İşte dünyayı karıştıran adam

Ortadoğu'yu yakan isyanın fitilini 'o adam' ateşledi. Son olarak Van'da ortaya çıktı.

Ortadoğu'yu yakan isyanın fitilini sosyolog ve siyaset bilimci Gene Sharp'ın teorileri ateşledi.

Van'daki dil eyleminde, bilim adamı Einstein'ın dil çıkaran fotoğrafı yer almıştı. Albert Einstein Vakfı'nı kuran Gene Sharp, bu vakfı kullanarak, sivil itaatsizliğin şifrelerini yayıyor. Kitlesel isyanların da temelini atıyor.

83 yaşında bir adam. Adı Gene Sharp... 2009'da Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilinceye kadar pek kimsenin dikkatini çekmeyen görünüşte kendi halinde bir sosyolog ve siyaset bilimci, hatta teorisyen. Ancak, o pek ortalıklarda görünmese de hazırladığı 198 maddelik ‘şiddet içermeyen silah' listesi; karışıklık olan ülkelerde elden ele dolaşıyor, sosyal paylaşım siteleri ve cep telefonları aracılığıyla meydanlardaki göstercilere ulaşıyor. Seçimlerden üç ay önce başlayan ve ortaya çıkan tabloya göre altı aya kadar uzayan derin hareketler içeren tezler birçok ülkede başarı ile uygulanıyor.



30 DİLE ÇEVRİLDİ

Şiddet içermeyen devrim teorisyeni Sharp'ın 30'dan fazla dile çevrilen kitapları sınırlardan gizli olarak geçirilmiş, dünyanın her yerinde sivil polisten saklanmış eserler. Önce Tunus sonra da Mısır'da hükümetinin düşürülmesinde kullanılan stratejinin arkasındaki isim olan Sharp, en fazla dile çevrilen ve dağıtılan kitabı “Diktatörlükten Demokrasiye” 1993'te Aung San Suu Kyi'nin tutuklanmasından sonra Birmanya'da başlayan demokratik harekete ithafen yazdığını belirtiyor. Ancak ülkeyle ilgili herhangi bir uzmanlığa sahip olmadığı için Sharp, tamamen genelgeçer bir “diktatörlük devirme kılavuzu” yazmış, ortaya çıkan kitap ise kolayca çevrilebilir ve farklı durumlarda uygulanabilir özellik taşıyor. Birmanya'dan Tayland ve Endonezya‘ya ulaşan kitap, Doğu Avrupa, GüneyAmerikave Orta Doğu'da kullanıldı. Rusya'da ise, istihbarat servisi kitabı basan matbaaya baskın düzenledi ve kitabı satan kitapevlerinde ‘esrarengiz' yangınlar çıktı.

İRAN'DA İZLERİ BULUNDU

Sırbistan'da Slobodan Miloşeviç ve Ukrayna'da Viktor Yanukoviç'i düşüren demokratik hareketler de Sharp'tan ilham aldıklarını ifade ediyor. İran'da 2009 yılında gerçekleşen gösteriler sonrasında yargılanan protestocular, bu metodların 100'den fazlasını kullanmakla suçlanmış, birçoğunun üzerinden de Sharp'ın tezlerinin yer aldığı fotokopiler çıkmıştı. Gandi ve Thoreau gibi sivil itaatsizlik felfesini savunan öncüleri kendine idol olarak alan Sharp'ın temel yaklaşımı ise; “Diktatörler, kendilerine itaat edildiği için iktidarda kalırlar. Onlardan korkulmaz ve itaat edilmezse zorda kalırlar” şeklinde... Sharp, diktatörleri ayakta tutan unsurların çok iyi tespit edilip, yalnızlaştırılması gerektiğini ve eylemlerin nasıl kitleselleşeceğinin yolunu gösteriyor. Semboller, sloganlar, örgütlenme modelleri anlatan Sharp, 1983 yılında kurduğu Albert Einstein Vakfı aracılığı ile fikirlerini, teorilerini enstitü üzerinden ücretsiz olarak dünyaya yayıyor. Sivil toplum kuruluşlarına ve muhalif kanaat temsilcilerine yol gösteriyor.

ÖCALAN'DAN TAHRİR STRATEJİSİ

“Demokratik Özerklik” ve “İki dilli hayat” felsefesi üzerinden eylemlerini sürdüren PKK ise, Sharp'ın bu tezini ‘tek taraflı eylemsizlik kararı' olarak uyguluyor. Yine Sharp'ın listesinde yer alan; renkleri kullanmak, temsili cenazeler, boykotlar, sessiz tepkiler ise uzun süredir örgüt tarafından bölge halkına dikte ediliyor. Kepenk kapattırılıyor, sokaklarda masumiyete dikkat çekmek adına yaşlı kadınlar ve küçük yaştaki çocuklar kullanılıyor. Yıllardır silahlı metodda ısrar eden İmralı hükümlüsü Abdullah Öcalan da son zamanlarda Sharp'ın yolunda gidenlerden. Daha düne kadar Başbakan Erdoğan'ın Kürt meselesini çözme adına önemli adımlar attığını ancak devletin asker kanadının bu işte engel teşkil ettiğini savunan Öcalan, son iki avukat görüşmesinde ise devletin meseleyi çözmek istediğini ancak AK Parti'nin meseleyi çözümsüzleğe ittiğini savunmaya başladı. Hatta Kuzey Afrika ve Orta Doğu'daki halk hareketlerine atıfta bulunan Öcalan, avukatlarıyla yaptığı görüşmelerde Tahrir Meydanı'na işaret ederek, “Diyarbakır 10 Tahrir eder. Eminim ki, Kürt halkı bunun gereğini yapacaktır” diyerek Sharp teorilerinin uygulanmaya konulmasını istemişti. Öcalan, bu konunun hafta sonu Diyarbakır'da yapılacak Demokratik Toplum Kongresi'nde tartışılarak bir karara varılması gerektiğini savunmuştu. Tunus ve Mısır'da sivil protesto gösterilerinde şiddete başvurulmadan netice alındığını gören örgütün bundan böyle benzer metodlara ağırlık vermesi bekleniyor.

Van'daki fotoğrafın sırrı

Gene Sharp, son olarak Van'da ortaya çıktı. Van'da Kürt Geliştirme ve Koruma Derneği (TZP-Kürdi), KESK Van Şubeler Platformu, Kürdi-Der, Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği ve BDP Van İl Başkanlığı tarafından düzenlenen mitingde Albert Einstein'ın dil çıkarmış fotoğrafları mitinge katılanların en önemli figürlerinden biri oldu. Sharp'ın teorilerine uygun olarak, kadınlar ön saflarda yer aldı, hatta okul kıyafetli öğrenciler dahi en ön saflarda boy gösterdi. Sharp'ın en dikkat çeken, “Şiddete başvurduğunuz anda, karşınızdakilerin en iyi silahına karşı mücadele vermeyi seçmiş oluyorsunuz. Bundan daha akıllıca davranmanız lazım” şeklindeki tezi ise burada başarılı bir şekilde uygulandı. Her miting sonrasında savaş alanına dönen sokaklarda olay çıkması bir yana mitinge katılanlar polislere yardımcı bile oldular. Benzer protesto eylemleri daha önce de Diyarbakır'da yaşandı. Konu ile ilgili olarak görüştüğümüz BDP Van Milletvekili Özdal Uçar, “Einstein savaş karşıtı politikalarıyla da tanınıyor ve biliniyor. Olayı organize edenler dikkat çekmek için söz konusu fotoğrafı kullanmışlar” derken Kurdi Der Başkanı Burhan Zorlu ise “Yasakları dil çıkartarak protesto etmek için bu metodlara başvuruyoruz” şeklinde konuştu.

EYLEMLER ‘CEP'LERE MESAJLA BAŞLIYOR

Sharp'ın bu tezlerini konu alan bir belgesel yapan yönetmen Ruadith Arrow, 2009 yılından itibaren 4 kıta ve birçok ülkede derin araştırmalar yapmış. Son olarak Mısır'daki eylemcilerin Tahrir Meydanı'ndaki gösterilerini yakın takibe alan Arrow, izlenimlerini şöyle aktardı:“Sharp'ın listesi Tahrir Meydanı'na ulaşmıştı. Organizatörlerden birine ulaşabildiğimde, kamera karşısında Sharp ile ilgili konuşmayı reddetti. Ancak kitabın Arapça baskısının dağıtıldığını doğruladı. ‘Sharp'ın rejimin dayanaklarını tespit etme fikrini kullandık. Eğer Mübarek rejiminin en büyük dayanağı olan ordu ile ilişki kurup, onları kendi tarafımıza çekebilirsek, Mübarek'in işinin biteceğini biliyorduk' dedi. O akşam Tahrir Meydanı'nın bir köşesinde, göstericiler bana telefonlarına gelen mesajları gösterdi. Ordu, göstericilere ateş etmeyeceğini açıklamıştı. Mahmut isimli göstericiye 198 metodun fotokopisi verilmişti, ancak Mahmut listenin nereden geldiğini bilmiyordu. Zaten Sharp'ın istediği de tam da buydu.”

TÜRKİYE



 

Gündem Haberleri