BALIKESİR (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kadına yönelik şiddete ilişkin "Türkiye, AK Parti hükümetleriyle birlikte bu meselede samimi bir gayret ortaya koymuştur. Bunun en önemli ve kilit adımı da 2012 yılında kabul edilen 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'dur. Türkiye'de daha önce örneği olmayan önemli bir adımdır, bana göre de aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadelede milattır." dedi.
Soylu, Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Mülki İdare Amirleri Eğitim Semineri" programında, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla tüm öğretmenlerin gününü kutladığını söyledi.
Öğretmenlerin insan yetiştirdiğine vurgu yapan Soylu, "Şenay Aybüke Yalçın gibi Necmettin Yılmaz gibi gencecik yaşlarında bu ülkenin çocukları doktor olsun, mühendis olsun, bilim insanı olsun, sanatkar olsun diye emek verirken, hain terör örgütü PKK tarafından şehit edilmiş tüm öğretmenlerimize de Allah'tan rahmet diliyorum. Dün annelerinin, babalarının röportajlarını dinledim, bu sabaha karşı. 'Yine olsa yine öğretmen yapar, yine aynı yere gönderirim' dediler. Biz asaletli bir milletin evlatlarıyız." ifadesini kullandı.
Soylu, 25 Kasım'ın da özel bir gün olduğuna işaret ederek "Bildiğiniz gibi 25 Kasım, tüm dünyada ve bizde, kadına yönelik şiddetle mücadele günü olarak ilan edilmiştir. Uluslararası alanda böyle bir gün varsa, demek ki küreseldir ve tüm insanlığı ilgilendirmektedir. Farklı kültürlerde, farklı zamanlarda bu konuda yaşanmış pek çok hadise, pek çok mağduriyet var. Kur'an-ı Kerim'de kız çocuklarının öldürülmemesi, kadınlara güzel davranılması yönünde ayetler, hatta bizatihi Nisa isminde bir sure var. Yine bu konuda bizzat Resulullah'ın hadisi şerifleri, ikazları, kendi hayatındaki örnek davranışları, nezaketi ve hassasiyeti var." değerlendirmesinde bulundu.
- "Doğruları aynı anda ve gecikmeden yapmak durumundayız"
Birçok konuda denetim yapılıp sonuç alınabildiğini, daha fazla polisle sonuçların değişebildiğini belirten Bakan Soylu, şöyle devam etti:
"Ancak burada insanların özel hayatları ve aile hayatları söz konusu. Burada her şey daha çok polisle olmuyor. Bu davranışın sebebi nedir, tetikleyicisi nedir, insanlar hangi psikolojiyle böyle bir suçu işler, personelimizi, neyi doğru yaparsak neticeyi değiştiririz, topluma, kamu personeline, sivil topluma hangi mesajı vermeliyiz, personelimizi nasıl eğitebiliriz, yöneticilerimiz nelere dikkat etmeliler, başka hangi adımları atabiliriz, dünya bu konuda ne yapıyor,
şikayet ve bildirim mekanizmasını nasıl daha iyi bir noktaya taşırız. İşte bunları doğru değerlendirmek, ve bana göre en önemlisi, bütün doğruları aynı anda ve gecikmeden yapmak durumundayız. Şunu kabul etmek gerekir ki Türkiye, AK Parti hükümetleriyle birlikte bu meselede samimi bir gayret ortaya koymuştur. Bunun en önemli ve kilit adımı da 2012 yılında kabul edilen 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'dur. Türkiye'de daha önce örneği olmayan önemli bir adımdır, bana göre de aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadelede milattır."
- "Tedbir kararı almakta gecikmeyin"
Bakan Soylu, mülki idare amirlerine mağdurlarla ilgili olarak koruyucu tedbir alabilme imkanı getirildiğini dile getirdi.
Mağdur kadınlara yönelik mülki amirlerin yetki ve sorumluluklarını hatırlatan Soylu, şunları söyledi:
"Mağdur olan kadına ve beraberindeki çocuklara, barınma yeri sağlanması, geçici maddi yardım yapılması, psikolojik, mesleki, hukuki ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi, hayati tehlikesinin bulunması halinde, ilgilinin talebi üzerine veya resen geçici koruma altına alınması, kanunun mülki idare amirlerimize verdiği yetki ve sorumluluklardandır. Yine aynı kanunda kolluk birimlerimize de gecikmesinde sakınca bulunan hallerde koruyucu ve önleyici tedbir alabilme imkanı getirilmiştir. Bu noktada şunu ifade etmek isterim, gerek kolluk birimlerimiz, gerek mülki idare amirlerimiz, böyle bir mesele geldiğinde lütfen tedbir kararı vermekten çekinmesinler ve gecikmesinler. Çünkü sonrasında 'eyvah' yetmez. Hatta 'bu kararları verirken gecikmeyin' demek bile belki doğru değil, 'acele edin' demek lazım. Öyle hassas davranın ki şiddet mağduru bir kadın, sizin yanınızdan asla tedbir alınmamış şekilde çıkmasın. 'Gittim ama bir şey yapmadılar' demesin. Elbette ki bu konuda sadece 6284’le sınırlı kalmış değiliz. Yine AK Parti hükümetleri döneminde Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planları hazırlandı. Üçüncü plan 2016-2020 arasını kapsıyordu, şimdi dördüncüsü hazırlanıyor."
- 81 ilde Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Toplantısı düzenlenecek
Süleyman Soylu, 2019'da İçişleri Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığının ortak çalışmasıyla "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Planı"nı oluşturduklarını anlattı.
Planın 14 maddesinin İçişleri Bakanlığına ait olmak üzere toplam 75 maddeden oluştuğunu, kurumlar arasında bir de "Kurumsal İşbirliği ve Eşgüdümün Arttırılmasına Dair Protokol"ün imzalandığını belirten Soylu, şunları kaydetti:
"Burada eğitimden risk analizine, veri entegrasyonundan önleyici ve koruyucu tedbirlere kadar pek çok başlıkta eylem adımı tanımlanmıştır. Yani soyut kavramlarla oyalanmıyoruz. Bu plan doğrultusunda, hepinizin bildiği gibi 1 Ocak 2020’de bir bakanlık genelgesi yayınladık ve bu konuyla ilgili yeni tedbirleri hayata geçirdik. Yine bu plan çerçevesinde yayınladığımız genelgeyle, yarın, yani 25 Kasım Dünya Kadına Şiddetle Mücadele Günü'nde, saat 10.00’da, konuyla ilgili farkındalığın arttırılması maksadıyla, tüm Türkiye'de eş zamanlı olarak, 81 ilde valilerimizin başkanlığında, ilçelerimizde kaymakamlarımızın başkanlığında "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon, İzleme ve Değerlendirme Toplantısı" düzenlenecek.
Bu toplantı sonrasında, il ve ilçelerde, jandarma ve emniyet birimlerimizde bulunan ilgili büro amirlikleri ve şube müdürlükleri ziyaret edilecek, istişareler yapılacak, KADES programının tanıtımı ile ilgili bazı etkinlikler düzenlenecek."
(Sürecek)