Bursa’nın Kemalpaşa İlçesi’nde meydana gelen göçük 19 maden işçisinin ölümüne neden oldu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ekipleri Mayıs’ta Bükköy Kömür İşletmesi’ne ait maden ocağında teknik eksiklikleri tespit etti. Bu eksikliklerin giderilip, çalışmalara öyle başlanması gerekiyordu.
Ancak öyle yapılmadı ve Ercan Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Ercan’ın sahibi olduğu işletmeye eksikliklerin giderilmesi için Aralık ayına kadar 8 aylık bir süre verildi. VATAN, 19 ailenin ocağına ateş düşüren korkunç faciadaki ihmaller zincirini uzmanlarına sordu. İşte uzmanların tespitlerine göre ölüme davetiye çıkaran o 8 ihmal:
1 Çalışmaması gerekiyordu
Göçüğün meydana geldiği Bükköy Maden İşletmesi, Mayıs 2009’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından denetimden geçti. Bazı teknik eksiklikler tespit edildi ve eksikliklerin giderilmesi için Aralık ayına kadar süre verildi. Bu sürenin bu kadar uzatılmaması, eksiklikler giderildikten sonra çalışmalara devam edilmesi gerekiyordu.
2 Gaz ölçümü yapan sensör yok
Maden ocağında otomatik gaz ölçümü yapan sensör sistemi olması gerekiyordu. Ocakta otomatik metan gazı ölçümü yaparak, tehlike anında elektronik bant sistemini devre dışı bırakıp, ses ve ışıkla işçileri uyaran sensör yoktu. Burada ölçümler sadece manuel olarak yapılabiliyordu.
3 Standarda uygun değildi
Olası bir grizu patlamasında, içerideki metan gazı ve karbondioksiti dışarıya tahliye ederek, çökmenin olduğu yerdeki okjisen oranını dengede tutmak için gelişmiş havalandırma kanalları oluşturulmalıydı. Havalandırma vardı, ancak en genişliği uluslararası standartların çok altındaydı.
4 Acil çıkış koridoru yoktu
Maden ocağının merkezine doğru inen tünelin hemen paralelinde gidiş, gelişler için acil çıkış koridorlarının olması gerekiyordu. Bu koridorlar yoktu.
5 Tahlisiye ekibi kurulmadı
Normal koşullarda büyük ve orta ölçekli kömür ocaklarında bir tahlisiye ekibinin görev yapması gerekiyordu. Bu ocakta tahlisiye ekibi yoktu.
6 İşçilere yeterli eğitim verilmedi
Tahliye ekiplerinin olmadığı ocaklarda ise personelin düzenli olarak eğitimden geçirilmesi gerekiyordu. Bu ocakta çalışan işçiler işyeri güvenliği, gaz ölçümü, ilk yardım vb. konularda yeterince eğitimli değildi.
7 Dinamitten önce gaz ölçümü
Dinamit lokumları patlatılmadan önce eğitilmiş uzman ekibin maskelerini takıp ölçüm cihazlarıyla ocakta metan gazı ölçümü yapması gerekiyordu. İddiaya göre bu ölçümler standartlara uygun olarak yapılmadan patlama işlemi gerçekleşti.
8 Tahkimat sağlam değildi
Tahkimat sistemi sağlam yapılmalıydı. Derme çatma, çam tomruklarının dikilmesi ve tavan desteğinin oluşturulmasıyla yapılan tahkimat çökmeyle birlikte üzerine binen yükü taşıyacak kadar sağlam değildi.
‘İnsan hayatı maddi kazançla kıyaslanamaz’
Maden faciası devletin zirvesinde de büyük üzüntü yarattı. Kazanın ardından bir başsağlığı mesajı yayınlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 19 işçimizin hayatını kaybettiğini teessürle öğrendim. Milletçe üzüntümüz büyüktür. Böyle acı hadiselerin bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum“ dedi. Olaydan büyük üzüntü duyduğunu açıklayan Başbakan Erdoğan da ”Bu tür üzücü olayların bir daha tekrarlanmaması için hükümet olarak iş sağlığı ve güvenliğinin tam olarak sağlanması yolunda önemli adımlar attıklarını belirtti. Yasal düzenlemeler kadar uygulama konusunda da eksikliklerin bir an önce giderilmesi için çalışmaların sürdüğünü açıklayan Başbakan “Unutmamalıyız ki insan hayatının değeri hiçbir maddi kazançla kıyaslanamaz. İnanıyorum ki ilgili herkes bu bilinç ve sorumluluk duygusuyla, bu türüzücü olayların bir daha yaşanmaması için azami gayret gösterecektir” dedi. Başta CHP ve MHP liderleri olmak üzere tüm siyasi partiler de yayınladıkları başsağlığı mesajlarında olaydaki ihmallerin bir an önce ortaya çıkarılmasını istedi.
‘Türkiye işçi cehennemi oldu’
Maden kazasına en sert tepkiler sendikalardan geldi. Türk-İş, DİSK, Hak-İş başta olmak üzere tüm sendika, konfederasyon ve meslek örgütlerinden yapılan açıklamalarda 19 işçinin ölümünden duydukları üzüntüyü dile getirdi. Açıklamalarda işçi güvenliğine yeteri kadar önem verilmemesine duydukları tepkiyi dile getirdi.
Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, “İş kazaları sonucu meydana gelen ölümler kader olmamalıdır. Gündemdeki iş sağlığı ve güvenliği yasası bir an önce çıkarılmalıdır” dedi.
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ise işçilerin ölümlerinden yönetenlerin sorumlu olduğunu ifade etti ve Türkiye’nin işçi cehennemi olduğunu savundu. Çelebi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in “sürekli kontrol ediliyor” dediği yerde 19 işçinin yaşamını yitirdiğini kaydetti.
Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu da grizu patlaması ile ilgili, “İşçilerin canı pahasına çalışmasının önüne geçilmelidir” dedi.
Madenciler, yıllardır can kurtarıyor
Kurtarma çalışmaları için gözler Zonguldak’tan gelecek ekibe çevrildi. Kaza haberinin hemen ardından hazırlıklarını tamamlayıp helikopterle yola çıkan uzman tahliyesiciler hava muhalefeti nedeniyle kente dönmek zorunda kaldı. Ekip daha sonra karayoluyla göçük bölgesine ulaştı ve çalışmalara başladı.
Bursa’ya giden ekip uzman ve tecrübeli personelden oluşuyor. Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun ocaklarında olası kazalarda kurtarma çalışmalarını yürütmek için 1938’de kurulan tahlisiye (kurtarma) istasyonu, yerin altındaki her türlü iş kazasına etkin şekilde müdahale ediyor. TTK İş Güvenliği ve Eğitim Daire Başkanlığı’na bağlı kurulan Merkez Tahlisiye İstasyonu, kurtarma, ocak yangını, enkaza girme ve gazla mücadele konularındaki uzmanlığı dolayısıyla Türkiye’deki çok sayıda kamu ve özel maden işletmesine eğitim ve kurtarma hizmeti veriyor. Ekip maden kazalarının yanı sıra özellikle Marmara Depremi’nde de birçok can kurtarmıştı.