İSTANBUL (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dünyadaki haksızlıkları giderebilmek üzere adım atabilecek, dünyaya sesini duyurabilecek yegane ülkelerden birinin Türkiye olduğunu belirterek, "Işığı açık tutarsak etrafımızdakiler hayırda toplanacaktır. Eğer biz bir şeye müdahale etmezsek, ayakta sağlam durmazsak Suriye, 100 yıl daha böyle gider çünkü gitmelerini istiyorlar. Irak’ta bu karmaşıklıklar 100 yıl daha devam eder. İran’a ambargo 100 yıl daha devam eder." dedi.
Deniz Feneri Derneğince "Ramazan 15 Dünya Yetimler Günü” dolayısıyla düzenlenen iftar programına katılan Bakan Soylu, "Dünyanın hangi noktasına gidersek gidelim Deniz Feneri ve Deniz Fenerine benzeyen yardım kuruluşları oralarda verilen emirleri yerine getiriyorlar, bizim yardım köprümüz oluyorlar, bizi zırhlıyorlar." diye konuştu.
İdlib’de 3,9 milyon insan olduğunu dile getiren Soylu, "Siz nereden geldiniz?' diyorum, 'Halep'ten, Humus’tan.' diyorlar. Halep ve Humus’ta yaşayabilmek mümkün değil. Biz komşumuza sırtımızı dönecek bir millet değiliz. Yüzyıllar boyunca aynı sancağın altına yaşadığımız, kardeş olduğumuz insanları bırakacak mıyız?" dedi.
Soylu, Afganistan’a iyilik trenleri yolladıklarını kaydederek, "Rejim değişti diye sırtımızı mı döneceğiz? Kışın hep beraber şunu dert ettik, acaba Afganistan'da çocuklar kışı nasıl geçirecek diye. İdlib’e kömür yolladık. Afganistan’a iyilik trenleri giderken Lübnan’a da iyilik gemileri gitti. Dünyayı yaşanmaz hale getirmeye çalışanlara inat, bir öğüdün peşinden gidiyoruz. Biz Batı gibi neslini unutan, sadece maddeye tapan, ülkelere giderken buraları nasıl sömürürüz diye düşünen bir anlayışa sahip değiliz." ifadelerini kullandı.
Üç yıl önce Sudan’da yaşadığı bir olayı anlatırken duygulanan Soylu, şunları ifade etti:
"Üç yıl önce Sudan’a gittim, genç bir kız gördüm, ne işin var burada dedim. ‘Öğretmenim, buradaki yetimlere bakmaya geldim.' dedi. Bu yetimleri biz mi yetim bıraktık? Sudanlı yetimleri biz mi yetim bıraktık? Arakan Müslümanlarının yetimlerini mi biz mi yetim bıraktık? Suriye’de savaşı biz mi çıkardık? 2000’li yılların başında Afganistan’ı biz mi işgal ettik? Yemen’deki çatışmaları biz mi körüklüyoruz? Her savaştan sonra Batı'nın elde ettiği silah ve para. Sizin silahınızın da paranızın da canı çıksın. Siz önce aklınızı değiştirin. Çocukları sadece renklerinden değil diye Yunanistan sınırında dondurarak ölme terk ettiler. Bize medeniyet vaazı yapanlar, bize tepeden bakmayı insanları tenleriyle, gözleriyle ayırdılar. Yetim başı okşamanın ne olduğunu bize tembih eden anlayışın gereği olarak buradayız.
Devlet, bugün yetimlerine borcunu ödemektedir. İnsanlığın emaneti Anadolu coğrafyasındadır. Bu emaneti iyi taşımalıyız.”
Dünyanın birçok ülkesini ziyaret ettiklerini kaydeden Soylu, aşağıdakiler, ortadakiler ve yukarıdakiler olmak üzere üç ayrı ülke bulunduğunu söyledi.
"Aşağıdakiler bugün bir şeyin farkındalar. Kendilerinin nasıl sömürüldüklerinin, nasıl kendilerine sırt dönüldüğünün farkındalar." diyen Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz bunu Afrika Zirvesi’nde de İnterpol seçimlerinde de, Antalya’daki Diplomasi Forumu’nda da gördük. Bizi model olarak alıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızı model olarak alıyorlar. Dünyadaki bu haksızlıkları giderebilmek üzere adım atabilecek, dünyaya sesini duyurabilecek yegane ülkelerdeniz. Işığı açık tutarsak etrafımızdakiler hayırda toplanacaktır. Eğer biz bir şeye müdahale etmezsek, ayakta sağlam durmazsak Suriye, 100 yıl daha böyle gider çünkü gitmelerini istiyorlar. Irak’ta bu karmaşıklıklar 100 yıl daha devam eder çünkü öyle istiyorlar. İran’a ambargo 100 yıl daha devam eder. Yemen’den Orta Asya’ya, Kafkasya’ya, Afganistan-Pakistan hattına kadar aynısını devam ettirirler. Buna itiraz edecek bir tek ülke var, bir tek lider var. 'Dünya 5’ten büyüktür.' sözü sadece siyasi olarak ortaya çıkan bir söz değil. hakikatin yüzüne çarptırılmasıdır.”
Bakan Soylu, "Son 4 yılda dünyada en çok uluslararası yardım yapan ülkeyiz deme gururunu bize yaşatan hem devletimize, hem kıymetli Cumhurbaşkanımıza, hem de yardım kuruluşlarımıza hepinizin huzurunda teşekkür ediyorum.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da yetimlerle iftar programının kendileri için çok özel olduğunu vurgulayarak, “Bugün Türkiye'mizdeki bütün şehirlerimizde, ilçelerimizde valilerimiz ve kaymakamlarımız büyük bir huzur ve onurla yetimlerle, aileleriyle birlikte iftar sevinci yaşadılar. İyilik, gönüllerin, dostluğun, barışın, geleceğimizin anahtarıdır. Şehitlerimiz, gazilerimiz bizim onurumuzdur. Onların evlatları da bizim can paremizdir.” dedi.
Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Mehmet Cengiz de her ramazan ayının 15. gününün Dünya Yetimler Günü olarak idrak edildiğini söyledi.
Bugün İstanbul’un birçok ilçesinde yetim sofralarının kurulduğunu dile getiren Cengiz, "Sadece Deniz Feneri Derneği 30 ülkede yetim sofraları kurdu, gıda dağıtımı yaptı. İnşallah çocuklarımıza bayram harçlıklarını da dağıtıp dualarla dönmüş olacaklar. Deniz Feneri Derneği bir insani yardım kuruluşudur. 81 vilayetimizden 750 bin yoksul ailemizin kaydı var. Ayakkabı numaralarına kadar ailelerimizin kaydını tutuyoruz, bağışçılarımızın emanetleriyle bu ailelerimizin yaralarına merhem olmaya çalışıyoruz. Bugün dünyanın neresinde kanayan bir yara varsa Türkiye'nin sivil toplum kuruluşları aynı gün veya ertesi gün oraya gidiyor, yaraları sarmaya çalışıyor. 2020 yılında İçişleri Bakanlığımızla 1000 şehidimiz için 1000 su kuyusu açma projemiz vardı. Bugüne kadar 700’e yakın su kuyumuzu açtık.“ diye konuştu.
İftar programına ev sahipliği yapan Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner da programın Bayrampaşa’da gerçekleştirilmesinden onur duyduklarını belirtti.
Bakan Soylu ve Vali Yerlikaya, iftar öncesi çocuklarla tesisin bahçesinde "Kutu Kutu Pense" oynadı.
Bakan Soylu, Vali Yerlikaya ve Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Cengiz, "1000 Şehide 1000 Su Kuyusu Projesi" kapsamında adları su kuyularına verilen 12 şehit ailesine plaket takdim etti.
Programın ardından çocuklara oyuncaklar hediye edildi.