İbrahim Güçlü: PKK, İran ve Suriye müsaade etmeden müzakereye oturmaz

Kürt siyasetçi İbrahim Güçlü, PKK'nın silahla var olan bir yapı olduğundan ötürü silah bırakmasının söz konusu olmadığını söyledi.

 

Terör örgütü üst yöneticilerinin de silahla güç ve konum sahibi olduğundan dolayı yine silah bırakmaya sıcak bakmayacaklarını dile getiren Güçlü, PKK 'nın çok parçalı bir yönetime sahip olduğuna dikkat çekti. Güçlü, "Kandil; İran, Suriye, Maliki, Lübnan Hizbullahı cephesi içinde yer alıyor. Bu nedenle, İran ve Suriye istemediği sürece, müzakereye oturması bile mümkün değildir." dedi. 
 
Devletin ve hükümetin PKK'nın yapısı hakkında sağlıklı bir görüş ve tespite sahip olmadığını kaydeden Güçlü, PKK'nın silahla var olan olan bir yapı olduğunu kaydetti. PKK'nın silahtan arınması durumunda varlık koşulu ortada kalkmış olacağını belirten Güçlü, "PKK yöneticilerinin çoğunluğu, PKK'nın silahlı yapısı ile karizma kazanmış durumdalar. PKK'nın silahlı yapısının son bulması, onları boşluğa düşürecek, tabir caizse apoletlerinden arındırarak, kıymeti harbiyesi olmayan, kimliksiz kişiler haline getirecektir. Bunu hesap eden ve bilen PKK yöneticileri, PKK'nın silahlı yapısından vazgeçer mi? PKK yöneticileri, bundan dolayı, en azından kendi konumlarını ve imtiyazlarını koruyan bir statü kazanmadan ve daha ileri bir konum kazanmadan mevcut statülerinden vazgeçmeleri mümkün değildir." şeklinde konuştu. 
 
PKK yöneticilerinin çok yönlü hukuksal soruşturmalar ve cezai müeyyidelerle karşı karşıya olduğunu dile getiren Güçlü, PKK üst kadrolarının sivilleşmeleri, dağdan ovaya inmeleri halinde, büyük cezalara çarptırılacaklarını da bildiklerini belirtti: "Bu nedenle PKK yöneticilerinin, bu cezalardan kurtulma gibi bir talebe sahip olmaları kadar doğal bir şey olamaz. Üstelik eğer devlet-hükümet kendileriyle pazarlık yapma konumundaysalar, bunu istemeleri daha da doğaldır."
 
"PKK SİLAHTAN GÜÇ ALAN BİR YAPI O YÜZDEN SİLAH BIRAKMAZ"
 
PKK'nın istekleriyle devletin istekleri arasında köklü farklılıklar olduğunu kaydeden Güçlü, bu farklılıkları görmeden yapılacak görüşme ve müzakerelerden başarı elde etmenin mümkün olmadığını ifade etti. Güçlü, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Devlet/hükümet, PKK'yı silahsızlandırmak istiyor. Bu nedenle de PKK'nın silahı bırakmasını istiyor. Başka bir tanımla, PKK'nın varlık koşulunu yok ederek, PKK'yı tasfiye etmek istiyor. PKK'nın istediği ne? PKK, kendi silahlı güçleriyle belirli bir bölgede egemen olmak istiyor. Bu nedenle de, PKK bir dönem önce 'devrimci halk savaşı'nı başlattığını açıkça ilan etti. Bu stratejiye bağlı olarak da Şemdinli'de 'kurtarılmış bölge' atılımı yaptı. O günden bugüne ne değişti de, PKK 'devrimci halk savaşı stratejisi'nden vazgeçti de, silah bırakmaya razı oldu? PKK, devlet/hükümetle müzakereyi zaman kaybı, devrimci reflekslerden uzaklaşma silahlı devrimci savaşı kazanmak için yapılması gereken hazırlıkları engellemek olarak değerlendiriyor. Daha sıkı hazırlığı, şiddete dayalı mücadeleyi aralıksız devam ettirmeyi planlamayı doğru buluyordu. Yine ne oldu da PKK bu yaklaşım ve perspektiften uzaklaşarak devlet/hükümetle müzakereyi benimsedi. Demek ki müzakere ile sorunların çözümlenebileceğini kabul eder duruma geldi."
 
"PKK ÖZGÜR BİR İRADEYE SAHİP DEĞİL"
 
PKK, tek bir iradeye sahip olmadığı gibi özgür iradeye de sahip olmadığını dile getiren Güçlü, "PKK'nın devlet tarafından kurulduğu göz önüne alındığı zaman, kurucu iradenin hala PKK üzerinde etkinliği devam etmekte. Ya da devam etmesi için her fırsatı kullanmaya çalışmaktadır. Öcalan, Türkiye ve ben merkezli çözümden yana. Kandil, Suriye'deki sivil ayaklanma ve iç savaş sonrası her yanıyla İran ve Suriye ile bağımlı hale geldi. Kandil, İran, Suriye, Maliki, Lübnan Hizbullahı cephesi içinde yer almakta. Bu nedenle, İran ve Suriye istemediği sürece, müzakereye oturması bile olanaklı değildir. BDP ise hiçbir irade sahibi değil. Öcalan ve Kandil iradesi arasında parçalanmış, iradesiz hale gelmiş durumda. Bunun yanında, müzakerede, demokratik olanla olmayan kriterlerin karşı karşıya olmaları da başlı başına bir problemdir."
 
CİHAN

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Perde Arkası Haberleri