İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, Şahin'in mevcut hastalığının suç tarihinde ve halen TCK'nın 32. maddesi kapsamında cezai ehliyetini etkileyip etkilemediğine ilişkin Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesince 4 Şubat'ta düzenlenen raporda, hakkında daha önce çeşitli hastanelerden alınan raporlara yer verildi.
Şahin'in 24 Ocak-4 Şubat tarihleri arasında muayene edildiği belirtilen raporda, nöropsikolojik değerlendirme sonucunda Şahin'in kişisel bilgilerinin tam, genel ve güncel bilgilerinin yetersiz olduğu, çevreye ilgisi azaldığından zaman yönetimini yapamadığı, sadece mevsimi söyleyebildiği, basit dikkat ve dikkati sürdürmesinin bozuk olduğu, sözel akıcılığının azaldığı, görsel dikkat ve görsel belliğin bozuk olduğu, adlandırmada güçlük çektiği, bellek performansının bozuk olduğu kaydedildi.
Raporda, kişilik testi uygulamasında ise az sayıda elde edilen cevaplarda yoğun savunma mekanizmaları kullandığı, dış dünyaya karşı merakı azaldığı, sosyal uyumu bozuk, insanlarla ilişkilerinin zayıf olduğu, yoğun anksiyete içeren tepkiler verdiği kaydedildi.
Raporda tartışma konusu olarak geçen bölümde ise Gözlem İhtisas Dairesinde yattığı sürede Şahin'in yapılan psikiyatrik muayenesinde uyku bozukluğu, vertigo, küçük bir uyarı ile saldırganlık, anksiyete, sosyal uyumsuzluğun devam ettiği ifade edilerek, bu bulguların ise Şahin'in daha önce geçirdiği kafa travması sonucu meydana geldiği ve halen devam ettiği vurgulandı.
Muayene sonucunda konulan postkontüzyonel sendromun, kişide sosyal işlevsellikte önemli düzeyde bozulmaya yol açtığı ifade edilen raporda, Şahin'in yapılan muayene, müşahedesi, tetkikleri ve adli dosyasının incelenmesi sonucunda, kendisinin ceza ehliyetini azaltacak mahiyet ve derecede olan organik kişilik bozukluğu denilen akıl hastalığının olduğu belirtildi.
Raporda, Şahin'in mezkur suçuna bu hastalığının rol oynadığı, bu duruma göre sanığın 7 Ocak 2009'da yargılandığı suçlara karşı ceza ehliyetinin tam olmadığı kaydedildi.
-MUHALİF 2 UZMAN-
Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce'nin yanı sıra ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı 7 doktorun imzasının bulunduğu raporda, doktorlardan 2'si ise muhalif görüş bildirdi.
Doç. Dr. Hüsnü Erkmen ve Dr. Nihat Alpay, ''Ceza ehliyetini ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede olan postkontüzyonel sendrom denilen akıl hastalığı tespit edilmiş bulunduğu, bu haliyle Şahin'in ceza sorumluluğunun olmadığını'' belirterek, muhalif kaldıklarını kaydettiler.
Şahin'in 24 Şubat 2010'da Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesinde yapılan muayenesinin ardından düzenlenen raporda ise cezai sorumluluğu tam olmadığına oybirliği ile karar verildiği belirtilmişti.
Mahkemenin talebi üzerine, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu tarafından Eylül 2010'da gönderilen yeni raporda ise Şahin'in Kadıköy 5. Sulh Ceza Mahkemesinde ''ruhsatsız telsiz bulundurmak'' suçundan yargılandığı dosyaya göre değerlendirme yapılmış, cezai sorumluluğunun tam olmadığı görüşünün oy çokluğuyla alındığı dile getirilmişti.
Gözlem ve İhtisas Dairesinde görevli Ruh Sağlığı ve İç Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu, ''Şahin'in postkontüzyonel sendrom denilen akıl hastalığı bulunduğunu belirterek, ceza sorumluluğunun olmadığı gerekçesiyle'' karara muhalif kalmıştı.