IMF'NİN GERÇEK YÜZÜ

“Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” kitabının yazarı John Perkins'in bu açıklamaları sizi şok edecek…

ABD'nin ilk Başkan Yardımcısı John Adams'ın “Bir ulusu fethetmenin ve köleleştirmenin iki yolu vardır: Biri kılıç, diğeri borçtur” prensibinden hareket eden IMF, hedefine aldığı ülkelerin ümüğünü sıkmaya devam ediyor. Peki, IMF nasıl çalışıyor? Video sitelerinde tıklanma rekorları kıran bir videoyu sunuyoruz sizlere. Chas. T. Main şirketi eski Şef Ekonomisti ve “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” kitabının yazarı John Perkins, bakın IMF'nin amacını nasıl açıklıyor.


"Bir ulus fethetmenin ve köleleyştirmenin iki yolu vardır, biri kılıçla, diğeri borçla." John Adams


John Perkins, video kaydında aynen şunları söylüyor:

"Biz, ekonomik tetikçiler küreles imparatorluğun yaratılmasında gerçekten sorumlu olanlarız.

Bir çok farklı şekilde çalışırız.

Belki de en sık kullanılanı öncelikle şirketlerimize uygun kaynakları olan ülkeleri bulur ve gözümüzü üstölerine dikeriz, petrol gibi.

Ardından Dünya Bankası veya onun kardeşi başka bir organizasyondan o ülkeye büyük bir kredi ayarlarız.

Fakat para asla gerçekte o ülkeye gitmez.

Ülke yerine o ülkede projeler yapan kendi şirketlerimize gider.

Enerji santralleri, sanayi alanları, limanlar...

Bizim şirketlerimize ilaveten o ülkedeki bir kaç zengin insanın kar sağlayacağı şeyler.

Bunlar toplumun çoğunluğuna yaramaz.

Yine de o insanlar, yani bütün ülke bu borcun altına sokulur.

Bu borç, ödeyemeyecekleri kadar büyüktür ve bu da planın bir parçasıdır.

Geri ödeyemezler.

Ardından biz ekonomik tetikçiler gidip onlara deriz ki, 'Dinleyin, bize bir sürü borcunuz var, borcunuzu ödeyemiyorsunuz. O zaman petrolünüzü, petrol şirketleriniz için oldukça ucuza satın. Ülkenizde askeri üs kurmamıza izin verin. Veya askerlerimizi desteklemek için dünyanın bir yerine asker gönderin, ırak gibi veya bir dahaki BM seçiminde bizimle oy verin.'

Elektrik şirketlerini özelleştiririz.

Sularını ve kanalizasyon sistemlerini özelleştiririz ve ABD şirketleri veya diğer çok uluslu şirketlere satarız.

Bu, mantar gibi bir şey ve çok tipik, IMF ve Dünya Bankası bu şekilde çalışır.

Ülkeyi borca sokarlar ve bu öyle büyük bir borçtur ki ödenemez.

Ardından yeniden borç teklif edersiniz ve daha fazla faiz öderler.

Koşullara bağlı veya iyi yönetim talep edersiniz.

Aslında bu, onların kaynaklarını satmalarını sağlar.

Buna sosyal hizmetleri, teknik şirketleri, bazan eğitim sistemleri de dahildir.

Adli sistemlerini, sigorta sistemlerini yabancı şirketlere satarız.

Bu, ikili, üçlü, dörtlü bir darbedir."

habervaktim.com


Ekonomi Haberleri