İngiltere’nin kuzeybatısında, Yorkshire’da doğdu Stephen Mumford. Çocukluk ve gençlik döneminde bu bölgenin köklü takımlarından Sheffield United’ı destekledi. 6 yaşından itibaren maçlara da gitmeye başladı. 15 yaşına kadar fanatik bir Sheffield’lıydı. 1980’lerde İngiltere’deki tribün ortamı bozulunca güvenlik yüzünden kendini bu ortamdan çekti.
Bu arada Huddersfield ve Leeds’te felsefe öğrenimi gördü, öğretim üyesi oldu. 1990’larda içindeki futbol ateşi yeniden alevlendi. Bu kez, iyi futbol izlemek için maçlara gitmeye başladı. “İngiltere’de dört profesyonel ligdeki takımların stadyumlarından başladım. Sonra amatör liglere geçtim. Son 10 yıldır da dünyada gidebildiğim her ülkede maç izliyorum. Şili’den Japonya’ya kadar...”
TÜRK SEYİRCİ ÇOK TUTKULU
Futbol tutkunu profesörün stadyum çetelesi yıllar içinde giderek büyüdü. Son verdiği bilgiye göre, geçen hafta sonu itibarıyla maç izlediği stadyum sayısı tam 1142 ‘ye ulaştı. “Bunun 136’sı İngiltere’deki profesyonel kulüplere ait. Yeni stadyumlar inşa edilince bu sayı hep artıyor. Amatör liglerde de birkaç yüz kişilik statlarda maç izliyorum. Her maçın detaylarını yazdığım bir not defterim var. Kadroları, golleri, kartları, ayrıca seyirci sayısını yazıyorum.”
Rakamlardan anlaşılabileceği gibi Mumfod’un gittiği statların önemli bir bölümü başka ülkelerde. Beğendiği ülkeler arasında bir de Türkiye var. “Türkiye’de seyirci çok tutkulu. İngiltere’de böyle seyirci kalmadı. İki sezon önce İnönü Stadı’nda, kale arkası (yeni açık) tribünde oturdum. İki ayrı kıtayı görebildiğiniz çok güzel bir stadyum.”
EN BEĞENDİĞİ SEYİRCİ
Mumford Arjantin ve Almanya’daki seyircilerin coşkusuna da bayılıyor. “Boca Juniors’un stadı Bombonera’da seyirci gerçekten inanılmaz. Berabere giden maçta bile avazı çıkana kadar bağırıyorlar. Almanya’da Karlsruhe’nin maçında kale arkası seyircisi bir an bile susmadı. Bence seyirci destek verirse takım maçı çevirebilir.”
'İNÖNÜ'DE ATMOSFER HARİKAYDI'
BEŞİKTAŞ-TRABZONSPOR
Bu maçta iki takımın seyircisi de harika bir atmosfer yarattı. Büyük Britanya’da böyle bir atmosferi göremiyoruz artık. Sahadaki oyun kalitesi de harikaydı. İki takım da çok gol fırsatı buldu ama kaleler yine boş kaldı. Aralarında oturduğum Beşiktaş taraftarları skora çok üzüldüler. İnönü Stadyumu’nda gittiğim ikinci maçta da Beşiktaş kazanamadı.
SEYİRCİ ATEŞLİ, MANZARA MÜTHİŞ
KASIMPAŞA-ANKARAGÜCÜ
Kasımpaşa Stadı’na da ikinci gidişimdi. İki yıl önce Sivas’a 4-0 yenilmişlerdi. Bu nedenle Ankaragücü’nü yenmelerine sevindim. 55 numaralı oyuncuları (Cenk İşler) gerçekten iyiydi. Kasımpaşa’nın bu kadar ateşli seyircisi olmasından çok etkilendim. İstanbul’da yaşayıp da üç büyük kulüpten birinin taraftarı olmamak çok özel bir şey olmalı. Ayrıca, bu stadyumun garip yapısını da seviyorum. İki tarafında tribün, diğer taraflarında ise harika bir şehir manzarası var.
GS TARAFTARI TAKIMINA KÖSTEK OLDU
GALATASARAY-DİYARBAKIRSPOR
Galatasaray seyircisi beni büyük hayal kırıklığına uğrattı. Takım sahaya çıkar çıkmaz yuhalamaya ve ıslıklamaya başladılar. Takım çok iyi oynadı ve Milan Baros da harikaydı. Ama o gol attığında seyirci yine ıslıkladı. Takım kötü sonuç aldığında seyircinin üzülmesini anlıyorum ama bugüne kadar gördüğüm, takımına en çok köstek olan taraftardı. Gerçek destek, işler iyi gitmediğinde verilir. Her maçı kazanan takımı desteklemek kolaydır.