Hüseyin Çelik, "Başbuğ'un terörist olmadığını hepimiz biliyoruz, ama ıslak imzalı belgeye kağıt parçası diyen de Başbuğ'dur" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, CNN Türk'te Hande Fırat'ın sorularını yanıtladı.
Başbakan Erdoğan'ın Balyoz hükümlüsü Ergin Saygun'u hastanede ziyaret etmesini değerlendiren Hüseyin Çelik, bunun insanı birşey olduğunu söyledi.
"Ak Parti, darbelerle, darbecilerle, darbeye zemin hazırlayanlarla, 5 yıl önce, 10 yıl önce ne kadar kararlı ve ciddi ise bugünde aynı karalılık ve ciddiyettedir" diyen Hüseyin Çelik, "Bu manada Başbakan kendini bir öz eleştiriden felan geçirmiş değil, kimseyede bir özür borcu yoktur. Darbeye zemin hazırlayanlarla, bu uğurda cinayetler işlemiş örgütlere karşı bizim bir sempatimiz olamaz. Onun mensuplarına karşıda bizim bir sempatimiz asla olmadı, olamaz, olmayacakta" ifadeleri kullandı.
İşte Hüseyin Çelik'in açıklamaları;
"Geçmiş olsun ziyaretinde bulunmak, mahkum olsa bile, cenazesinde bulunmak çok insani bir şeydir. Ancak CHP'liler başta olmak üzere Ergenekoncuları masum ilan edenler baştan, 'Başbakan kendini bir öz eleştiriden geçirdi. Bir pişmanlık duygusu içerisindedir. Dolayısıyla Başbakan bir özür beyanında bulunuyor şeklinde yorumladı."
Ak Parti, darbelerle, darbecilerle, darbeye zemin hazırlayanlarla, 5 yıl önce, 10 yıl önce ne kadar kararlı ve ciddi ise bugünde aynı karalılık ve ciddiyettedir. Bu manada Başbakan kendini bir öz eleştiriden felan geçirmiş değil, kimseyede bir özür borcu yoktur.
Darbeye zemin hazırlayanlarla, bu uğurda cinayetler işlemiş örgütlere karşı bizim bir sempatimiz olamaz. Onun mensuplarına karşıda bizim bir sempatimiz asla olmadı, olamaz, olmayacakta.
Herkes adil yargılansın. Masumiyet karinesi herkes için geçerlidir. Mahkeme tarafından Ergenekon bir terör örgütü olarak iddia edilmiş. Sayın İlker Başbuğ'un bir terör örgütü kurmadığını, bir terörist olmadığını hepimiz biliyoruz. İddia ne? Lav silahları ortaya çıktığında, 'bunlar borudur' diyen Başbuğ'dur, ıslak imzaya 'kağıt parçası' diyen de kendisidir, Samsun'da bir fırkateynin üzerinde kendilerini eleştiren herkesi adeta tehdit eder gibi konuşan da kendisidir. Ben CHP milletvekillerinin sözlerine çok itibar etmiyorum. Temenni ederim ki dün internet sitelerine yansıyan sözler Sayın Başbuğ'un ağzından çıkmamıştır. Benim Başbakanım asla zebunküş, ayağı kaymış bir insana tekme vuracak bir insan değildir. Biz zebunküş değiliz.
BUNU CEMAATLE DE AÇIKLAYAMAZSINIZ
Çelik, yargı konusuna da değinerek, "Yargı bağımsızdır diyorduk. Hükümetin talimatlarını harfiyen yerine getiren bir yargı bağımsız olabilir mi?" dedi. Hüseyin Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: "Yargı kararlarına katılmak zorunda değiliz. Eleştirmek hepimizin hakkı. Teoman Koman vakti zamanında Meclisi aşağılamış bir insandır. Ben olsam onu tutuksuz yargılarım. Adli Tıp 'kendi hayati fonksiyonları kendi yüretmez' diyorsa Cumhurbaşkanı bile bu halde olanları affediyor. Biz en olmaması gerektiğini söyleriz, ama hiçbir zaman bu yargıya talimat olmaz. Yargı bizim de arka bahçemiz olmamalı, CHP'nin de arka bahçesi olmamalı. Milletin adalet bahçesi olmadı. Adaletin fiziki altyapısını, özlük altyapını düzelttik, ama kimyasını düzeltemedik. 12 Eylül 2010'a kadar bu yargı bizi kapatıyordu, bize dava açıyordu. Bizim adalet mekanizmamızın alması gereken daha çok yol var. Bunu cemaatle de açıklayamazsınız."