iPhone doktoru cebinize getirecek

Halihazırda ateşimizi, nabzımızı ölçmek için akıllı telefonlarımızdan yararlanabiliyoruz. Peki ya size yakında böbrek taşınızı telefonunuz sayesinde görüntüleyebileceğinizi söylesek? Hayır bir bilim kurgu fantazyası değil bu. Çok yakın bir geleceğin sıradan bir akıllı telefon uygulaması sadece.

 

Akıllı telefonların bir beyaz önlük giyip boyunlarına steteskop takmadıkları kalmıştı! Bu teknoloji harikaları sayesinde hastanede sıra beklemekten, hatta masraflı tahlillerden kurtulabileceğimiz kimin aklına gelirdi? Ama bunun gerçekleşmesi çok yakın. Amerikan FastCompany dergisi Şubat sayısında bu konuda ilginç bir araştımaya yer vermiş. Mesela Toshiba'nın TG01 model akıllı telefonu dünyada hamilelik, anevrizma ve böbrek taşı görüntülenmesinde ultrason yerine kullanılıyor. Otizm ve Parkinson gibi rahatsızlıkları, telefonların hassas titreme ölçümü yapabilen uygulamalarıyla daha erken teşhis etmek için çalışıyor şimdi bilim insanları. Durun, bunlar sadece başlangıç. Bu sayede hastanelerin cihaz masrafları düşecek, hastaların bekleme süreleri azalacak. "mHealth" olarak bilinen mobil sağlık uygulamaları sağlık konusunda en titiz olanlara bile güven verecek çalışmalar olabilir. Dünyada 3 kişiden birinin cep telefonu kullandığı düşünülürse artık "doktor olmayan köy kalmayacak" ifadesi de hayal olmaktan çıkar.

 

Telefonun kamerasına bağlanan büyüteç tarzı bir aparat ile her akıllı telefon bir mini-mikroskop olabilir. Bu sayede herkes kulağının içini ve dışını yüksek çözünürlüklü olarak fotoğraflayabilir. Bu fotoğraflar doktora e-posta ile gönderilerek sorun hakkında en azından bir ön bilgiye sahip olunabilir. Aplikasyonun gelişmiş versiyonlarında ön teşhis ve basit tedavi önerileri de olacak.

 

 

 

Mobil telefonları artık hayatımızın güncesi olarak kullanıyoruz. GPS işaretleri, çağrı bilgileri, mesajlaşma arşivi ve daha fazlası avcumuzun içinde kayıtlı. Ginger.io, telefondaki bu bilgilerden yola çıkarak bir hareket haritası hazırlıyor. Bu hareket haritası da daha verimli bir hayata sahip olmamız için farklı gündelik yaşam önerileri sunuyor. Mesela sürekli evde oturan ve antidepresan kullanan kişilere psikiyatra danışarak ilaçlarını değiştirmesini öğütlüyor.

 

 

 

Telefonla kablosuz bağlantı kuran ve kafaya takılan bir bant sayesinde, uyku esnasındaki ışık değişimleri, derin ve REM uyku evreleri belirleniyor ve İOS ya da Android telefona gönderiliyor. Bu bilgiler telefonda grafiklere dönüştürülüyor ve genel bir "uyku puanlaması" oluşturuluyor. Bu puanlamanın sonucunda da daha iyi bir uyku ve daha kolay uyanmak için neye ihtiyacınız olduğunu öğreniyorsunuz.

 

 

 

Göz doktorunda sıra beklemek yerine telefonunuzu açın. EyeNetra uygulaması herkesin anlayabileceği bir dille kaç numara gözlük kullanmanız gerektiğini söylüyor. Bunu da gözlerinizi ekrandan ayırmadan bakacağınız uygulama sayesinde gerçekleştiriyor. EyeCatra, uygulamanın katarakt tespiti için yaratılan versiyonu.

 

 

 

Withings marka tansiyon ölçme cihazını iPhone, iPad ya da iPod Touch'a bağlıyorsunuz. Cihazınız tansiyonunuzu doktorunuzun anlayacağı şekilde grafikleştiriyor ve direkt olarak doktorunuza mail olarak gönderiyor.

 

 

Bu çok basit bir EKG (Elektrokardiogram) kaydetme cihazı aslında. Görünümü iPhone kılıfı gibi. Telefonunuzu göğsünüze bastırıyorsunuz ve rutin bir kalp kontrolü gerçekleştiriyorsunuz. Bu sayede doktorunuzla anında günlük ya da haftalık kalp ritm çizelgelerinizi paylaşabiiyorsunuz.

 

 

GPS veya pedometre bilgisiyle yakılan kalorileri basit bir şekilde hesaplayan uygulamaların aksine; BodyMedia, sensörlü kol bantlarıyla daha kesin ve doğru bilgi sağlıyor. Kalp atışı, terleme, vücut ısısı verileri sayesinde yatarak ve uyuyarak geçen zamanlar hesaplanıyor. Tüm bu veriler telefonda kaydediliyor. Uygulamanın yüzde 95 doğruluk oranı var.

 

 

GEBELİK: Mobile Baby

İsveçli Great Connection firmasının geliştirdiği Mobile Baby uygulaması, hastanede çektirdiğiniz ultrason görüntülerini sizin de kullanabileceğiniz bir ağda topluyor. Böylelikle minik fetüsün ilk fotoğraflarını anında cep telefonunuz aracılığıyla herkesle paylaşabiliyorsunuz.

 

Durumu: İskandinavya ve Orta Doğu ülkelerinde yaygın şekilde kullanılıyor. 2012'de Amerika'da da kullanıma geçecek. Ardından diğer ülkelerde de yaygınlaşması bekleniyor.

 

Telefonun yan tarafına takılan flaşlı bir aparat ve telefonunuzun kamerası sayesinde, kan örneğinizdeki hücrelerin "holografik" görüntülerini yakalayabiliyorsunuz. Bu görüntü dosyaları hastanedeki patoloji uzmanına gönderiliyor. Bu sayede kan tahlili gerektiren hastalıkları çok daha kısa sürede teşhis etmek mümkün oluyor. Özellikle HIV şüphesi olanların işine yarıyor.

 

 

"İnsanlar nefes egzersizlerini sevmiyor ama yaptıkları zaman kendilerini daha iyi hissediyorlar" diyor Southern California Üniversitesi'nden Leslie Saxon. Ve bundan yola çıkarak, akıllı telefonlarda kullanılacak nefes egzersizi bazlı oyunlar geliştiriyor. Mesela telefonunuzun mikrofonuna üfleyerek balon şişiriyor ya da sihirli halıyı üfleyerek gezdiriyorsunuz. Bu oyunların sonunda nefesinize dair yapılan ölçüm sonuçları astım ve kalp rahatsızlıklarının teşhis ve tedavisinde kullanılıyor.

 

 

Mikrofon steteskop, kamera mikroskop, ekransa ultrason görevi görüyor. Bunlara ek aparatlar ve uygulamalar sayesindeyse avcunuzun içinde bir doktor taşıyabiliyorsunuz!

 

Heja Bozyel / HT Cumartesi