Cebinde ortalama 10 bin TL parası olan bir Müslüman'ın aklına gelen ilk dini ziyaretlerden biri umre yapmaktır.
İlk umresini yapsa bile bir daha, bir daha kutsal topraklara gitmek ister.
Oysa Peygamber Efendimiz S.A.V. tarafından “Beyt-il Makdis” yani “Mukaddes Yer / Ev” diye adlandırılan Kudüs unutulmuştur.
Mescid-i Aksa konusunda İslam ümmetinin beceriksizliği asli unsuru olduğumuz topraklarda biz Müslümanları yabancı konuma düşürmüştür.
Meselenin derinine fazla inmeyeceğim.
Zira bugünkü yazımın konusu Kudüs'e yaklaşık 20 km. uzakta “Peygamberlerin Atası” Hz. İbrahim'in memleketi Filistin topraklarında ama İsrail kontrolündeki El Halil kenti olacak.
İnsan gerçekten bir garip hisediyor. Hemen bütün dinler için kutsallığı tartışılmayan Peygamberlerden Hz. İbrahim'in bizzat yaşamını sürdüğü, ailesi ile birlikte anılarının bulunduğu bu nurlu coğrafyaya doğru ilerlerken bölge insanının zalim İsrail'in uygulamaları nedeniyle düştüğü durumu görünce içimiz parçalanıyor.
Yaşadıkları nedeniyle çoluk çocuk, büyük küçük hepsi farklı bir ruh haline bürünen El Halil halkı öfkeli ama bir o kadar da misafirperver.
Bu yiğit insanlar ümmet tarafından yalnız bırakılmışlığın hırçınlığıyla Filistin'in belki de en mücadeleci ruhunu taşıyorlar.
1994 yılında bir yahudi geliyor, Hz. İbrahim'in parasını ödeyerek satın aldığı, kendisinin, eşinin çocuklarının -ki hepsi de peygamberdir- mezarlarının bulunduğu mağara üzerine inşa edilen El Halil Camii'nde namaz kılan Müslümanların üzerine ateş açıyor.
67 kişinin şehit edildiği 300 kişininse yaralandığı saldırıdan sonra ne hikmetse mağdur olan bizler olmamıza rağmen caminin kontrolü İsrail'e geçiveriyor.
Şu anda dünya üzerinde bizler için en değerli yerlerden birine İsrail askerlerinin kontrollerinden geçerek girebilmenin üzüntüsünü yaşıyoruz.
Hz. İbrahim ve ailesinin mezarlarını ziyaret ettikten sonra büyük peygamberin sanduka örtüsünün diğerlerinden farklı oluşu dikkatimizi çekiyor.
Biraz araştırınca herkesin gözüden kaçan büyük bir skandal ortaya çıkıyor.
2006 yılına kadar Hz. İbrahim'in sandukasını örten yeşil örtü, Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamit Han'ın hediyesi olan örtüydü.
Ulu Hakan 2. Abdülhamit Han kutsal beldelere olan hürmetini burada da göstermiş, Hz. İbrahim'in türbesine sancak da göndererek “burası ümmetin namusudur, korunması hayatidir” mesajı vermişti.
O sancağın bugün toz içinde yerde sürünüyor oluşu belki sizlere bir fikir verebilir.
Ne olduysa 2006 yılında oldu. El Halil Camii vakfı sanduka örtüsünü eskidiği gerekçesiyle bugünkü altıgen mevcut örtüyle değiştirdi.
Osmanlı mirası örtü ise Kudüs'e götürülmek üzere yola çıktı. Gümrükten geçerken örtüye İsrail makamları el koydu.
O tarihten beri mirasımız olan yeşil renkli örtüden haber alınamıyor.
YAZININ TAMAMI İÇİN: http:http://www.milatgazetesi.com/hz-ibrahim-in-kayip-kabir-ortusu-nerede-makale-82463