Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Caner Arabacı, 28 Şubat sürecinde üniversite hocalarının kendi öğrencilerini fişlemek zorunda bırakıldığını söyledi.
Postmodern darbenin üzerinden 13 yıl geçti. Aradan geçen zamana rağmen inançları nedeniyle fişlenen, işinden atılan ve birçok hukuk dışı uygulamaya maruz kalan binlerce kişinin hayatı altüst oldu. 28 Şubat'ın en çok mağdur ettiği kesimin başında üniversite öğrencileri geliyor. Bazı üniversitelerde başörtüsü için ikna odaları kurulurken birçok üniversitede ise öğretim görevlileri, dersine girdiği öğrencilerini tek tek fişledi. Fişleme yapmayan öğretim görevlileri hakkında ise soruşturma açıldı veya üniversiteden atıldı. Öğrencilere yapılan hukuksuzluğun en önemli tanıklarından biri olan Konya Selçuk Üniversitesi Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Caner Arabacı, o dönemde üniversite hocaları, ders anlatmak yerine bir zaptiye gibi çalışarak öğrencileri fişlediğini söyledi. Arabacı, "Üniversite hocalarına tomar tomar gözlem fişi dağıtılıyordu. Gözlem fişlerini alan hoca her derse girdiğinde sınıfında sakallı, başörtülü öğrencileri varsa bu öğrencilerin adlarını numaralarıyla yazılıp altına imza attırıyorlardı." ifadelerini kullandı.
Öğrencilerin bir kısmının peruk taktığını belirten Arabacı, "Peruk takan öğrenciler bile takibe alındı. Böyle bir uygulama devam edince saçını kökünden usturaya vurarak öyle gelip derslere devam etmek durumunda kalanlar oldu." diyor. Arabacı, 28 Şubat sürecindeki üretilen makale miktarının diğer dönemlere göre çok daha düşük olduğunu dile getirerek, "28 Şubat sürecindeki üretilen makale miktarı diğer dönemlere göre çok daha düşük. Üst kurumlar, YÖK Başkanlığı'ndan, rektörlüklerden bilimi, araştırmayı değil 'öncelikle şu işi bir halledin' emirleri verilmeye başlandı. 28 Şubat'ı ortaya koyanlar bilim kurumunu da yönlendirir adeta denetler hale geldiler." ifadelerini kullanıyor.