Merhum BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili çarpıcı belgeler ortaya çıktı. Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin kanlarında olduğu iddia edilen zehirli gaza ait otopsi belgeleri yayımlandı. Kazadan sonra yapılan otopside helikopterdekilerin kanlarında herhangi bir olağan dışı duruma rastlanmazken, Devlet Denetleme Kurulu'nun isteği üzerine tekrar edilen otopside özellikle pilot Kaya İstektepe'nin kanında yüksek miktarda karbonmonoksite rastlandı. Zaman Gazetesi muhabiri Emre Soncan'ın kaleme aldığı ve bugün piyasaya çıkan 'Keş Dağı'nda Bir Alperen' isimli kitapta, her iki otopsi raporuna da yer veriliyor. Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, 30 Mart 2009'da Adli Tıp Kurumu Adana Adli Tıp Grup Başkanlığı'na Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölüm sebebini sordu.
Yazıcıoğlu'nun kan, iç organ parçaları ve idrarında yapılan toksikolojik incelemede herhangi bir olağan dışı duruma rastlanmadı. Yazıcıoğlu'nun ve yanındakilerin kanında CO (karbonmonoksit) bulunmadığı açık bir şekilde dile getirildi. Fakat DDK olaya el koyduktan sonra bu kez kazada hayatını kaybedenlerin kan örnekleri İstanbul'a gönderildi. Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Dairesi Toksikoloji Şubesi'nin yaptığı incelemeler ortaya bambaşka bir sonuç çıkardı. Yazıcıoğlu ve olayda hayatını kaybedenlerin kanında yüksek miktarda karbonmonoksit bulundu.
Muhsin Yazıcıoğlu'na ait kan örneğinde yüzde 13,1 karbonmonoksit, pilot Kaya İstektepe'de yüzde 26,6, Erhan Üstündağ'da 21,8, Yüksel Yancı'da yüzde 8,5, İsmail Güneş'te yüzde 27,0 CO ve Murat Çelikkaya'da yüzde 10,1 karbonmonoksit bulunduğu tespit edildi. Normalde kanda, yüzde 0,5 ila 3 oranında karbonmonoksit bulunuyor. Fakat Yazıcıoğlu'nun kanında yüzde 13,1 oranında bulunması dikkat çekti. Bu seviyedeki karbonmonoksit tek başına ölüme sebebiyet vermiyor. Fakat uzman raporlarına göre ölüm sürecini hızlandırıyor. Yüzde 20'nin üzerindeki karbonmonoksit oranı 'akut zehirlenme' başlangıcı olarak kabul ediliyor. 20-50 arası ise 'ağır akut zehirlenme' teşhisine giriyor. Bu anlamda pilot Kaya İstektepe'nin kanındaki yüzde 26,6 oranı yüksek bir oran. Pilotun helikopterin kontrolünü kaybetmesine, bu zehirlenmenin sonucu ortaya çıkan aşırı baş ağrısı ve zonklamanın sebep olmuş olabileceği belirtiliyor.
DDK raporunda, karbonmonoksitin, kaza sonrası çıkan yangından kaynaklanabileceğinin akıllara geldiği belirtilirken otopsi raporunda ölenlerin bronşlarında herhangi bir partiküle veya yanma izine rastlanmamasının bu ihtimali ortadan kaldırdığı değerlendiriliyor. Kitapta, bazı devlet görevlilerinin, helikoptere karbonmonoksit gazı salabilecek bir tablet konulmuş olabileceği yönündeki değerlendirmesi de yer alıyor.
MİT, YAZICIOĞLU'NU TAKİP EDİYORDU
Zaman Kitap'tan çıkan çalışmada yer alan bilgilere göre, Yazıcıoğlu, hayatını kaybetmeden önce Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından da takip ediliyordu. Telefonlarının dinlendiğini anlayan Yazıcıoğlu, şüphelerini gidermek için bir partiliye telefon etti. Ertesi gün Çukurambar'da bir pastanede buluşup önemli bir konuyu konuşacaklarını söyledi. Bir gün sonra pastanede buluştular. Az sonra, arkalarındaki masaya başka bir kişi oturdu. Yazıcıoğlu arkasına dönüp adamın kolunu tuttu ve "Gardaş, kimsin sen?" diye sordu. Masadaki adam kimliğini gösterdi: Üzerinde 'MİT' yazıyordu.
İşte Skymap IIIC cihazının enkazdaki görüntüsü:
Kazadan sonra uçuş bilgilerini muhafaza eden Argus 5000 CE ve Skymap IIIC cihazları enkazdan çalındı. Daha önce Argus 5000 CE'nin görüntüsü basına yansımıştı. Kitapta ilk kez Skymap IIIC'nin de çalınmadan önce enkazdaki son görüntüsüne yer veriliyor. Kitapta, yıllarca helikopter kullanan pilotların ortak görüşü şu şekilde belirtiliyor: "Kaza yapan helikopter, eğer herhangi bir hava aracının müdahalesiyle düşürüldüyse ortadan kaldırılması gereken ilk cihazlar bunlardır. Çünkü uçuş bilgilerini muhafaza eder. Helikopterde ani bir alçalma veya yükselme olduysa gösterir."