Ankara'daki işkence soruşturmasında 1 numaralı şüpheli olarak aranan eski Mamak Cezaevi Müdürü Tetik, kanser tedavisi gördüğü Avustralya'nın Adeleide kentinden STAR'a özel açıklama yaptı.
RACİ TETİK'TEN İLK TEPKİ 24 YIL SONRA AVUSTRALYA'DAN GELDİ
12 EYLÜL döneminin baş işkencecisi olduğu iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından polise 'bulun' talimatı verilen emekli Albay Raci Tetik, eşi Aliye Tetik aracılığıyla STAR'A konuştu. Avustralya'nın Adelaide kentindeki özel bir kanser merkezinde tedavi gören Tetik kendisini şu sözlerle savundu: "Ben suç işlemedim. Görevimi yaptım. O devrin hesabı o zaman görüldü."
KANSER TEDAVİSİ GÖRÜYOR
12 Eylül işkence soruşturmasının 1 numaralı şüphelisi eski Mamak Askeri Cezaevi Müdürü emekli Albay Raci Tetik'in 'dünyanın en yaşanılır şehri' ödülünü birkaç kez kazanan, Avusturalya'nın refah ve sağlık şehri Adelaide olduğu ortaya çıktı. STAR'ın yaptığı araştırma sonucunda, Tetik'in şehrin ünlü bir kanser merkezinde tedavi gördüğü belirlendi. Özel bakım ve tedavi konusunda oldukça iddialı olan kanser merkezinde 24 saat boyunca doktor ve hemşire gözetiminde olan Tetik, yakınlarıyla telefonda görüşebiliyor, hastanenin sunduğu iletişim imkanları ile dünyadaki gelişmeleri yakından takip edebiliyor. Ailesinin yabancı kimse ile görüştürülmemesi konusunda hastane yönetimine talimat verdiği Raci Tetik'in kanser tedavisinin sürdüğü öğrenildi.
VİCDANIM RAHAT
Raci Tetik'in İstanbul'da bir huzurevinde kalan eşi Aliye Tetik, eşinin Adelaide kentinde olduğunu doğruladı. Eşini basınla görüştürmek istemeyen Aliye Tetik, hakkındaki arama kararına ve 12 Eylül davasına ilişkin yaptıkları konuşmayı anlattı. Raci Tetik, eşi aracığıyla yaptığı açıklamada şunları söyledi: "O devrin hesabı o zaman görüldü. (İşkence görenler) Her türlü durumda şikayetçi de oldular, Dev-Yol'cular mahkemeye de gittiler. Artık ne derlerse desinler, insanın vicdanı rahat. Ben suç işlemedim, görevimi yaptım. Kim ne derse desin..."
EŞİM KAHRAMAN
Kendisinin de hasta olduğunu ve eşiyle sık konuşamadığını anlatan Aliye Tetik ise şunları söyledi: "Eşimin durumu ağır. Konuşmakta güçlük çekiyor. Belki doktor izin verirse iyi gelir diye Yeni Zelanda'ya hava değişimine gidebilir. Ama şimdi o bile mümkün görünmüyor. Kendisi melek gibi bir insandır. Görevini kahramanca yaptı. Ama hep suçlandı, hep yargılandı. Biz yaşlı insanlarız, hastayız. Artık yorulduk. 32 yıldır haksız yere suçlanıyoruz. Ben artık rahatsız edilmek istemiyorum. Artık arkamızdan dolanmasınlar, hakkımızda konuşmasınlar. İnsanları karalamasınlar. Biz Allah'a havale ettik bu işi. Fakat ne yapacaksın, herkes hakkında her şeyi söylüyorlar. Başka malzemeler bulsunlar. Türkiye'yi karıştırdıkça karıştırıyorlar."