Geçen hafta İsrail'in Kanal 2 televizyonuna hükümeti şikayet eden Kılıçdaroğlu, bu kez AB'den medet umdu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Avrupa ziyaretleri sürüyor. Politika Merkezi'nde, referandum sürecini eleştiren Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ı şikayet etti; 12 Eylül'de yapılan halk oylamasında "evet" deme özgürlüğü olduğunu, fakat "hayır" deme özgürlüğünün pek olmadığını savundu.
Düşünce kuruluşu Avrupa Politika Merkezi'nde konuşan Kılıçdaroğlu, anayasa paketi konusunda üniversitelerin konuşamadığını ileri sürerek, şunları kaydetti:
"(Halk oylamasında) 'evet' demenin özgürlüğü vardı ama 'hayır' demenin pek yoktu. Antalya'da 2 kadın 'hayır' dedikleri için bir geceyi nezarette geçirdiler. Gaziantep'te bir genç 'hayır' tişörtü giydiği için gözaltına alındı. Buna benzer çok örnek verebiliriz. Bütün bilbordlarda 'evet' vardı, bütün afişler 'evet' idi. Bütün gazetelerde tam sayfa 'evet' ilanları vardı. Acaba Avrupalı dostlarımız niçin gazetelerde 'hayır' ilanı çıkmadı diye sordular mı?
Saydamlık demokrasilerde çok önemlidir. 'Evet' kampanyasının maliyetini kim biliyor ? 'Hayır' kampanyasının, bizim kampanyamızın maliyeti belli: 2 milyon 600 bin lira. Ama AK Parti'nin kampanyasının maliyetini açıklaması lazım."
KILIÇDAROĞLU'NDAN ERDOĞAN'A ELEŞTİRİ
Habertürk yazarı Bekir Çoşkun'un yazılarına ara vermesiyle ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu, yazarın referandum öncesi zorunlu izin aldığını iddia etti. Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ı şu sözlerle suçladı:
"Bazı köşe yazarları referandum öncesi zorunlu izin alıyorsa, bunlara zorunlu izin veriliyorsa, kimse bana (halk oylaması özgür ortamda yapıldı) demesin. Hükümeti hiçbir işadamı eleştiremez. Çünkü 'biz tarafsızız' diyen işadamlarını bile Sayın Başbakan eleştirirken, 'tarafsız olan bertaraf olur' dedi. Yani 'tarafsız olan yok olur'. Bunu bir ülkenin başbakanı söylüyor. Reform yaptığı söylenen bir başbakan söylüyor"
"CHP DİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN GÜVENCESİ"
Kılıçdaroğlu, kabul edilen anayasa değişikliğiyle ilgili "Aynı maddeleri kendi ülkenizde uygulayabilirseniz biz de bunu kabul edeceğiz. Eminim hiçbir AB üyesi böyle bir yargı bağımsızlığını asla kabul etmez" dedi. Kemal Kılıçdaroğlu, aşırı dinci akımlar konusundaki bir soru üzerine, şu ifadeleri kullandı:
"Aşırı dinci akımlar konusunda Batı'da oluşan bir kuşku var. Biz inançların özgürce yerine getirildiği, dinin siyasallaşmadığı bir ortamda CHP'nin bu konuda güvence olduğu kanısındayız. İnançlar siyasallaştığı zaman doğal olarak radikal akımlar çıkabiliyor. Tarih de bunu böyle gösteriyor. Ama insanların inançlarını özgürce yerine getirebildikleri bir ortamda Türkiye'de aşıdı dinci akımların yer bulmayacağı kanısındayız."