Batı Şeria'nın ardından Mısır sınırına da duvar örmeye hazırlanan İsrail, eş zamanlı olarak Ağlama Duvarı projesini de başlatıyor. İsrail, Ağlama Duvarı'nın bulunduğu bölgeyi yeniden düzenleme kararı alarak bir anlamda savaşın fitilini ateşlemiş oldu. Mescid-i Aksa ve Kubbet'ul-Sahra'nın yer aldığı tepenin hemen dibinde yer alan Ağlama Duvarı ile ilgili başlatılacağı açıklanan çalışmalar Filistinlilerin tepkisini çekti.
İsrail kabinesi 5 yılda bitirilecek çalışmayı onaylarken, hükümet projeye 23 milyon dolar para ayırdı. Çalışmaya göre 20 bin metrekarelik Ağlama Duvarı'nın bulunduğu alan ile hemen yanı başında devam eden arkeolojik bölgenin girişi yeniden düzenlenecek.
Yıllardır Kubbet'ul-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın altında kazılar yapan İsrail, bu bölgenin Tevrat'ta geçtiği gibi Süleyman Mabedi'nin bulunduğu yer olduğunu öne sürüyor. Ancak Filistinliler şu ana kadar bu konuda ikna edici deliller sunamayan ve kanıt bulamayan İsrail'in amacının İslam dünyasının bu kutsal mekânlarını yerle bir etmek olduğunu ileri sürüyor.
İsrail hükümeti ise yaptığı açıklamada amaçlarının her yıl bölgeyi ziyaret eden milyonlarca turistin buralara girişini kolaylaştırmak olduğunu iddia ediyor. Plan ilk kez 2004 yılında onaylanmıştı. İsrail'e göre 2004 yılında Ağlama Duvarı'nı ziyaret edenlerin sayısı 2 milyon iken bu sayı geçtiğimiz yıl 8 milyona yükseldi.
Ağlama Duvarı'nın Yahudilerin en kutsal mekanı olduğunu söyleyen Başbakan Binyamin Netanyahu bu bölgeyi geliştirmek için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını belirtiyor. İktidara geldikten sonra Doğu Kudüs'ün Yahudileştirilmesi politikalarına hız veren Netanyahu, Kudüs'ün doğusuyla batısıyla İsrail'in ezeli ve ebedi başkenti olduğunu öne sürüyor.
İsrail'in Doğu Kudüs'teki her adımı Filistinliler arasında büyük tepki çekiyor ve zaman zaman da büyük olaylara sebebiyet veriyor. Netanyahu'nun 1996'daki birinci başbakanlığı döneminde arkeolojik tünele bir giriş açılması projesi gündeme gelmiş bunun üzerine üç gün devam eden çatışmalarda 80 Filistinli hayatını kaybetmişti.
2000 yılında da dönemin siyasi liderlerinden Ariel Şaron, Mescid-i Aksa'yı ziyaret etmiş bunun üzerine başlayan 2. İntifada'da yüzlerce kişi İsrail askerleri tarafından öldürülmüştü.
CİHAN