İsrail, tarihin en yanlız dönemindesin

Amerikan basınında İsrail için diplomatik fiyasko olduğu belirtilirken ABD'nin de diplomatik bir başağrısı içinde olduğunun altı çizildi.

İSRAİL'İN SALDIRISI AMERİKAN BASININDA

-WASHINGTON POST: "NETANYAHU HÜKÜMETİ İÇİN DİPLOMATİK FİYASKO"

-LOS ANGELES TİMES: "OLAY, İSRAİL İÇİN BİR HALKLA İLİŞKİLER KABUSU GİBİ GÖRÜNÜYOR"

-CNN: "ABD İÇİN BÜYÜK DİPLOMATİK BAŞAĞRISI"

İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısıyla ilgili gelişmelere geniş yer veren Washington Post gazetesi, saldırıya dünya genelinde kınamaların gelmesinin, Obama yönetiminin, İsrail ile arasındaki gergin ilişkileri geliştirme çabalarını karmaşıklaştıracağı ve İran'a yeni yaptırım girişimleri üzerindeki dikkatleri dağıtacağı yorumunda bulunuldu.

Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan'ın, "Bu, Türkiye-İsrail ilişkileri için çok kötü bir gelişme" ifadesine yer verilen Glenn Kessler imzalı yazıya göre, Tan, olayın uluslararası sularda olduğunu ve geminin içinde insani yardım misyonunda görevli sivillerin bulunduğunu belirterek, İsrail'in bu saldırısının her ülkeden kınama gerektirdiğini söyledi. Obama yönetiminin olayla ilgili ilk açıklamasını eksik bulduğunu ifade eden Tan, "Bundan çok daha güçlü bir tepki bekliyorduk" dedi.

Analizde, İsrailli eski barış müzakerecisi ve halen Yeni Amerika Vakfı adlı düşünce kuruluşunda görev yapan Daniel Levy'nin de "İsrail'in her zaman dünyanın dikkatini İran üzerine çekmek istediği, ancak bu tür olaylarla tüm dikkatleri kendi üzerinde topladığı" yönündeki sözlerine yer verildi.

-"KAZANÇLILARDAN BİRİ DE İRAN"-

Analizde, bu saldırı sonrasında dikkatlerin Gazze'ye daha çok yönelebileceği yorumunda bulunularak, olayın sadece Hamas'ı güçlendirmekle kalmadığı, aynı zamanda Batı Şeria'daki Filistin yönetimini "muhtemelen" zayıflattığı ifade edildi.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın da saldırı sonrasında İsrail'le dolaylı görüşmeleri terk etmesi yönünde yeni baskılarla karşılaşabileceği kaydedilen yazıda, İran'a yeni yaptırım tasarısının tartışıldığı BM Güvenlik Konseyi'nin dikkatinin başka yöne çekilecek olmasıyla bu saldırıdan İran'ın da "kazançlı çıktığı" savunuldu.

Washington Post'un baş yazısında da "İsrailli askerlerin gemiye çıkarken ellerinde demir çubuk ve bıçak bulunan düzinelerce militanla karşılaştığı" ileri sürüldü. Bunun sonucunun kanlı bir kavga ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümeti için "diplomatik fiyasko" olduğu ifade edilen yazıda, İsrail'in gemiye saldırısının "yanlış yönlendirilmiş ve kötü uygulanmış" bir hareket olduğu kaydedildi.

Yazıda, "Filoda yer alanların güdülerine bir sempatimiz yok, Filistin davasının Avrupalı sempatizanları, İsrailli Arap liderler ve Türk İslamcı eylemcilerin aralarında olduğu karışık bir topluluk. İsrail, bazı organizatörlerin Hamas ve El Kaide ile bağları olduğunu söylüyor" denildi.

-"AMAÇ PROVOKE ETMEK"-

Gazze'ye insani yardım malzemesi götürme isteğinin, grubun "göstermelik amacı" olarak tanımlandığı yazıda, bunun, "anlaşmazlığı provoke etme" hedefinin yanında ikincil bir amaç olduğu ileri sürüldü.

Gemilerin, İsrail'in uyarılarını görmezden geldiği ifade edilen yazıda, "İsrail'e tehdidin askeri olmaktan ziyade siyasi olduğu, şu ana kadar gemilerin Hamas için füze veya diğer silahlar taşıdığı yönünde bir işaret bulunmadığı" kaydedildi.

Yazıda, "Netanyahu'nun amacı, militanların umdukları olayı yaratmalarını önlemek olmalıydı. Daha önce yaptığı gibi gemilerin Gazze'ye demirlemelerine izin vermek, komando göndermekten daha iyi olurdu. İplerden Türk gemisine inen askerlerin, ölümcül güç kullanmadan yolcuları etkisiz hale getirmeye hazırlıksız olmaları, hatayı artırdı" denildi.

"İsrail şimdi günlerce düşmanlarının kınamalarına maruz kalacak" ifadesi kullanılan yazıda, Orta Doğu baırş görüşmeleri ve İsrail'in Türkiye ile "bir zamanlardaki güçlü ilişkilerinin" tekrar risk altında olduğu görüşü dile getirildi.

Yazıda, Beyaz Saray'ın olaya tepkisinde temkinli davrandığı ve "önümüzdeki günlerde kendisini İsrail karşıtı korodan ayırmada dikkatli olması gerektiği" kaydedildi. "Amerikan diplomasisi, uluslararası soruşturmaya yönelik kaçınılmaz çağrıların, BM'nin Goldstone komisyonu gibi diğer bir tek taraflı düzene yol açmamasının sağlanmasını amaçlamalı" yorumunda bulunulan yazıda, Netanyahu'nun, ancak bir Filistin devletinin koşullarının yaratılmasına yönelik sağlam adımları kucaklayarak "bu felaketten çıkabileceği" belirtildi.

Gazze ve Batı Şeria'ya yönelik kısıtlamaların hafifletilmesinin iyi bir başlangıç olacağı kaydedilen yazıda, Netanyahu'nun ayrıca barış yanlısı partileri de içine alacak şekilde hükümetini genişletmesi gerektiği ifade edildi. Yazıda, "Başbakan Netanyahu derin bir kuyuda, tek çıkış yolu merkeze kaymak" denildi.

-"HALKLA İLİŞKİLER KABUSU"-

Los Angeles Times'da çıkan haberde de İsrail'in yardım götüren gemilere saldırısının "İsrail için bir halkla ilişkiler kabusu gibi göründüğü" belirtildi.

Saldırının yankılarının, İran'a yeni yaptırımlar için uluslararası konsensüs sağlanması için çalışan ABD'nin bu çabaları üzerindeki dikkatleri dağıtma riski taşıdığı ifade edilen haberde, uluslararası toplumun ilgi odağının Gazze'ye yöneldiğine dikkat çekildi. Yazıda, Beyaz Saray'ın saldırıya yönelik açıklamasında temkinli davrandığı da belirtildi.

Gazetede Megan Stack imzalı yazıda da saldırının, Türkiye'de, son yıllarda ilişkilerin bozulduğu İsrail'e karşı son kalan olumlu bakış açılarını da ortadan kaldırmış olabileceği kaydedildi. Yazıda, Türkiye'nin uzun süredir İsrail'in Gazze'ye yönelik ablukasını açık şekilde eleştirdiği, ancak bu son olayın bardağı taşıran son damla olduğu belirtilerek, bu durumun iki ülkeyi soğuk bir barışa itebileceği ve Türkiye'nin Arap dünyasındaki statüsünü yükseltebileceği yorumunda bulunuldu.

CNN'in haberinde de İsrail'in saldırısına yönelik dünya genelindeki protestolara ve uluslararası toplumun tepkilerine yer verildi. Saldırının Türkiye-İsrail ilişkilerinde zorluk yaratacağı ve bunun ABD için de "büyük bir diplomatik başağrısı" olduğu belirtilen haberde, İsrail askerlerinin, gemiye indiklerinde kendilerine demir çubuk ve bıçaklarla saldırıldığı, ateş açıldığı yönündeki iddialarına da yer verildi.

TIMES: "AÇIK DENİZLERDE ÖLÜM"

İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısı, İngiliz gazetelerinin bugünkü sayılarının çoğunda manşetten verildi ve haberlerde İsrail'in tutumunun küresel öfkeye yol açtığı vurgulandı.

Times gazetesi, "Açık denizlerde ölüm" manşetini atarak, başyazısında konuyu irdeledi. Gazete, okuyucularına şu soruları sordu: "Komandoları helikopterden indirerek onları saldırı tehlikesine açık hale getirmek mantıklı mıydı?, Türk vatandaşlarını hedef alarak, bir zamanlar yakın siyasi ve askeri ilişkilere sahip olunan Müslüman bir komşuyla ilişkileri daha da bozmak siyasi açıdan zeki bir adım mıydı?, Okul çocukları için boya kalemi, hastaneler için ilaç, bombaların yıktığı evlerin tamiri için çimento taşıyan gemileri engellemeye çalışmak, halkla ilişkiler açısından iyi bir fikir miydi?"

Independent gazetesi de, "İsrail'in hücumbot diplomasisi küresel öfkeye neden oldu" manşetini attı. Gazetenin Orta Doğu muhabiri Patrick Cockburn, "İsrail'in müdahalesinin Türkiye ile ilişkilere büyük darbe indirdiğini" belirtti ve şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye şu anda Orta Doğu'da, geçmişte olduğundan çok daha hayati bir müttefik. Amerikan askerlerinin daha kolay bir şekilde çekilmesine yardımcı olarak, Irak'ta kritik bir rol üstleniyor. Ankara'nın İsrail ile ittifakı, Amerika'nın Orta Doğu politikasında kilit önem taşıyor. Türk Dışişleri Bakanı daha önce, yardım filosuna müdahalenin geri dönülmez sonuçlar doğuracağı konusunda uyarmıştı. Galiba bu diplomatik klişe ilk kez doğru çıkacak."

-ROBERT FISK'TEN BATILI LİDERLERE AĞIR ELEŞTİRİ-

Independent gazetesinin bir diğer deneyimli Orta Doğu muhabiri Robert Fisk ise, "Batılı liderlerin insanların hayatını kurtarmaya yardımda çok korkakça davrandıklarını" yazdı.

Beyaz Saray açıklamasını "zavallı", BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un açıklamasını "gülünç" olarak niteleyen Fisk, "İngiltere Başbakanı (David) Cameron neredeydi? Başbakan Yardımcısı (Nick) Clegg neredeydi?" diye sordu. Fisk, yazısında şu ifadelere yer verdi:

"Bu noktaya nasıl geldik? Belki de hepimiz İsrail'in Arapları öldürmesine alıştık. Belki de İsrail Arapları öldürmeye alıştı. Şimdi de Türkleri öldürüyorlar. Ya da Avrupalıları. Son 24 saatte Orta Doğu'da birşeyler değişti ve İsrailliler, (bu katliama verdikleri son derece aptalca tepki düşünüldüğünde), olan biteni kavrayamamış gibi görünüyor. Dünya artık bu zorbalıklardan bıktı usandı. Sadece politikacılar sessiz."

INDEPENDENT YAZARI ROBERT FISK, GAZZE İLE BATI BERLİN ARASINDA BENZERLİK KURDU: "O GÜNLERDE POLİTİKACILARIMIZ KARARLAR ALIP, HAYAT KURTARIYORLARDI"

İngiliz Independent gazetesinin deneyimli Orta Doğu muhabiri Robert Fisk, Batılı liderleri İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısına yeterli tepkiyi vermemekle eleştirerek, 1948 yılında ise durumun farklı olduğunu, dönemin Avrupalı ve Amerikalı siyasetçilerinin Berlin'e havayoluyla yardım gönderdiklerini anımsattı.

Fisk, "İsrail kaybetti mi? 1,300 kişinin öldüğü 2008-09 Gazze Savaşı, 1,006 kişinin öldüğü 2006'daki Lübnan Savaşı ve dünkü öldürme olayı dünyanın artık İsrail'in hükümdarlığını kabul etmediği anlamına mı geliyor?" sorularıyla bugünkü yazısına başlıyor.

İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısının ardından Beyaz Saray'dan yapılan "trajedinin ayrıntılarını anlamaya çalıştıklarına" ilişkin açıklamayı "korkakça" olarak niteleyen Fisk, bu açıklamada olayın kınanması konusunda tek bir kelimeye bile yer verilmediğini belirtti.

Fisk yazısında Batılı liderleri dünkü saldırıda yeterli tepkiyi vermemekle eleştirerek, 1948 yılındaki durumun ise farklı olduğunu anımsattı. Amerikalı ve İngiliz politikacıların 1948 yılında havayoluyla Almanya'nın başkenti Berlin'e yardım gönderilmesine karar verdiğini belirten Fisk, şunları kaydetti:

"Ruslar tarafından kuşatılmış, açlıktan ölmek üzere olan bir nüfus (ki üç yıl önce düşmanlarımızdı). Berlin'e havayoluyla yardım Soğuk Savaş döneminin en büyük anlarından biriydi. Askerlerimiz ve havacılarımız açlıktan ölmek üzere olan Almanlar için hayatlarını tehlikeye attı ve feda etti. İnanılmaz değil mi? O günlerde politikacılarımız kararlar alıp, hayat kurtarıyorlardı."

Fisk bugün ise, Avrupalıların, Amerikalıların ve hatta Nazi soykırımından kurtulanların Gazze'ye kendilerinin gitmeye karar verdiklerini, çünkü kendi ülkelerindeki politikacıların, devlet adamlarının bunu yapamadıklarını kaydetti.

Independent'ın deneyimli yazarı şu soruları sordu: "Politikacılarımız dün neredeydi? Ban Ki-mun'dan "gülünç" bir açıklama, Beyaz Saray'dan "zavallı" bir açıklama geldi, Tony Blair ise hayatını kaybedenlerden dolayı üzüntüsünü ifade etti. (İngiltere Başkanı David) Cameron neredeydi? (İngiltere Başbakan Yardımcısı) Clegg neredeydi?"

Avrupalıların tepkileri konusunda da Fisk şu ifadeleri kullandı:

"Başka bir Ortadoğu ordusu (İsrail Ortadoğu'da değil mi?) Avrupalıları (Türkler Avrupalı değil mi?) öldürseydi büyük öfke doğmaz mıydı?"

Fisk, İsrail'in Müslüman dünyadaki tek müttefiki olan Türkiye'nin dünkü öldürmeleri "katliam" olarak adlandırdığını ancak İsrail'in pek umurunda değilmiş gibi gözüktüğünü kaydetti.

İngiliz pasaportları kullanan tetikçilerin Hamas yetkililerinden Mahmud El-Mabhuh suikastına İngiltere'nin gösterdiği tepkiyi de İsrail'in pek umursamadığına dikkati çeken Fisk, şunları kaydetti:

"Bu noktaya nasıl geldik? Belki de hepimiz İsrail'in Arapları öldürmesine alıştık. Belki de İsrail Arapları öldürmeye alıştı. Şimdi de Türkleri öldürüyorlar. Ya da Avrupalıları. Son 24 saatte Orta Doğu'da birşeyler değişti ve İsrailliler, (bu katliama verdikleri son derece aptalca tepki düşünüldüğünde), olan biteni kavrayamamış gibi görünüyor. Dünya artık bu zorbalıklardan bıktı usandı. Sadece politikacılar sessiz."

-GUARDIAN'IN BAŞYAZISI: "ABLUKADAN KATLİAMA"-

Guardian gazetesi de 5 tam sayfasını ayırdığı haberle ilgili, "İsrail kanlı saldırının ardından devlet terörü uygulamakla suçlanıyor" manşetini attı.

Gazete, İsrail'in oynadığı kumarın kendisine çok pahalıya mal olacağını savunarak, İsrail'in uluslararası alanda daha da yalnızlaşmak ve Orta Doğu'da hayati önem taşıyan halkla ilişkiler savaşını kaybetmek gibi bir bedelle karşı karşıya olduğunu yazdı.

Guardian'ın Orta Doğu editörü Ian Black, olayın ardından, İsrail'in üzerindeki Gazze ablukasını kaldırma ve Hamas ile temas kurma baskısının artacağı ancak İsrail'in politikasında bir değişiklik olmayacağı yorumunu yaptı.

Gazete başyazısında da konuya yer verdi ve İsrail'i eleştirdi. "Ablukadan Katliama" başlıklı başyazıda, Somalili korsanlar dün uluslararası sularda 6 gemiye çıkıp 10 yolcuyu öldürse ve onlarcasını da yaralasa, bugün NATO'ya bağlı bir görev gücünün Somali kıyılarına doğru yola çıkmış olacağı yazıldı. Guardian buna karşın bugün İsrail kıyılarına doğru yol alan NATO gemilerinin olmadığını kaydetti.

İsrail donanmasından gelen, "kendilerine ateş açıldığı, linç edilmekten kurtulmak için karşılık verdikleri" açıklamasına da tepki gösteren Guardian, "Komandolar Filistin yanlısı aktivistlerin ne yapmasını bekliyordu ki? Kendilerini kaptanla köprü üstünde çay içmeye davet etmelerini mi?" ifadesini kullandı.

-FT: "İSRAİL DENİZDE BOĞULDU"-

Financial Times (FT) gazetesi ise "İsrail küresel tepkiyle karşı karşıya" manşetini atarak, dünkü olayın hem İsrail'in Türkiye ile ilişkilerini daha da bozacağını hem de bu ülkenin uluslararası alandaki itibarının zarar göreceğini yazdı.

İsrail'in Avrupa'dan gelen tepkiler nedeniyle bu bölgeyle de ilişkilerinin olumsuz etkileneceği yorumunu yapan FT, İsrail'in, Avrupa hükümetlerinin tepkisinden çok Avrupa kamuoyunun tepkisinden çekindiğine dikkati çekti.

İsrail'in yardım gemilerine saldırısının ABD'de memnuniyetsizlik yaratan tarafının ise başka olduğunu kaydeden FT, ABD Başkanı Barack Obama'nın İran üzerindeki baskıyı arttırmak gibi önem verdiği daha başka konularla ilgilenmek yerine, İsrail saldırısının yarattığı bu diplomatik krizle uğraşmak zorunda kaldığını belirtti.

Gazete başyazısında ise, "İsrail denizde boğuldu" başlığı altında, İsrail'i korsanlık yapmakla suçladı. Yazıda Orta Doğu Dörtlüsü ve BM Güvenlik Konseyi'ne çağrı yapılarak, İsrail'e artık çok ileri gittiğinin açıkça söylenmesi gerektiği ifade edildi.

Bu arada BBC, Sky gibi İngiliz haber kanalları saldırıya ilişkin son gelişmeleri haber bültenlerinde ilk sırada duyurmayı sürdürüyor.

BELÇİKA BASININDAN İSRAİL'E: "TARİHİNİN EN YALNIZ DÖNEMİNDESİN"

İsrail'in Gazze'ye insani yardım götüren gemilere saldırısı hemen bütün Belçika gazetelerinde manşetten verilirken, İsrail'in "onarılmaz bir hata" yaptığı ve "tarihinin en yalnız döneminde olduğu" vurgulandı.

Le Soir gazetesi, "İsrail ölümcül baskınının ardından hiç olmadığı kadar yalnız" bağlığıyla verdiği haberde, dünyayı şoke eden saldırının ardından İsrail'in izole edileceğinin neredeyse kesinleştiğini belirtti.

İsrail askerlerinin Mavi Marmara gemisine baskında sivillere ateş eden fotoğraflarıyla dün Türkiye'deki protesto gösterilerinden kareler kullanan gazetenin köşe yazarları da İsrail'in uluslararası hukuku hiçe saydığı, bu baskınla imajını daha da kötüleştirdiği ve olanlardan Hamas'ın karlı çıktığı üzerinde durdu.

La Libre gazetesi, "Onarılamaz" manşetiyle verdiği haberde, İsrail'in bu saldırı nedeniyle alacağı karışılığın ülkede hiç kimseyi memnun etmeyeceğini, "Yahudi devletinin felaket yaşadığını" yazdı.

Gazeteye göre aşırı sağcı hükümetin işbaşına gelişiyle dünyada imajı ağır darbe alan İsrail, özellikle "yardım filosunun patronu" Türkiye ile ilişkilerini bozduğu için ciddi yaptırımlarla karşılaşacak.

İsrail'in gemilerdeki sivillere saldırısında ileri sürdüğü "meşru müdafaa" savunmasını ciddi bulmayan gazete, İsrail askerlerinin baskına hazırlıksız geldiğini savunurken, görüşüne başvurulan yorumcular, İsrail'in gerçekten barış istemediği ve tüm Filistinlilere terörist muamelesi yaptığı üzerinde durdu.

Flamanca yayımlanan De Standaard gazetesi, baskının dünyayı şoke ettiğini, Türkiye'nin İsrail'i "terör devleti" olarak tanımladığını bildirdi.

İSPANYA BASINI

Ülkenin önde gelen sol görüşlü gazetelerinden El Pais, "İsrail, uluslararası yasalara saldırıyor" ifadesini başlığında kullandı ve İsrail'in "orantısız bir müdahale yaptığı konusunda herkesin hemfikir olduğunu" belirtti.

Saldırının, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu "gerçek ve derin bir soruşturma yapmaya zorladığını" yazan El Pais, "İsrail'in uyguladığı şiddet, geleceği daha da kötü bir belirsizliğe sokuyor. İsrail hükümeti sadece, bölgedeki tek müttefiği Türkiye'yi tamamen kaybedip, izole olmakla kalmıyor aynı zamanda başlayan barış görüşmelerinde başa dönüyor. İsrail'in ahmakça suçları, Arap dünyasında da öfke yaratıyor ve Hamas'a oksijen veriyor" görüşünü savundu.

"İsrail'in korsanca saldırışı uluslararası öfke yaratıyor" başlığını atan El Mundo gazetesi de saldırıyı AB'nin, "kabul edilemez" olarak nitelendirdiğini ve hemen kınadığını, tüm dünyada protesto gösterileri yapıldığını, AB, ABD, BM gibi uluslararası komitelerin İsrail'den açıklama istediğini yazdı.

ABC gazetesi de, "İsrail'e karşı protesto dalgası" ifadesini ön plana çıkartarak, saldırının uluslararası tansiyonu çok yükselttiğine dikkati çekti.

Katalonya bölgesinin önemli gazetelerinden La Vanguardia, İsrail'in gemilere yaptığı saldırının Avrupa'nın önemli başkentlerinde ve dünyanın birçok yerinde gösterilere neden olduğunu, bu meselenin, "uluslararası ciddi bir krize dönüşmesi tehditinin bulunduğunu" belirtti.

İSRAİL'İN SALDIRISI İTALYAN BASININDA: "İSRAİL OPERASYONU KATLİAMLA SONUÇLANDI"

İtalyan basını, İsrail'in Gazze'ye insani yardım götüren gemilere saldırını "katliam" ve "kıyım" gibi ifadelerle manşete taşıdı.

Il Corriere della Sera gazetesi, "İsrail operasyonu katliamla sonuçlandı" başlığı altında gelişmeleri aktarırken, Türkiye'nin saldırıyı "devlet terörü" olarak nitelendirdiği belirtildi.

La Repubblica gazetesi, "Aktivistlerin gemisinde kıyım" manşetinin spotunda, "İsrail, Gazze'ye giden yardım konvoyuna saldırdı: 9 ölü var. Tüm dünyadan kınama. Türk konvoyu geceleyin saldırıya uğradı. Ankara'ya göre bu, devlet terörüdür. Arap ülkeleri isyanda. (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu orduyu savundu ve (ABD Başkanı Barack) Obama'ya yapacağı ziyareti iptal etti" ibareleri kullanıldı.

Torino merkezli La Stampa gazetesi, "Gemiye operasyon, İsrail'e yargılama" manşetiyle çıktı. Spotta, saldırının tüm dünyada tepki çektiğine işaretle şu cümleler kullanıldı: "Gazze'ye yardım konvoyuna saldırıldı, Türk gemisinde 10 ölü var. 4 İtalyan da gözaltında. Netanyahu-Obama görüşmesi iptal edilirken, BM Güvenlik Konseyi toplandı. AB şiddeti kınarken, (İtalya Cumhurbaşkanı Giorgio) Napolitano da kaygılandığını söyledi."

İtalya'nın en önemli ekonomi gazetesi Il Sole 24 "İsrail'den saldırı", merkezi Roma'da olan Il Messaggero gazetesi "Yardım gemilerinde kıyım" ve sol çizgideki günlük gazetelerden Il Manifesto "Devlet terörü" manşetleriyle çıktı.

Başbakan Silvio Berlusconi'ye ait yayın organlarından biri olan sağ çizgideki Il Giornale gazetesinin ise İsrail yanlısı bir manşet kullanması dikkati çekti.

"İsrail ateş etmekle iyi yaptı" biçiminde bir manşet atan Il Giornale gazetesi, Gazze'ye insani yardım götüren barış gönüllülerini "teröristlerin arkadaşları" diye niteledi.

İSRAİL'İN SALDIRISI ARAP BASININDA

Arap basını, İsrail'in Gazze'ye yardım taşıyan gemilere saldırısını genelde ''katliam'' olarak değerlendirdi.

Suudi Arap sermayeli El Hayat gazetesi, ''İsrail Özgürlük Filosunu öldürdü, dünya baş kaldırdı'' manşetini kullanırken, İsrail'in davranışını, ''bütün cezalardan uzun zaman kaçtığı için öldürme iştahı kabarmış bir katilin davranışı''na benzetti.

Mısır'da yayımlanan hükümet yanlısı El Ahbar, bağımsız El Düstur ve muhalif El Vafd, saldırıyı ''katliam'' olarak değerlendirirken, bağımsız El Masri El Yom gazetesi, ''Özgürlük kanı Akdeniz'e aktı'' ifadesine yer verdi.

Lübnan'da yayımlanan En Nahar gazetesi, ''Özgürlük Filosu İsrail'i Türklerin kanında boğdu'' manşetini kullanırken, ''Zaten zayıflamış İsrail-Türkiye ilişkileri dönüşü olmayan bir noktaya geldi'' yorumunda bulundu.

Hizbullah cephesine yakın El Ahbar gazetesi de ''(ABD Başkanı Barack) Obama yönetimi İsrail'in suçunu haklı çıkardı, özgürlük kana bulandı'' gibi ifadelerle, ''Şafak katliamı Ankara ile Tel Aviv arasındaki ilişkilerde bir dönüm noktası olacak'' görüşüne yer verdi.

Birleşik Arar Emirlikleri'nde çıkan El Haliç, ''İsrail denizin ortasında özgürlüğü öldürdü'' başlığı altında, ''Kanun dışı bir çete tarafından insanlığa karşı işlenen savaş suçunu'' kınadı.

Dubai hükümetinin El Beyan gazetesi, ''Özgürlük filosuna karşı İsrail devlet terörü'' başlığını kullanırken, ''Birleşmiş Milletler daha ne kadar uluslararası hukukun ihlalini kabul etmeyi ve savaş suçu işlenmesine göz yummayı sürdürecek'' sorusuna yer verdi.

Muhabirlerinden biri gemide bulunan Gulf News gazetesi ise ''Özgürlüğe saldırı'' başlıklı yazısında, ''On yıllardır İsrail katliamlar yapıyor ve bundan sıyrılıyor. İsrail'in terörist hükümetine dünyanın 'yeter' deme zamanı geldi'' yorumuna yer verildi.

Suudi Arabistan'da yayımlanan Arap News, ''Denizde cinayet'' başlıklı yazısında, ''İsrail, uluslararası sularda kanlı korsanlığıyla dünyaya gerçek renklerini yeniden gösterdi'' yorumunda bulundu.

El Riyad gazetesi ''Dünya şokta'' derken, Okaz gazetesi ''İsrail'in Özgürlük Filosuna yaptığı şey, bu varlığın (ülkenin) insanlığa karşı suç işlemekte tereddüt etmeyen bir grup suçlu tarafından yönetildiğini milyonuncu kez kanıtlıyor'' ifadesini kullandı.

Kuveyt'te yayımlanan El Kabas gazetesi de Arap ve Müslümanları ''İsrail'e işlediği suçları için ağır bir bedel ödetmeye'' çağırdı ve bu ülkeyle bütün ilişkilerin kesilmesi çağrısında bulundu.

FRANSA : "(İSRAİL) KORSAN DEVLET", "İSRAİL TECRİT EDİLDİ", "GENEL ÖFKE"

Fransız basını, İsrail'in dün Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısıyla ilgili "tüm dünyanın İsrail'i kınadığı ve bu ülkenin herkes tarafından tecrit edildiği" yorumunu yaptı.

Liberation gazetesi, ''Korsan devlet'' başlığıyla verdiği haberde, dünyanın İsrail'i sert şekilde kınadığını belirtti.

Gazetenin başmakalesindeyse ''hiçbir gerekçenin böyle bir saldırıyı haklı çıkaramayacağı'' belirtilerek, İsrail'in konuyla ilgili resmi açıklamasının ise "acınası" olduğu kaydedildi.

Gemide bulunan insan hakları savunucularının İsrail için kesinlikle tehdit oluşturmadığı ifade edilen yazıda, İsrail'in özür dilememesi de eleştirildi.

-İSRAİL'E YAPTIRIM UYGULANSIN-

İsrail'in yardım gemisini ablukayı delme girişiminde bulunmakla suçladı belirtilen yazıda, uluslararası toplumun bu ablukayı meşru görmediği kaydedildi.

İsrail'in, güvenlik gerekçesiyle sürekli uluslararası hukuku ihlal ettiği bildirilen başmakalede, gerekirse artık İsrail'e uluslararası yaptırım uygulanabileceği ifade edildi.

Yazıda, ''İsrail güvenliğini şiddet kullanarak değil, uluslararası hukuka uyarak sağlamayı tercih etmek zorunda'' ifadesi kullanıldı.

Le Figaro gazetesi de ''İsrail tecrit edildi'' başlığıyla manşetten verdiği haberde, bütün dünyanın İsrail'i kınadığını bildirdi.

Le Figaro'nun başmakalesinde, ''bu saldırının, İsrail'in tecrit edilmişliğini daha da kötüleştireceği'' yorumu yapıldı.

Başmakelede, ''Türkiye ve İsrail arasında 1990'lı yıllarda oluşturulan ve iki ülkeye de yararlar sağlayan stratejik işbirliğinin artık devam etmesinin zor olduğu'' görüşü dile getirildi.

Yazıda, "Türkiye'nin İran'a yaklaştığı, Arap ülkeler nezdindeki ağırlığını artırdığı, İsrail ve Filistin arasında arabulucu rolü üstlenerek, Mısır'ın yerine geçmek istediği bir dönemde, bu işbirliğinin tekrar eskisi gibi olamayacağı" yorumu yapıldı.

Yazıda, İsrail'in 2008 sonundaki Gazze saldırılarının Türkiye'nin İsrail'den uzaklaşmasının ilk adımı olarak gösterildi.

Başmakalede, ''İsrail'deki büyükelçisini geri çekerek, Latin Amerika gezisini yarıda keserek, BM Güvelik Konseyi'ni acil toplantıya çağırarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ortaya çıkmasına katkıda bulunduğu krizden yararlanmak için diplomatik gerginliği tırmandırmaya hazır'' ifadesi kullanıldı.

Le Figaro da ''İsrail hükümetinin kesinlikle görmesi gereken büyük bir tuzağa düştüğü'' yorumunda bulundu.

Yardım konvoyunun, Gazze'ye uygulanan abluka için kamuoyu yaratmak istediği kaydedilen haberde, bunun başarılı olduğu ve ablukanın dünya gündemine yerleştiği ifade edildi.

ABD ve İsrail arasındaki ilişkilerin kötü olduğu bir dönemde İsrail liderinin ABD'ye yapacağı ziyareti ertelemek zorunda kaldığı kaydedilen yazıda, ''İsrail'in tehlikeli bir şekilde artık tecrit edildiği'' belirtildi.

Le Parisen gazetesi ise ''Genel Öfke'' başlığıyla verdiği haberde, İsrail saldırısının bütün dünyayı şoka uğrattığı belirtildi.

İSRAİL SALDIRISI PAKİSTAN BASININDA: ''MÜSLÜMANLARI UYANDIRMA SALDIRISI''

Pakistan basınının tamamı İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısını manşetten duyurdu. Gazetelerde İsrail ağır dille eleştirilirken, Mavi Marmara gemisinde bulunan Pakistanlı gazeteciden haber alınamadığına yer verildi.

Urduca yayımlanan gazetelerinden Cenk, ''Dünya İsrail'e karşı'' başlığı altında dünyada artan İsrail karşıtı eylemlere yer verdi. Nava-i Vakt gazetesi, ''İsrail terörizmi'' manşetinin spotunda ''Yardım kafilesine saldırı 20 şehit'' ifadesini kullanıldı. İttihat gazetesi ise ''Uluslararası sularda hukuk ihlali, yardım kafilesine saldırı'' manşetiyle okuyucularının karşısına çıktı.

Ülkede, İngilizce yayımlanan gazeteler de İsrail saldırısına manşetten ve fotoğraflı olarak yer verdi. Ülkenin en tanınmış gazetelerinden Dawn News, ''İsrail'in yardım gemisine saldırısı bütün dünyada tepkilere yol açtı'' başlığıyla verdiği haberde gün içinde yaşanan gelişmeler aktarıldı.

The News gazetesi, ''İsrail yardım gemisine saldırdı'' manşetinin alt başlığında gemide bulunan iki Pakistanlı'dan haber alınamadığı belirtildi. Gemilerdeki iki Pakistanlıdan biri gazeteci diğeri de bir aktivist.

Frontier gazetesi İsrail saldırısını, ''Müslümanları uyandırma saldırısı'' olarak nitelendirirken, Nation gazetesi, ''İsrail yardım konvoyunu vurdu: 19 ölü'' manşetiyle çıktı. Daily Times gazetesi ise, İsrail karşıtı gösterileri manşetine taşıdı.

Pakistan televizyonları ise, özel yayınlarla İsrail saldırısına geniş yer ayırdı. Televizyonlar, dünyanın çeşitli noktalarından yaptıkları bağlantılarla gelişmeleri kamuoyuna duyurdu.

-İSRAİL'İN SALDIRISININ ARDINDAN YUNAN BASINI: -"İNSANİ YARDIM FİLOSUNA KANLI SALDIRI", "İSRAİL KORSAN DEVLET", "CİNAYET"

 Yunan medyası, Gazze'ye yardım gemilerine saldıran İsrail'i ''Korsan devlet'' olarak adlandırırken, saldırının da ''cinayet'' olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Yunan basın yayın organları, ''Şiddet uygulamaya alışkın olan İsrail'in yardım filosunu kana buladığı'' yorumunda birleşti.

Atina'da yayımlanan Kathimerini gazetesi, ''İsrail'e uluslararası protesto'' başlıklı haberinde, İsrail özel komandolarınca düzenlenen kanlı saldırının tüm dünyanın tepkisine yol açtığını yazdı.

Uluslararası sularda seyreden filoya karşı İsrail'in aşırı şiddet kullandığını, saldırıda yaşamını yitirenlerin çoğunlukla Türk vatandaşı olduğunu belirten gazete, Türkiye'nin olaya sert tepki verdiğini ve İsrail Büyükelçisini derhal Ankara'ya çağırdığını kaydetti.

Gazete, Türkiye ve Lübnan'ın talebinden sonra BM Güvenlik Konseyi'nin acil olarak toplandığını da bildirdi.

Kathimerini, ''Korsan devlet'' başlıklı bir yorumunda da ''İsrail'in uluslararası sularda yaptığı kanlı saldırı ile askeri çözümlere karşı eğilimini kanıtladığını'' yazdı.

Yorumda, ''İsrail'in askeri şiddet uygulama alışkanlığı çerçevesinde uluslararası hukuk ve ahlaka aldırış etmeden sivillere karşı dahi şiddet kullandığının'' altı çizildi.

''Kanlı saldırı için uluslararası öfke'' başlığını kullanan To Vima gazetesi ise tam teçhizatlı İsrail komandolarının Gazze'ye insani yardım taşıyanlara gece yarısı düzenlediği baskının tüm dünyayı dondurduğunu kaydetti.

To Vima, İsrailli askerlerin ''Mavi Marmara'' gemisine çıkmadan önce sivillere ateş açtıklarını belirtirken, bunun gerek Avrupa gerekse Müslüman dünyasında tepki dalgası yarattığını yazdı.

''Atina'nın saldırıyı şiddetle kınadığı ancak ikili ilişkilerin etkilenmemesi için dikkatli bir tavır izlediği'' değerlendirmesinde bulunan gazete, bazı diplomatik çevrelerin, ''Atina'nın söz konusu tutumunun Arap ülkeleri ile muhtemel bir sorun yaratabileceğini'' dile getirdiklerini belirtti.

To Vima, ''Cinayet'' başlıklı yorumunda da ''Aşırı sağcı İsrail hükümetinin bu yeni cinayetine karşı her çağdaş ülkenin hemen tepki göstermesi ve net bir şekilde sadece sözde değil pratikte de yaptırımda bulunması gerektiğini'' yazdı.

Yorumda ayrıca, ''Gazze'de hakim olan Hamas'ın fanatizminin şüphesiz birçok kişi tarafından hoş karşılanmadığı ancak sorunun Hamas değil Filistin halkının trajedisi olduğu'' vurgulandı.

Apoyevmatini gazetesi, ''Özgürlük filosu kana bulandı'' başlıklı haberinde, İsrail'in benzeri görülmemiş operasyonu sonucunda 19 kişinin yaşamını yitirdiğini, yaklaşık 60 kişinin yaralandığını kaydetti.

İsrail'in uluslararası sularda insani yardım taşıyan konvoya uyguladığı şiddetle hukuk kurallarını tam anlamıyla çiğnediğini belirten gazete, Atina'nın saldırıyı şiddetle kınadığı ve Yunanistan-İsrail ortak tatbikatını iptal ettiği belirtildi.

''İsrail'in açtığı ateş Orta Doğu'da yeni bir yara açtı'' başlığını kullanan Elefteros Tipos gazetesi, İsrail'in Türk gemisine saldırısının, ''Türkiye-İsrail ilişkilerini tarihlerinin en kötü noktasına getirdiği'' yorumunu yaptı.

Gazete, Ankara'nın, ''İsrail teröründen'' söz ettiğini ve uluslararası hukuktan kaynaklanan tüm haklarını kullanacağını açıkladığını bildirdi.

Gelişmeler sonrasında Müslüman dünyasının İsrail'e karşı birleşmesi olasılığına dikkat çeken Elefteros Tipos, Türk hükümeti tarafından desteklenen yardım filosuna düzenlenen saldırının 6 Türk vatandaşının da aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlandığını yazdı.

Elefteros Tipos, ''Türk hükümetinin, Mavi Marmara gemisine yönelik saldırıyı Orta Doğu Müslüman camiasında liderlik rolünün üstlenilmesi için önemli bir fırsat olarak gördüğü'' değerlendirmesini gündeme taşırken, ''Belki de İsrail ile gerilimi sürekli şekilde arttıran Erdoğan Hükümeti'nin beklediği an gelmiştir. Mavi Marmara aslında Türkiye'nin İsrail'e karşı kurduğu bir tuzaktır'' görüşünü öne sürdü.

Gazete, ''Ankara'nın İsrail'in geminin yanaşmasına izin vermeyeceğini gayet iyi bildiğini'' belirttiği haberinde, kimsenin can kaybını arzu etmediğini vurgulayarak, ''söz konusu geminin engellenmesinin dahi İsrail ile sorun yaratacağı ve Arap dünyasını ayaklandıracağını'' yazdı.

Ethnos gazetesi, ''İsrail'in kanlı saldırıs

Dünya Haberleri