Kamuoyunda 'AK Parti ve Gülen'i bitirme planı' belgesi olarak gündeme gelen 'Islak imza' davasının Yargıtay'da bekleyen dosyası hala mahkemeye gönderilmedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 'Islak imzalı eylem planı' davasının 15b duruşmasında tutuklu sanıklar Albay Dursun Çiçek, Avukat Serdar Öztürk ile Aydınlık dergisi Genel Yayın yönetmeni Deniz Yıldırım hazır bulundu. Firari sanık Bedrettin Dalan ile özel kalem müdürü olduğu iddia edilen tutuksuz sanık İlhami Ümit Handan ve diğer tutuksuz sanıklar Ulusal Kanal Televizyonu İstihbarat Şefi Ufuk Akkaya ile MİT görevlisi Özel Yılmaz ise duruşmaya katılmadı.
Üye hakimler Hasan Hüseyin Özese ve Hüsnü Çalmuk ile birlikte duruşmaya çıkan Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, incelenmek üzere yaklaşık 3 ay önce Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderilen dava dosyasının halen mahkemeye gönderilmediğini açıkladı.
Talepte bulunmak için söz isteyen tutuklu sanık Dursun Çiçek, 6 ay önce savunma yaptığı sırada üye hakim Hasan Hüseyin Özese'nin izinli olduğu için heyette yer almaması nedeniyle savunmasını kısaca özetlemek istediğini söyledi. Çiçek, çapraz sorgusu sırasında kendisine üye hakimlerden Hüsnü Çalmuk'un 250, Sedat Sami Haşıloğlu'nun 152, Savcılar Mehmet Ali Pekgüzel'in 26, Nihat Taşkın'ın ise 6 soru yönelttiğini ifade etti. Çiçek, sorulan soruların yüzde 75'inin faili meçhul ihbar mektubundaki iftiralar olduğunu iddia ettiği suçlamalarla ilgili Genelkurmay Karargahı konusunda yöneltildiğini söyledi.
İhbar mektubuyla ilgili önce Askeri Savcılık tarafından inceleme başlatıldığını söyleyen Çiçek, bu konuda İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde de bir yargılama yürütüldüğü gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiğini ifade etti. Ancak kendilerinin bu yargılamanın Askeri mahkemede yapılmasını istedikleri için verilen bu takipsizlik kararına itiraz ettiklerini belirten Çiçek, itiraz dilekçelerinin Askeri Yargıtay hala incelenmekte olduğunu anlattı. Sanık Çiçek, "Erzincan'dan gelen dava dosyası ile sizin dava dosyanız arasında fiili, hukuki irtibat bulunduğuna karar verdiniz. Ancak o dosya Yargıtay 11. Ceza Dairesindeki dosya ile birleştirildi. Daha ağır suçlamalarla yargılananların tutuksuz, benimse tutuklu yargılanmam hukuksuzluk, adaletsizliktir. Bu bir komplodur." iddiasında bulundu.
İsimsiz ve imzasız ihbarların, yasa gereği delil niteliğinde sayılamayacağını savunan Çiçek, ihbarı yapan kişinin kimliği belli olmadığı için kendisine soru soramayacaklarını, dolayısıyla da adil yargılamada tanıklara soru sorma haklarının ihlal edildiğini ileri sürdü. İsim ve imzası olmayan bir ihbar mektubu nedeniyle aylardır tutuklu yargılandıklarını söyleyen Çiçek, eylem planı hazırlanmasıyla ilgili muhatap kurumun TSK olduğunu söyledi. Bir eylem planının 5 madde olması gerektiğini ancak dava dosyasında suç delili olarak yer alan eylem planı belgesinde 3 maddenin var olduğunu belirten Çiçek, bu durumun da belgenin sahte olduğunu gösterdiğini öne sürdü.
CİHAN