25-27 Kasım 2010 tarihleri arasında İstanbul'da yapılacak olan 'Avrupa Yazarlar Parlamentosu' toplantısının 'Onur Konuğu' V.S. Naipaul, İslamiyet'le ilişkin olarak zehir-zemberek sözler kullanmış...
Türkiye'nin önde gelen felsefecilerinden Hilmi Yavuz, bugünkü yazısında Naipual'u yakın plana aldı. Naipaul'un İslam dünyasında yaptığı gezintinin ardından Müslümanlar'a ilişkin olarak yaptığı oryantalist ve ötekileştirici tavrından bahseden Yavuz şunları yazdı:
- Naipaul, yol boyunca Müslümanlarla gerçekleştirdiği konuşmaları öyle bir biçimde yeniden üretir ki, onların saf, saçma ve geri zekalı gibi görünmelerini sağlar (altını ben çizdim. H.Y.) Gerçekte, İslamiyet'i de, öfkeden köpürmüş bir yenilginin anlatımı olarak görür.' Naipaul, İslamiyet konusunda şunları yazar: 'İslamiyet, yalnızca zorluktan kaçıp sığınılan bir barınaktı (Müslümanlar için); yaratıcı değildi; hiçbir şeyi başaramıyordu; tıpkı bir parazit gibiydi' (altını ben çizdim. H.Y.)
Müslümanlar, 'geri zekalı', 'yaratıcı olamayan', 'hiçbir şeyi başaramayan' bir güruh, Naipaul'a göre! Kabbani, devam ediyor, Trinidad'lı 'sömürge asilzadesi' Sir Vidiadhar'ı anlatmaya: 'Naipaul, İslamiyet'te yalnızca olumsuzluk görür: Bu din, bütünüyle yararsız bir coşku uyandıran bağnazlık dini'dir. (altını ben çizdim. H.Y.)
Hilmi Yavuz'un yazısının tamamanı okumak için bu linki tıklayın