İlker Paşaya İki hatırlatma

Başbuğ yeni bir açılım daha yaptı: Terör örgütüne kandırılarak katılan teröristlerin büyük bölümü 26 yaşına ulaşamadan hayatlarını kaybediyor!

Erhan BAŞYURT yazdı…
Orgeneral Başbuğ dedikodulara nokta koydu

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Ankara'da uzun süredir dolaşan bir dedikoduya son noktayı koydu.

Başbuğ, bayramda gerçekleştirdiği Mardin ziyareti dönüşünde beraberinde götürdüğü "akredite" gazetecilere şunları söyledi:

"Demokratik açılımı destekliyoruz. Bu konuda TSK'nın pozisyonu çok açık."

Böylece, "TSK, demokratik açılımları desteklemiyor. MGK'da tavır koydu" gibi söylentiler boşa çıkmış oldu.

Başbuğ bu açıklamasıyla demokratik açılım "devlet projesi" tezini açıkça doğrulamış oldu.

Ancak, birileri sanki var gibi gösterip Ankara kulislerinde halen gerilim oluşturma gayretinde.

Başbakan Erdoğan da İstanbul'da gazete yöneticilerine verdiği iftarda, bu iddiaları yalanlamıştı.

Erdoğan, Milli Güvenlik Kurulu'ndaki müzakerelerin gizli olduğunu ancak toplantı sonrası yayınlanan basın bildirisinin oy birliğiyle yazıldığını ve açık olduğunu hatırlatmıştı.

Türkiye'nin geleceği adına bu kadar kritik bir konuda bile senaryolar üretmek ne kadar garip.

Hatta muhalefet partilerinin TSK'nın bu hoşnutsuzluğundan güç alarak kendilerini siyasi riske attıklarını bile ileri sürenler vardı.

Sonuç ortada, devlet politikası bütün tepkilere rağmen güçlü bir şekilde yürütülüyor.

Başbuğ, 14 Nisan'daki Harp Akademileri konuşmasında "Terörist de insandır... Onları dağdan indirecek düzenlemelerin yapılması lazım" demişti.

Mardin'de "Sıfır Noktası"nda bir karakolda yaptığı konuşmada da daha ileri bir açılım yaptı:

"Terör örgütüne kandırılarak katılan teröristlerin büyük bölümü 26 yaşına ulaşamadan hayatlarını kaybediyor.

Terör örgütüne karşı çıkmalarına rağmen evlatlarını kaptıran ve bu acıları yaşayan anne ve babaların duydukları acıları da anlamak zorundayız."

İlker Paşa, TSK'nın bakış açısıyla hükümetin yaklaşımlarının ortak olduğunu 221'inci madde ile ilgili sözleriyle de teyit ediyor:

"Affa takılmayalım. Başbakan, İçişleri Bakanı da söyledi. İşte TCK 221 (etkin pişmanlık) kapsamında teslim olanlar, salıverilenler var. Son üç yılda 870 terörist teslim olmuş. 'Az' diyebilirsiniz. Ama önemsiz de değil."

Başbakan Erdoğan, "genel af" olmayacağının ama ihtiyaç olması halinde 221'inci maddede gerekli düzenlemeler yapılabileceğini açıklamıştı.

Devletin zirvesi böyle bütünlük içerisinde hareket ettiğine göre, "demokratik açılım" konusunda başarılı adımların atılmasından daha fazla umutlu olabiliriz.

** *

İlker Paşa'ya iki hatırlatma

Orgeneral Başbuğ'un demokratik açılım konusundaki sözleri büyük önem taşıyor.

Bunun nedenlerini izah etmeye çalıştım.

Ancak ziyaretin şekline ve açıklamaların kendisine yönelik iki eleştiriye de yer vermekte fayda var.

Birincisi, sivil çözüm konuşuluyorken askeri kanadın açıklamaları kafaları karıştırıyor.

Başbuğ'un özellikle dağdan indirmeye yönelik taktik ifşası zamanlama olarak hatalı görünüyor.

Asker, görüşlerini demokratik ülkelerdeki gibi yasal zeminlerde ifade etmekle yetinebilmeyi bilmeli.

İkincisi, Türkiye'nin bütünlüğünün savunulduğu bir gezinin, 28 Şubat darbesiyle başlatılan şekilde Türk medyasının bölünerek gerçekleştirilmesi büyük hata.

Birlik, beraberlik, hoşgörü ve demokrasi sözleri, ısrarla sürdürülen ayrımcılık ortadan kalkarsa daha anlamlı hale gelecek.

Başbuğ'un, "Ciddiye almayın. Açık oturumları dinlemeyin. Seyretmeyin şu televizyonları" çağrısı da aynı yanlış temelden besleniyor.

Bırakın muhalefet de olsa herkes görüşlerini açık açık söyleyebilsin.

Şiddet içermediği sürece inandığı gibi, düşündüğü gibi görüşlerini ortaya koyabilsin...

Medyanaliz Haberleri