TYB Genel Merkezi'nde düzenlenen panelde edebiyat, müzik, resim ve sinema alanları başta olmak üzere dünyadaki kültür insanlarının Gazze'de yaşanan insanlık dramına yaklaşımları ele alındı.
Panelin başkanlığını yapan Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü ve TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Türkiye'nin İsrail'e karşı çok ciddi bir tutum aldığını belirtti.
Akademinin ve sivil toplum kuruluşlarının Filistin için önemli çalışmalar yaptığını anlatan Arıcan, "Ne yazık ki bir terör devleti olarak İsrail sadece Orta Doğu'nun değil artık dünyanın bir güvenlik meselesi. İsrail aklı selim, kalbi selim olan hiçbir insanın akıl ve vicdan sağlığını güvende bırakmıyor. İnsanlık büyük bir tehdit ve tehlike içerisinde." dedi.
Arıcan, ayrıca Anadolu Ajansının dünyaya İsrail'in soykırımını kanıtlayan belge ve fotoğraflar sunduğunu söyleyerek, basın mensuplarının hayatını tehlikeye atarak dünyaya bu durumu duyurmaya çalıştığını vurguladı.
TYB olarak "Gazze Raporu" hazırladıklarını hatırlatan Arıcan, şöyle devam etti:
"Akademisyenlerimiz, gazeteciler, yazarlar, kültür, sanat insanları katıldı ve uluslararası düzeyde yapıldı. Gerçekten muazzam bir rapor 6 dilde yayımlandı. Dünyanın önemli kuruluşlarına, liderlerine gönderildi. Bunlar İsrail'i belki durdurmaya yetmeyecek ama bu çağrıyı bu sürekliliği yapmamız gerekiyor. Acilen bir barış gücünün Birleşmiş Milletler tarafından Filistin'e gitmesini istiyoruz. Acilen kültür, fikir ve sanat insanlar olarak bu savaşın durdurulmasını istiyoruz. Eğer bunu Birleşmiş Milletler yapmayacaksa İsrail'in soykırımını kabul etmeyen vicdan, merhamet sahibi devletlerin bir araya gelip bir barış gücünü buraya göndermesini istiyoruz."
- "Siyonist lobinin dünyayı kıskaç altına aldıklarını da görüyorlar"
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İslam Ülkeleri Akademisyenler ve Yazarlar Birliği Başkanı Prof. Dr. Fatih Savaşan da siyonist lobinin kültür, sanat, medya ve siyaset alanını domine ettiğini söyledi.
Lobinin tüm çabalarına rağmen insanlık vicdanını susturamadığını, 7 Ekim'de tüm güç algılarının ve İsrail'in yenilmezlik mitinin yerle bir edildiğini belirten Savaşan, "Filistin, direnişinin aslında çok dayanıklı olduğunu, çok sabırlı olduğunu, çok hazırlıklı olduğunu gösterdi." dedi.
Filistin'e desteklerin devam etmesi gerektiğini vurgulayan Savaşan, şöyle konuştu:
"Dünyadaki tüm vicdanlı insanlar hangi görüşten olursa olsun şunu biliyor, burada bir zulüm var. Özellikle Batı'daki son hareketler bunu çok belirgin bir şekilde gösteriyor. Ayrıca tüm batı kamuoyu şunu da biliyor, bu siyonist lobi aslında bana özgürlük alanı ne kadar sunduysa o kadar özgürüm. Fikrimi açıklayabilirim zannediyorum ama İsrail'le ilgili bir şey söyleyince, İsrail'in politikasını eleştirince birden o fikir özgürlüğü uçuyor gidiyor. Siyonist lobinin dünyayı değişik yöntemlerle ne kadar kıskaç altına aldıklarını da görüyorlar."
Kültür ve sanat camiasından İsrail'in saldırılarına karşın yükselen seslerin az olmadığını, bireysel olarak sürekli tepki gösteren çok kıymetli kültür sanat adamlarının olduğunu ancak uluslararası meslek örgütlenmelerinde siyonist lobinin kurduğu baskı sonucu yükselen seslerin organize hale gelmesini engellediğini ifade etti.
Sakarya Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aslan ile Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Filistin Akademik Platformu Sorumlusu Prof. Dr. Hasan Yücel Başdemir de panelde birer konuşma yaptı.