"1- Teşkilat tecrübesi. Teşkilattan güçlü bir damarın Meclis'te temsili.
2- Devlet tecrübesi kazanmış isimlerdeki birikimlerin siyasi alana taşınması.
3- Türkiye ölçeğinde varlıkları ile genel temsili güçlendirecek isimler bulunması.
4- Kadın ve genç adaylara şans verilmesi!"
Müderrisoğlu, Davutoğlu'nun milletvekili adaylarının seçimine dair bir başka çarpıcı mesajına da yazısında yer verdi:
Davutoğlu: "İnşallah kırgınlıklara sebebiyet verilmez ama kimseye verilmiş bir sözümüz yok. Müracaat ettim diyene 'Hayırlı olsun' diyoruz. Nihayetinde önümüze bütün tablo gelecek, ona göre bakacağız!"
İşte Okan Müderrisoğlu'nun "AK Parti, aday kriterleri ve siyasetin gerçekleri!" başlıklı o yazısı:
(...)AK Parti, 10 Ağustos'taki Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonraki geçiş sürecini mükemmel yönetti. Partinin efsane ismi Tayyip Erdoğan'ın halkın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı olmasının ardından, tüm dikkatlerin çevrildiği genel başkanlık ve başbakanlık konusu da sorunsuz çözüldü. Genel Merkez'de ve teşkilatlarda kan değişimi yaşandı. Ufak tefek dedikodular ve kişisel kırgınlıklar dışında, bünyesel sıkıntı gözlenmedi. AK Parti kurumsal kimliği ve geleceğe yürüme iradesi teyit edildi. Parti'yi şimdi başka bir sınav bekliyor: "Milletvekili aday listeleri!"
***
Macaristan dönüşü Başbakan Ahmet Davutoğlu'na, aday belirleme kriterlerini sordum. Başbakan, yığınla spekülasyonu ortadan kaldıran çerçeve çizdi, "Ehliyet ve liyakat" dedikten sonra, içini şöyle doldurdu:
1- Teşkilat tecrübesi. Teşkilattan güçlü bir damarın Meclis'te temsili.
2- Devlet tecrübesi kazanmış isimlerdeki birikimlerin siyasi alana taşınması.
3- Türkiye ölçeğinde varlıkları ile genel temsili güçlendirecek isimler bulunması.
4- Kadın ve genç adaylara şans verilmesi!
Davutoğlu, milletvekili adaylarının seçimine dair bir başka çarpıcı mesaj vermeyi ihmal etmedi:
"İnşallah kırgınlıklara sebebiyet verilmez ama kimseye verilmiş bir sözümüz yok. Müracaat ettim diyene 'Hayırlı olsun' diyoruz. Nihayetinde önümüze bütün tablo gelecek, ona göre bakacağız!"
***
Davutoğlu, AK Parti'nin başarısını "değişim içinde süreklilik" formülü ile tanımladı ve kendisi ile ilgili bir detayı da paylaştı:
"Birçok kişi benim kongrelere bu kadar önem vermeyeceğimi düşünüyordu. Ama akademik hayatta da esas aktör öğrencidir, hoca değildir. Teşkilat bizim için birinci önceliklidir!"
***
Gelgelelim...
Başbakan'ın hedef ve planları ile siyasetin gerçeklerinin de örtüşmesi gerekiyor. Bu noktada, Sayın Cumhurbaşkanı'nın görüş ve önerilerinin yanı sıra, üç dönem kriterine takılan isimlerin geleceği de çok belirleyici olacak!