak, Meclis'te bir grup oluşturmaya çalışacağı, böylece "değişimi önleyeceği" iddialarını reddetti. Şöyle konuştu:
"Başbakan da meydanlarda bir süredir benimle uğraşıyor. Bunu neden yapıyorlar anlamaya çalışıyorum. Ben siyasette değilim. Oturduğum yerde bir saldırı var. Bir tecavüze maruz oldum. Şimdi de CHP'ye isim dikte ettirdiğim söyleniyor. Geçmişte Sayın Baykal'ın bugün de Sayın Kılıçdaroğlu'nun 'ne düşündükleri' bellidir. Ben onlara neyi dikte ettirmişim.
Prof. Mehmet Haberal dışında hiç kimseyle meşgul olmadım. Haberal'la ilgili tutumum da siyasi değil, insanidir. Vicdanidir. Suçu olmadan zindana atılmış bir kişiden bahsediyoruz. Aynı durumda Haberal değil de kim olsa, aynı infiali gösterirdim. İsyan ediyorum." dedi.
"HABERAL'IN SUÇU NE?"
Demirel konuşmasının devamında şunları söyledi: "Basılmamış kitabı nedeniyle gazetecilerin hapse atıldığı bir Türkiye'de susamam. İsyanım bu haksızlıklara... Haberal'ın suçu ne açıklasınlar. Ben 1991'de Haberal'ı Rize'den aday yaptım. Seçilseydi Sağlık Bakanı olacaktı. 3-0 kaybettik. Haberal, Ecevit'in Cumhurbaşkanı adayıydı. Darbe yapacaktı, Ecevit'e raporla işten el çektirecekti bunların hepsi boş iddialar. Bir hekimden söz ediyoruz, eline çakı bile almamış, darbeyi neyle yapacaktı?
Ak Parti'ye sorun bakalım, partiyi kurarlarken Haberal'ın otelinde toplanmışlar mı?! (Kızılcahamam'daki Patalya Otel)"
Demirel, eski "dava arkadaşları"nı CHP'den milletvekili seçtirmeye çalıştığı iddialarına da tepki gösteriyor:
"Sinan Aygün'le siyaset yapmadım. Turan Tayan benim hükümetlerimin bakanı değildi. Kaldı ki kendisi aday olmamış CHP Bursa'dan koymuş. Ben bu isimler için kimseyle konuşmadım. Ne Kılıçdaroğlu ne de Baykal ile. Hayal bunlar."
"MİLLİ ŞEF DÖNEMİ 1946'DA BİTMİŞTİR"
Süleyman Bey, AKP lideri Tayyip Erdoğan'ın mitinglerde CHP'yi eleştirken Demirel'i "İkinci Milli Şef" olarak nitelemesine de şu yanıtı verdi:
"Adama gülerler. Milli Şef dönemi 1946'da bitmiştir. Halifeliğin üzerinden 75 yıl geçti. Bunlar gülünç şeyler."
Demirel, zamanı gelince daha başka açıklamalar yapacağını söylüyor.
En çok 20'ye yakın aday listesini muhalefete dikte ederek TBMM'de "Grup kurdurma" eleştirisine içerlemiş. Zamanı gelince konuşacağını belirterek telefonda 20 dakikayı bulan konuşmayı noktalıyor.