İsviçre'nin minare yasağı getiren referandumunu, "Faşizm" olarak nitelendiren Başbakan Tayyip Erdoğan'a İsviçre'den yanıt var.
İsviçre'de minare karşıtı komitenin başkanı ve aşırı sağcı İsviçre Halk partisi'nin liderlerinden Walter Wobmann, "Minare yasağı İsviçre'nin iç meselesidir. İsviçre halkı demokratik hakkını kullandı. Bu Türkiye'yi ya da Başbakanınızı ilgilendirmez" dedi.
Habertürk gazetesine konuşan Wobmann'ın sorulara verdiği yanıtlar şöyle:
-Neden böyle bir yasağa gerek duydunuz. Sonuçta minare caminin uzantısı. Sizce sakıncası ne?
Biz minarelerin birer güç gösterisi olduğunu düşünüyoruz. Minarelere gerek olmadığını düşünüyoruz. Ve bu konuda bir çok müslüman lider de aynı şeyi düşünüyor. İslam bir din. Biz dinlere karşı değiliz. Sadece Avrupa'da giderek radikalleşen islama karşıyız.
-İsviçre'de radikallerin Frans İngiltere ve Almanya'da olduğu radikalleşmediği bilinen bir gerçek.
Biz önlemimizi aldık. Diğer bir çok ülkede aynı şekilde referandum düşünüyor.
-BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Navi Pillay, İsviçre'nin yasakla ayrımcılık yaptığını söyledi.
Ben böyle düşünmüyorum. Bu halkın istediği bir durum. Biz halkın nabzını tuttuk.
-Başbakan Erdoğan'ın İsviçre minarelere yasak getirerek yanlış yaptı. Minare yasağı faşizme işaret sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Minare yasağı İsviçre'nin iç meselesidir. İsviçre halkı demokratik hakkını kullandı. Bu Türkiye'yi ya da Başbakanınızı ilgilendirmez.
-Başka yasak geliyor mu? Örneğin çarşaf ya da başörtüsü.
Başörtüsünü sokakta değil ama kamu kuruluşlarında yasaklamayla ilgili bir referandum yapılabilir. Tabiki çarşafa da tamamen karşıyız ve bu konuda da gerekli girişimleri başlatacağız.