Hocalı katliamının 20. yılı dolayısıyla Taksim Meydanı'nda düzenlenen miting başladı. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin de, mitinge katılmak üzere Taksim'e geldi.
Hocalı Katliamını Anma Gönüllüleri Komitesi tarafından organize edilen mitinge katılmak üzere İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin de Taksim'e geldi. Çok sayıda vatandaş, sivil toplum örgütü ve siyasi partilerin destek verdiği mitinge katılanlar ellerinde Türk ve Azerbaycan bayrakları ile çeşitli sloganlar atarak Taksim Meydanı'na kadar yürüdü.
Çevre illerden de çok sayıda vatandaşın katıldığı miting devam ediyor.
İçişleri Bakanı Şahin:
-''Türk milleti, yeryüzünde barışın, sevginin ve insani değerlerin sadece sigortasıdır''
-''Türk milleti olarak ne Kazakistan'da ne Azerbaycan'da ne Türkiye'de ne Balkanlar'da dünyanın hiçbir yerinde insanlık adına utanılacak bir tarihimiz, bir geçmişimiz yoktur''
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Türk milletinin yeryüzünde barışın, sevginin ve insani değerlerin sadece sigortası olduğunu söyledi.
Şahin, Taksim Meydanı'nda Hocalı Katliamını protesto etmek amacıyla düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Türk milletinin inancıyla, kültürüyle ve örfüyle her zaman zulmün karşısında, mazlumun yanında olan bir millet olduğunu belirterek, Türk milletinin insanlığa ders vermiş bir millet olduğunu dile getirdi.
''Türk milleti olarak, ne Kazakistan'da, ne Azerbaycan'da, ne Türkiye'de, ne Balkanlar'da, dünyanın hiçbir yerinde insanlık adına utanılacak bir tarihimiz, bir geçmişimiz yoktur'' diyen Bakan Şahin, yeryüzünde insanlık için adaletin temsilcisi olması bakımından Türk milletinin her zaman gücünü koruduğunu, güçlü olduğunu, en büyük gücünün birlik ve beraberlik olduğunu kaydetti.
Tür milletinin gönlünün, kalbinin sevgiyle dolu olduğunu dile getiren Bakan Şahin, ''Cephedeki düşmanına su ikram etme erdemine gösteren sadece Türk askeri ve milletidir. Türk milletinin yüreği ve gönlü sevgi doludur, ama yüreği bir olan Türk milletinin aynı zamanda gerektiğinde yumruğu da birdir. Yeryüzünde herhangi bir zulüm, herhangi bir haksızlık Türk milletine yapılmış gibidir. Afrika'da, Asya'da, Balkanlar'da da olsa bu Türk milletini ilgilendirir. Çünkü biz sadece kendimiz için değil, yeryüzündeki tüm canlılar ve tüm insanlık için çalışan, onları seven ve kabul eden milletiz. İnancımız, kültürümüz, yolumuz, aşkımız ve sevdamız bir. Azerbaycan'da akıtılan kan bizim kanımızdır'' şeklinde konuştu.
-21. yüzyıl Türk milletinin yüzyılı-
20 yıl önce bugün kan içicilerin, katillerin, acımasızların ve merhametsizlerin, yüreksizlerin, korkakların Hocalı'da 613 insanın, kadın, çocuk ve yaşlı, haklı ve haksız demeden kanını içtiğini anımsatan Bakan Şahin, bu kanın o günden bu yana yerde kalmadığını ve yerde kalmayacağını söyledi.
Bakan Şahin, ''O kan o gün akmıştır, ama hesabı bitmemiştir. Türk milleti yaşadıkça, o kanın hesabı yapılacaktır ve sorulacaktır adaletle, insafla, hukukla bu kanın mücadelesini hep beraber İstanbul'da, Bakü'de yeryüzünde hak ve adalet davasına kim inanıyorsa hep birlikte takip edeceğiz'' dedi.
21. yüzyılın yani içinde yaşanılan yüzyılın Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Cumhuriyeti, topyekun Türk dünyası ve dünya açısından geçen değişik bir yüzyıl olduğuna dikkati çeken Bakan Şahin, bu yüzyılın adaletin, hakkaniyetin, insanı değerlerin ve hukukun üstünlüğünün yüzyılı olacağını, bu değerlerin de takipçisinin topyekun Türk milleti ve Türk dünyası olacağını söyledi.
Azerbaycan'daki her olay ve gelişmenin hem Türkiye'yi ve hem Türk milletini yakından ilgilendirdiğini dile getiren Bakan Şahin, Azerbaycan'ın sevincinin de Türk milletinin ve Türk dünyasının acısı ve sevinci olduğunu anlattı.
10 Nisan 1994'te rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Bosnalıların acısı ve bağımsızlığı için bu meydanda olduğunu anımsatan Bakan Şahin, ''Rahmetli Özal, '21. yüzyıl Türk milletinin Türk dünyasının yüzyılı olmalıdır' hedefini bize göstermişti. 21. yüzyıl Türkiye'sinin içeride ve dışarıda başarıyla, dirayetle, milletinden aldığı güç ve sevgiyle, destekle, birlikte idare eden hükümetimizin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte 21. yüzyılı inşallah Türkiye'nin ve Türk milletinin ve dünyasının yüzyılı yapacağız. 21. yüzyıl Türk milletinin yüzyılı olunca 22. yüzyılı bizim yüzyılımızı olacaktır inşallah'' ifadelerini kullandı.
Hocalı Katliamını Anma Gönüllüleri Komitesi Sözcüsü Ülker: ''Ortaçağ değerleriyle işlenen bu korkunç ve barbar katliam, yalnızca Hocalı'daki Azerbaycan halkına karşı yapılmış bir saldırı değil, aynı zamanda insanlığa karşı da yapılmış bir saldırıdır. Ne yazık ki, bu insanlık ayıbının failleri, azmettiricileri, sorumluları bugüne kadar yargılanmayarak cezasız kalmışlardır''
Hocalı Katliamını Anma Gönüllüleri Komitesi Sözcüsü Mesut Ülker, Ortaçağ değerleriyle işlenen Hocalı katliamının insanlığa karşı yapılmış bir saldırı olduğunu belirterek, ''Ne yazık ki, bu insanlık ayıbının failleri, azmettiricileri, sorumluları bugüne kadar yargılanmayarak cezasız kalmışlardır'' dedi.
Çeşitli sivil toplum kuruluşlarının, sendikaların ve siyasi partilerin destek verdiği Hocalı katliamını protesto amacıyla Taksim Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuşan Hocalı Katliamını Anma Gönüllüleri Komitesi Sözcüsü Ülker, Hocalı'da katledilen masum insanların çığlıklarının hala duyulduğunu belirtti.
Bugün binlerce insanın bu katliamı kınamak için toplandığını ifade eden Ülker, ''Azerbaycan'ın Hocalı kentinde Ermenistan askerleri tarafından soykırıma uğratılan yüzlerce insanın aziz hatırasını yad etmek için toplandık. 1992'nin 26 Şubat'ında, yani bundan tam 20 yıl önce bugün Ermenistan askerleri, geniş çaplı bir saldırı sonucunda Hocalı şehrini işgal etmiş, sivil halkı, çoluk çocuk, genç, hasta, ihtiyar, hamile demeden, organize ve planlı bir biçimde katletmiştir'' diye konuştu.
Bu vahşetin sonucunda Hocalı'da yaşayan her 5 kişiden birinin şehit olduğunu vurgulayan Ülker, şunları söyledi:
''Bu talihsiz olayın bilançosu şöyledir; 613 kişi işkence edilerek öldürülmüş, 487 kişi sakat bırakılmıştır, 1275 kişi ise yine çocuk, kadın, ihtiyar, genç ayrımı yapılmaksızın esir alınarak, akıl almaz işkencelere, insanlık dışı uygulamalara maruz bırakılmıştır. Bugün hala 155 kişinin akıbeti bilinmemektedir. Uluslararası toplumun gözleri önünde gerçekleştirilen bu soykırımda katledilen halkın tek suçu Azerbaycanlı olmalarıdır.'
-''Hiçbir suç cezasız kalamaz''-
Hocalı soykırımına, bu insanlık ayıbına gereken önemin verilmesi gerektiğini ve geç kalmış adaletin sağlanması gerektiği dile getiren Ülker, şunları belirtti:
''Hiçbir suç cezasız kalamaz. Ortaçağ değerleriyle işlenen bu korkunç ve barbar katliam, yalnızca Hocalı'daki Azerbaycan halkına karşı yapılmış bir saldırı değil, aynı zamanda insanlığa karşı da yapılmış bir saldırıdır. Ne yazık ki, bu insanlık ayıbının failleri, azmettiricileri, sorumluları bugüne kadar yargılanmayarak cezasız kalmışlardır. Bu cezasızlık ve adaletin tecelli etmemesi insanlık adına leke süren bu cinayetlerin ve katliamların devam etmesini sağlamıştır. Artık dünya kamuoyu ve ileri demokrasi ülkeleri, Saraybosna'da, Karabağ'da, Filistin ve Gazze'de, Hama, Humus ve Telafer'deki katliamlara artık bir daha asla demeli ve diyebilmelidir.'
-''Fransa parlamentosunun kararından üzüntü duyuyoruz''-
Hocalı faciasının diğer devletler tarafından da soykırım olarak tanınacağını kaydeden Ülker, şunları bildirdi:
''Onlar adaleti desteklemekle, dünyayı yeni facialardan koruyacaklardır. Bütün dünyada demokrasinin değişmez kuralı olan özgürlüğe Avrupalı bazı devletlerce konulan engeller, bizleri bu mücadeleyi vermekten alıkoyamayacaktır. Tarihin çarpıtılması yoluyla sözde soykırım iddialarını destekleyen Fransa Parlamentosunun kararından üzüntü duyuyoruz. Ülkesini özgürlüğün beşiği sayan Fransa'nın gözleri önünde gerçekleşen bu katliamları görmezden gelerek, sözde soykırım yalanlarına bağlanmasını ve düşünce özgürlüğüne yasak koymasını, talihsizlik olarak addediyoruz.''
Konuşmaların ardından Hocalı katliamında yakınlarını kaybedenler yaşadıklarını anlattı.
Azerbaycanlı sanatçıların şarkı söylediği miting, siyah balonların havaya bırakılmasıyla son buldu.
Mitinge, sanatçı Murat Kekilli, Alişan ile Mustafa Yıldızdoğan da katıldı.
AA