Türkiye'de artan terör saldırıları dikkatleri bir kez daha İran'a çevirdi. Iğdır'da gözaltına alındıktan sonra tutuklanan 7 ajanın ifadeleri de Tahran-PKK işbirliğini ortaya koydu. Bir yandan Erzurum'daki 'casusluk' soruşturması sürerken istihbarat birimleri de PKK'ya lojistik destek veren uluslararası güçlere odaklandı. Ankara'ya göre İran, Türkiye'nin kendi içişlerine dönmesini istiyor. Hedef, Ortadoğu'ya olan ilgi ve konsantrasyonunun bozulmasını sağlamak. Böylece İran, Suriye rejiminin yanı sıra kendi elinin de güçleneceğini hesaplıyor. Ancak İran'ın içinde farklı ekoller çatışıyor. Bir kanat, Ankara'yla işbirliği yapılmasından yana. Bu kesim, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'yla temaslarını da sürdürüyor. PKK'ya destek veren kanat ise Türkiye'ye karşı terör kartını oynuyor.
Güvenlik Uzmanı Doç. Dr. Süleyman Özeren, 'İran 80'lerden beri PKK'ya destek veriyor. Suriye krizi öncesinde raftan kalkmış gibi görünen bu destek yine ortaya çıktı. İran'ın Türkiye'nin elini zayıflatmak için en aktif kozu PKK. Şemdinli eylemine de adeta ev sahipliği yapmıştı' dedi
İran istihbaratı adına ajanlık yaptıkları iddiasıyla tutuklanan zanlılara ilişkin MİT'in Erzurum Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdiği yazı İran-PKK ilişkisi konusunda çarpıcı detayları gün ışığına çıkardı. Konuyu güvenlik uzmanı Doç. Dr. Süleyman Özeren değerlendirdi:
- İran istihbarat örgütü adına ajanlık yaptığı iddiasıyla tutuklanan şahısların Türkiye'deki birçok kurum ve kuruluşa ait koordinatları PKK'ya verdiği anlaşıldı MİT'in Erzurum Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdiği yazıyla. PKK-İran ilişkisi açısından baktığınızda bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu hiç şaşırtıcı bir durum değil. Daha önceden de bunlar yaşanmıştı. 80'li yıllardan beri PKK ile İran arasında bir ilişki var. Hem PKK hem de Hizbullah'ın İran'la ilişkisi var. Bu ilişki geçmişte çok aktifti ama Suriye krizine kadarki dönemde raftan kalkmış gibi bir hali vardı. Fakat Suriye kriziyle beraber -tabii İran'ın Suriye politikasıyla Türkiye'nin Suriye politikası taban tabana zıt şu anda- İran her zaman yaptığı şeyi yapıp tekrar terör kozunu kullanmaya başladı.
- Geçmişte benzer bir olay yaşandı mı?
İstihbarat örgütlerinin Türkiye'deki faaliyetleri noktasında değil ama İran'daki kamplar noktasında evet. İran PJAK'a karşı mücadele ediyormuş gibi görünüyor ama son dönemde gazetelere de yansıdığı gibi belirli kampları yine kullanmaya başladılar. Hatta İran'ın kışlık karakollarının PKK tarafından kullanıldığı da medyaya yansıdı. İran daha ileri gidebilir.
- İran ajanlarının Iğdır ve Kars civarında halk ayaklanması çıkarmaya çalıştıkları bilgisi de var. Amaç ne sizce?
Türkiye'nin Suriye politikasına karşı İran hem PKK'yı kullanıyor hem de bir şekilde Türkiye'nin iç istikrarını bozabilecek adımlarla denge politikası izliyor kendince. Yani, Türkiye'nin Suriye ve daha geniş çerçevede bölgesel politikalarında elini zayıflatacak her türlü hamleyi İran destekleyecek gibi görünüyor. Burada elindeki en aktif koz PKK şu anda. Ama bu yeterli olmayabilir diye mezhepsel temeldeki birtakım hassasiyetleri de harekete geçirecek bu tür şeyler yapabilir.
- Suriyeli muhalifler ve hükümet aleyhine de bilgi topluyordu bu kişiler anlaşılan...
Buradaki önemli unsur şu: PKK'nın Şemdinli'de başlayan, Viranşehir ve Beytüşşebap... Özellikle Şemdinli eyleminde İran toprakları fiilen kullanılıyor. İran adeta bu eyleme ev sahipliği yapmış durumda. İran, Esad rejiminin Suriye'de varlığına devam etmesini istiyor. Çünkü İran'ın Ortadoğu politikası Şii kuşatması üzerine kurgulanmış. Eğer Suriye'de tersine bir etki olursa bu, İran'ın elini zayıflatacak. Yani sadece Lübnan'da Hizbullah'la bu iş olmaz. Orada Hizbullah'ın varlığını devam ettirip büyümesi, Suriye'de Hafız Esad'la başlayan ve şu an oğluyla devam eden rejime bağlıdır. Eğer burada Esad rejimi ortadan kalkar ve Sünni çoğunluğun daha etken olduğu bir yönetim gelirse doğal olarak bundan İran çok etkilenecek. Olay aslında mezhepsel bir durum değil. İran'ın bölgesel hakimiyetini devam ettirme noktasında sürdürdüğü politikada Şiilik söylemi bir gömlek. Nasıl ki Esad rejimi Nusayrilik üzerine kendisini kurguladığını söylüyor, halbuki burada önemli olan kendi elit kesiminin yaşamını devam ettirmesi. Suriye'deki rejimin değişmemesi için İran her türlü çılgınlığı yapacak gibi görünüyor...
Valilik'ten ajan açıklaması: 7 kişi tutuklandı
Iğdır Valiliği, 'casusluk' soruşturmasıyla ilgili haberler üzerine yaptığı açıklamada şunları kaydetti: 19 Ağustos 2011'de ellerinde dijital veri kaydedici cihazlarla yakalanan 2 İran ve 1 Türk vatandaşı, devletin güvenliğine ilişkin verileri temin etmek suçundan tutuklanmış, konuyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında devletin güvenliğine ilişkin verileri kullanan kişiler hakkında bilgiler elde edilmiştir. Bilgileri kullandığı tespit edilen 9 Türk vatandaşına yönelik 28 Ağustos 2012 'de yapılan eş zamanlı operasyonda, 9 şahıs gözaltına alınmıştır. 7 zanlı 31 Ağustos 2012 tarihinde Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'nce tutuklanmıştır.
İşte İran-PKK işbirliğinin fotoğrafı
İranlı ajanların üzerinden çıkan görüntü PKK-Tahran işbirliğini kanıtlar nitelikte. KANAL D Haber'de yayınlanan söz konusu görüntülerde, iki kadın terörist ile görüşen ajanlar, hem terör örgütü hem de devlet kurumlarıyla ilgili detaylı bilgiler edinmeye çalışıyor. Görüntülerde İranlı ajanın Iğdır'daki askeri bölgelerle ilgili bilgi aldığı görülüyor. İşte İranlı ajanlarla işbirlikçilerinin diyalogları:
'Defteri getirebilirim'
- Ajan: Bu nedir?
- Timur: Bu Kars 14'üncü Mekanize Tugayıdır. Ön giriş kapısıdır.
- Ajan: Burası...
- Timur: Arkası yazılıdır. Kara il jandarmadır.
- Timur: Onu getirebilirim. Yani defterini getirebilirim. İçinde ne yazılıdır. Kim nerede görev yapıyor. Ankara, İstanbul hangi rütbeli? Mesela hangi rütbeli nerede görev yapar onu getirebilirim. Tamam, bu sefer gelirsem getiririm.
- Timur: 3000 adam var askerlerle birlikte. Burası alayın içidir.
'Örgütün savaşacak gücü yok'
- Ajan: Ben şimdiki vaziyetin ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
- PKK'lı kadın: Bu Tepe tutuyor, savunmasını yapıyor. Erzakını çekiyor.
- Ajan: Bir karakol varmış.
- PKK'lı kadın: Oramar Karakolu.
- Ajan: O karakolu Zagros taburları yıktı. O çatışmada kaç kişi öldü?
- PKK'lı kadın: Tam hatırlamıyorum ama 30'un üzerindeydi... Eğer bir örgüt kendi önderini kurtaramıyorsa. Demek ki toplumu da kurtaramaz, halkı da kurtaramaz. Onun için bu şekilde devam ederse ya da Öcalan'a bir şey olursa ölürse ya da öldürülürse farklı bir şey olursa PKK dağılır
- Ajan: Ben şimdiki vaziyetin ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
- PKK'lı kadın: Şimdiki vaziyeti söylediğim gibi hem siyasi anlamda güçlü değiller. Askeri anlamda sadece Türkiye'ye karşı savaşa girecek güçleri var. Mesela iki devlet ya da 3 devlet birden saldırırsa PKK'nın savaşacak gücü yoktur. Kürt konusunda bir zorlanma yaşıyor. Yani Kürtlere, Türkiye Kürtlerine özelde öyle özgürlüğü getirecek bir şeyler yaratacak güçte değil.