Hicret sonrasında, Medine'de Müslümanlar su sıkıntısı çekmeye başlamışlardı. Şehrin su kaynakları arasında Rûme kuyusu bulunuyordu. Sahibi Rûme el-Gıfari idi. Bu şahsın Yahudi olduğu ifade edilmektedir.
Rume el-Gıfari bir kırba suyu bir dirheme satıyordu. Peygamberimiz, ona suyu para ile satmamasını teklif etti. Fakat O başka geliri olmadığı gerekçesiyle bunu kabul etmedi.
Bunun üzerine Peygamberimiz, bu kuyuyu satın alıp Müslümanların hizmetine sunan kişiye cennetin verileceğini, günahlarının bağışlanacağını ve ve kendisine cennette bu kuyudan daha güzel su kaynağının verileceğini açıkladı.
Hz. Osman (ra) kuyuyu satın almak istedi. Ancak sahibi kuyunun tamamını satmak istemedi. Hz. Osman da yarı hissesini satın aldı.
Yapılan anlaşmaya göre bir gün biri, ertesi gün de biri olmak üzere kuyuyu nöbetleşe kullanacaklardı. Hz. Osman kuyunun suyunu Müslümanlara bağışladı.
Peygamberimiz bunu duyunca "Cenneti ona vacip kıl" diyerek dua etti.
Kuyunun Hz. Osman'a ait olan gününde Müslümanlar, iki gün yetecek miktarda su almaya başladılar.
Bundan memnun olmayan Rûme el-Gıfari, kuyunun geri kalan yarısını da satmak istediğini söyledi.
Hz. Osman, öteki yarısını da aldı ve kuyu Hz. Osman'a toplam 35 000 dirheme mâl oldu.
Kuyu daha sonra "Bi'ru Osman" adıyla anıldı.
Bu olay İslam tarihinde ilk vakıf örneklerden biridir.
Ebû Hüreyre şöyle demiştir: "Osman, peygamberimizden cenneti iki kez satın aldı. Birisi Rûme kuyusunu satın aldığında. Diğeri Ceyşü'l usreyi (Tebük Gazvesi) techiz ettiğinde."
Prof. Dr. İbrahim SARIÇAM - Hz. Osman - TDV Yayınları