MUĞLA (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Orman teşkilatından Karayolları'na kadar, güvenlik teşkilatlarından belediyelere kadar herkesin yangını söndürmek için büyük bir mücadele ortaya koyduğunu söyledi.
Süleyman Soylu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile Marmaris'teki öğretmenevinde düzenlediği basın toplantısında, yangınları söndürmek için mücadele eden herkese teşekkür etti.
"Orman teşkilatımızdan Karayolları'mıza kadar, güvenlik teşkilatlarımızdan belediyelerimize kadar herkes büyük bir mücadele ortaya koymaktadır." ifadesini kullanan Bakan Soylu, tüm kurum ve kuruluşların, vatandaşların el birliği içinde çalıştığını kaydetti.
Soylu, devletin ve milletin büyüklüğüne bir kez daha şahit olduklarını aktararak rüzgar, hava sıcaklığı ve kuruluğu gibi dezavantajlara karşı büyük savaş verildiğini belirtti.
Tamamen söndürüldüğü düşünülen bölgelerde yarım saat, 1 saat sonra yeniden alevlerin şiddetle yükseldiğini söyleyen Bakan Soylu, moral ve motivasyonun devam ettirilmesi gereken bir durumun yaşandığına işaret etti.
- Provokasyon tartışmaları
Vatandaşlara yarın daha iyi haber vermek istediklerini de belirten Bakan Soylu, şöyle devam etti:
"Provokasyon var mı? Var. Yok dersem yalan söylemiş olurum. Onun için halkımızın karşısında yalan söylemeyeyim. Ormancımızın yanına gidip de 'Siz işinizi yapmıyorsunuz, hakkımızı helal etmiyoruz.' diyenler beni son derece rencide ediyor, onları da moralsizlendiriyor. Böyle provokatif davranışlar var. Onlara da hep beraber göğüs gereceğiz. Çünkü en son geldiğim Köyceğiz'de ateşin içindeydiler. Ne zaman kurtulurlar, ne zaman kurtulmazlar bilmiyorum. Hortumu atmışlar, ormanın içine girmişler ki vadiden yangın başka bir tarafa girmesin. Ormanın içinde arazözlerle yangını söndürmeye çalışmak başka bir kahramanlık hikayesi ve inanç meselesidir. Bir şey istirham ediyorum, İstanbul'da durup, başka bir yerde durup buradaki insanları da bir telaşa koymanın anlamı yok. Zaten buradaki insanlar çok rahat haberleşiyor. Burada binlerce insan var ve çalışıyor, herkes koordinasyon içinde. Havada İHA'lar, helikopterler, her şeyimiz var var. Bütün kamu kurum ve kuruluşlarımıza, bütün belediyelerimize bütün bilgiler anında akıyor. Biz gittikten sonra bir anda Kavaklıdere'de, Menteşe'de yangın başladı. 'Menteşe'deki bütün evler yandı' diye kamuoyuna bilgi vermek insafsızlıktır ve vicdansızlıktır. Buradaki insanların emeğine, burada yaşayanların duygularına hakarettir. Her şey olabilirsiniz sanatçı, profesör olabilirsiniz. Bu buradaki insanların hayatlarıyla, duygularıyla, gerçekleriyle oynamamıza kimse müsaade edemez."
Soylu, binlerce insanın yangınları söndürmek için çalıştığını hatırlatarak spekülatif, provokatif açıklamaların yapılmamasını istirham ettiğini aktardı.
Türkiye'nin her yerinden belediyelerin destek verdiğini anlatan Soylu, şöyle devam etti:
"Şu tartışmalar öyle ayıp ki... Bunu da milletvekilleri bazen ortaya koymaya çalışıyor. Buna da üzülüyorum, yapmasınlar istirham ediyorum. 'Polisin TOMA'sı vatandaş gösteri yaparken su sıkıyor, şimdi su sıkacak.' E sıkıyor, baştan beri... 'Biz söyledik de oldu.' Tamam, 'Siz söylediniz de oldu' desem siz kendinizi tatmin edeceksiniz buyurun edin tatmin ama öyle değil. Başından beri bir programı var. Yangın yerleşim yerlerine inmeye başladığı andan itibaren TOMA devreye girdi ve bu Antalya'da bunu gördüğümüz birinci günden, andan itibaren oldu. TOMA dediğin araç yangının içine giremez ki... Ağır hareketli bir araçtır. Yerleşim yerlerine oraya sıçramaması için itfaiyeye de diğer araçlara da takviye amaçlıdır. Bu tartışmanın anlamı ne? Bir yangından bu tartışmayı mı çıkarabiliyoruz?" dedi.
Bakan Soylu, onlarca TOMA'yı konuşlandırdıklarını söyleyerek kendilerine yönelik bir başka sorunun da "Jandarmanın helikopterleri yardım ediyor mu?" olduğunu ifade etti.
Jandarma helikopterlerinin teknik cihazı olmadığını kaydeden Soylu, "Bizdeki 5 su alan sepeti, bageti Orman Bakanlığına vermiştik zaten daha önce. Çalışmaları için verilmişti. Yangının boyutu büyüyünce hepimiz gayret gösterdik. Türkiye'de baget yok. Türkiye'de suyu taşıyan bambi yok. Netice itibarıyla birçok ülkeden bulmaya çalıştık. Şu ana kadar da 4 tane bulduk. Artı yine bir ülkeden 3 tane daha bulduk. Onların teknik cihazlarını da bir vesileyle arkadaşlarımız 24 saattir çalışıyorlar acaba bunu nasıl yapabiliriz diye. Elimizdeki bütün imkanları sevk etmeye çalışıyoruz. Bütün her şeyi ortaya koymaya çalışıyoruz. Bu tartışmalar, söylemler neyi ifade eder, ben bunu anlayabiliyor değilim." dedi.
(Sürecek)