Cem Garipoğlu'nun yakalanması Hürriyet ve Milliyet'in yazı işlerini karıştırdı...
Cem Garipoğlu'nun teslim olması sonrasında medya geceyi ayakta geçirdi. Ama, büyük gazeteler bu olayı kullanırken resim dahi giremedi.
Bu da iki büyük gazetenin Yazı İşlerini karıştırdı.Cem Garipoğlu'nun 197 günlük firar macerası gece yarısı sona erdi...
Bu dakikadan sonra da medyada haber telaşı başladı. Gazeteler, TV'ler konuyu yakından takip etti. Büyük gazeteler TV'ler canlı yayına geçerek muhabirlerinden aldıkları bilgileri dakika dakika aktardılar...
Sonra da gazeteler birinci sayfalarında değişilikliğe gitti. Birinci sayfalar devrildi, yeniden düzenlendi.Çekilen resimler yeni sayfalara konuldu.
İşte büyük gazete ve büyük yazı işleri de bu zamanlarda ortaya çıkması gerekirdi..
Ama olmadı. Medyanın amiral gemisi Hürriyet ve onu takip eden Milliyet bu refleksi gösteremedi..
Yakalanma haberini girdiler, fakat resimleri arşiv olarak kullandılar.Yani Yazı İşleri gerekli refleksi gösteremedi. Bu nedenle de iki büyük gazetenin Yazı İşleri karıştı.
Üst yönetim, bu refleksi gösteremeyen birimlerden savunma istedi. Ancak, karışıklığı bu savunmalar da gideremedi. Çünkü, herkes suçu birbirine attı...
Haber servisleri "Biz en güzel resimleri getirdik ama kullanmadılar" derken, Yazı İşleri de "bize gelse kullanmaz mıyız" şeklinde çelişkili savunma yaptı...
Büyük gazete olmak sözle olmuyor. Haber refleksini göstermek gazetecilikte önemli unsurdur. Hürriyet ve Milliyet bunu yapamadı...
Ama kısıtlı imkanlar ile çalışan Akşam Gazetesi bu başarıyı, yani habercilik refleksini çok iyi kullandı.
Cem Garipoğlu'nun gece yarısı teslim olması sonrası haberi sürmanşetten gördü. Akşam, arşiv yerine güncel fotoğrafla konuyu okuyucularına duyurdu...
Burada Sabah'ın da hakkını verelim...
Cem'in sakallı güncel fotoğrafını Akşam Gazetesi'nden sonra Sabah'ta da yer verildi..
Medyakafe