İşte Avrupa'nın modern köleleri!

KOPENHAG- Avrupa'nın modern köleleri; Afrikalı genç futbolcular

Türk sinemasının klasiklerindendir Banker Bilo. Başrollerini Şener Şen ve İlyas Salman'ın oynadığı filmde, fakir köylü Bilo ve arkadaşlarını Almanya'ya götüreceğim diye yüklü miktarda para alan Maho, garibanları Münih diye İstanbul'a getirerek kandırmaktadır. Film komik olduğu kadar trajiktir. Sadece hayaller değil, paralarda gitmiştir. Yıllar önce Türkiye'nin bir gerçeğine işaret eden Banker Bilo'nun benzeri yıllardır Afrika'da gerçek hayatta karşılık buluyor. Bu kez kandırılan köylüler yerine ilerde birer Eto'o, Drogba olmak isteyen Afrikalı genç futbolculardır.

1990 Dünya Kupası'nda Kamerun'un, 1994'de Nijerya'nın gösterdiği başarı gözlerin kara bahtlı kara kıtaya çevrilmesini sağladı. Güçlü fiziklerine, çevikliği ekleyen Afrikalı oyuncular gösterdikleri yüksek performansla büyük kulüplerin gözdesi oldu. Afrika'nın futbol pazarını değerlendirmek isteyenler sadece büyük kulüpler değildi elbette. Afrikalının futbolcu olup fakirlikten kurtulma hayalini çok iyi bilen simsar menajerler kara kıtayı adım adım dolaşarak, Afrikalı genç futbolculara 3-5 bin Euro karşılığında Avrupa'nın büyük kulüplerine götürme vaadinde bulunuyor. Futbolcu olmak, fakirliğe veda etmek demektir. Sadece kendisi değil, tüm ailesi kurtulacaktır. Ümitlerini futbolcu olacak çocuklarına bağlayan aileler borçlanarak veya elinde avucunda para edecek ne varsa satarak menajerin istediği parayı toplamaya çalışıyor. Afrika'dan kandırılarak turist vizesiyle Avrupa'ya gelen Afrikalı gençler, birkaç küçük kulüpte göstermelik antrenmana çıkarılıyor. Büyük vaatlerle gençleri Avrupa'ya getiren menajerler ise birkaç hafta sonra sıra kadem basarak ortadan kayboluyor. Vize süresi biten gençler ise polise yakalanmamak için illegal olarak ülkede kalmaya devam ediyor. Cebinde parası bitince geriye tek yol kalıyor yaşamak için, kriminal suçlara bulaşmak.

Menajerlerin yaptığı üçkâğıtçılığı 'köleliğin modern versiyonu' olarak tanımlayan Kamerun'un eski milli oyuncularından Jean-Claude Mbvoumin Paris'te kurduğu Kültür Dayanışma Derneği ile Afrika'dan kandırılarak getirilip, sokağa terk edilen gençlere yardımcı olmaya çalışıyor. Fransa'nın coğrafi konumundan dolayı illegal futbolcular en çok bu ülkeye geliyor. Dernek kurulalı henüz 4 yıl olmasına karşılık 900 genç yardım için başvurmuş bulunuyor. Mbvoumin, olayı sadece kölelik olarak açıklamanın yetersiz olduğunu söylüyor. "Bir taraftan ekonomik zorluktan kurtulmak isteyen Afrikalı gençler, diğer taraftan yetenekli gençleri ucuza kapatmak isteyen kulüpler var" diyen Jean-Claude Mbvoumin büyük bir toplumun hayallerine paragöz insanların darbe vurduğunu söylüyor.

Eto'o ve Drogba olma hayaliyle Avrupa'ya gelen gençler kriminal suçlara bulaşınca ülkelerin başına büyük dert oluyor. FİFA ve AB ülkelerinin aldığı yoğun önlemler yinede gençlerin kandırılmasını engelleyemiyor. Afrikalı gençlere vize almakta sıkıntı çeken menajerler için çareler tükenmiyor. Kontrolün daha az olduğu Romanya gibi ülkelerden sahte pasaport temin edilerek, Avrupa'ya girişleri sağlanıyor. Belçikalı Senatör Jean-Marie Dedecter, yaptığı uzun araştırmalar sonunda sadece Nijerya'dan 422 gencin futbolcu olacaksın hayaline kanıp Belçika'ya geldiğini tespit etmiş. Belçika örneğinden yola çıkan Senatör, her yıl binlerce gencin kandırılarak Avrupa'ya getirildiğini söylüyor.

CİHAN

Dünya Haberleri