İsrail, 1967’den bu yana işgal altında tuttuğu Batı Şeria’da Filistinlilere ait arazilere el koymaya devam ediyor.
Bölgeyi yasa dışı Yahudi yerleşimler inşa ederek Filistinliler için yaşanmaz hale getiren İsrail, Batı Şeria’daki bu yerleşim birimlerinin sayısını artırma ve genişletme çalışmalarında hız kesmiyor.
The Times of Israel gazetesinde yer alan habere göre, İsrail’in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, işgal altındaki Batı Şeria’da 170 dönümlük Filistin toprağının “devlet arazisi” olduğunu iddia etti.
Gazze’deki Filistinlilerin topraklarından çıkarılmasını da savunan aşırı sağcı Smotrich’in işgal altındaki Batı Şeria’daki toprakların “devlet arazisi” ilan edilerek ele geçirilmesi için geçen seneden itibaren çalıştığı ve bunu da “çok önemli süreç” diye nitelediği belirtildi.
Haberde, İsrail’in işgal ederek el koyduğu Filistin toprağında yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinin inşa edilmesinin önünün açıldığı ifade edildi.
İsrail 7 Ekim’den bu yana 27 bin dönüm Filistin toprağına el koydu
İsrail devlet televizyonu KAN’ın 22 Mart’taki haberinde, İsrail hükümetinin Batı Şeria’nın Ürdün Vadisi bölgesinde 8 bin dönüm araziye “devlet arazisi” olduğunu iddia ederek el koyduğu belirtilmişti.
Filistin Merkezi İstatistik Kurumunun hazırladığı rapora göre, İsrail'in 2023 yılında işgal altındaki Batı Şeria'da el koyduğu Filistin toprakları bir önceki yıla göre 2 kat arttı.
Buna göre, Batı Şeria'da 2022 yılında 26 bin dönüm, 2023 yılında ise 50 bin 526 dönüm alana İsrail tarafından el konuldu.
Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Müeyyed Şaban, 30 Mart’ta yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze’ye saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023’ten bu yana 27 bin dönüm Filistin toprağını gasbettiğini açıklamıştı.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te yaklaşık 700 bin Yahudi yerleşimci yaşıyor. Uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı sayılıyor.
Bu yerlerde ikamet eden Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria'da işgal altında yaşayan Filistinliler için hayatı daha da zorlaştırıyor.