26 Şubat 1992’de Sovyetler Birliği’nin desteğiyle Azerbaycan’ın Hocalı kasabasına giren Ermeniler, çoğu kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan 613 Türkü katletti.
Yüzyılın son katliamının kurbanları törenlerle anıldı.
Yıl 1992...Batı dünyasının, insan haklarını dilinden düşürmediği günler. Kafkaslardan gelen bir haber, sadece Türk dünyasında yaşayanların değil, bütün insanlığın yüreğini dağladı.
26 Şubat 1992’de, Azerbaycan’ın Hocalı kasabasına giren Ermeni güçleri, vicdan sahibi herkesin tüylerini ürperten bir katliam yaptı.
Ermeniler, çoğu kadın, çocuk ve yaşlı, savunmasız 613 Azerbaycan Türkü’nü katletti.
Bin 275 Azerbaycan Türkü de esir alındı. 800’ü daha sonra serbest bırakılsa da 500’e yakın Türkün akıbeti belli değil....
Azerbaycan halkı, katliama uluslararası kamuoyunun hala tepkisiz kalmasını sorguluyor.
Gün dolayısıyla binlerce Azerbaycanlı Başkent Bakü’deki Hocalı Soykırım Anıtı’nı ziyaret etti. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, anıta çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu.
Hocalı şehitleri Türkiyenin Bakü Büyükelçiliği’nde düzenlenen törenle anıldı. Azerbaycan ve dünyanın birçok ülkesinde düzenlenen törenlerde de katliam lanetlendi.
HOCALI ŞAHİTLERİNİN İFADELERİNDEN SOYKIRIM
- Cemil Cümşüdoglu Memmedov: Nehçivanik koyüne gidip Ermenilere torunuma acımalarını söyledim. Bana hakaret edip komutana verdiler. O da bizi hapsetmelerini emretti. Burada çok sayıda kadın¬kız, çocuk vardı. Sonra bizi Askeran'a getirdiler. Karım, kızım, eniştem oradaydı. Tırnaklarımızı çektiler. Zenciler havaya sıçrayıp, yüzüme tekme atıyorlardı. Çok işkenceden sonra beni Ermeniler ile değiştirdiler. Karım, kızım ve torunumdan hiç haber alamadım.
- Seriye Talibova: Gözümün önünde 4 Mesket Türk’ünün, 3 komşumuzun başını Ermeni askerinin mezarı başında kestiler. Ermeniler, anne babalarının önünde çocuklarına işkence yapıp öldürdüler. Sonra cesetleri buldozerlerle dereye döktüler.
- Cemal Allahverdioglu Orucov: 16 yaşındaki oğlumu kurşunladılar. 23 yaşındaki kızımı iki ikiz oğlu ve 18 yaşındaki hamile kızımı elimizden aldılar.
- Hatice Abdullayeva: Bir süre yalın ayak ormanda kaldıktan sonra babam, annem ve 16 yaşındaki kız kardeşim soğuğa dayanamadılar. Esir düştüm, taşnak esirlerle değiştirildim. Şimdi iki ayağımdan da mahrumum.
- Mirza Allahverdiyev: Ermenilerin saldırısından sonra ormana kaçtık. Burada 3 gün aç-susuz kaldık. 28 Şubat akşamı bizi kuşattılar. Bizi Askeran'da ölüm hücresine aldılar. Her gün birkaç adamı götürüp öldürüyorlardı. Altın dişlerimi kelpetenle çıkardılar. Babamı, iki kardeşimi, kardeşimin oğlunu öldürdüler.
- Nesibe Aliyeva: Ormandan çıkar çıkmaz Ermeniler ateş açtılar. 40 kişiydik. 26 kişiyi aralarında oğlumu ve eşimi de öldürdüler.
- Hatice Orucova: 8 yaşındaydım. Gözümün önünde babamı, annemi, 6 yaşındaki kız kardeşimi Ermeniler kurşunlayıp öldürdüler. Kurşun bana da geldi.
- Muhammed Orucov: Ermeniler esirler arasında 10-13-15 yaşlarında kızları ayırarak götürdüler.
- Cemil Memmedov: Şehre giren tanklar ve zırhlı taşıyıcılar evleri yıkıyor ve insanları eziyordu.
- Talibov Samed: Yapılan işkenceler karşısında seslerini çıkaranları hemen öldürüyorlardı. Esirlikte gördüğüm dehşeti hiç unutamayacağım.