Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, güçlü ekonomi için demokrasinin kalitesinin yükseltilmesi gerektiğini ifade ederek, ''Birinci yapılması gereken iş; Türkiye'de 72 milyonun mutabakat sözleşmesi olan yeni bir anayasanın yazılmasına ihtiyaç vardır'' dedi.
Hisarcıklıoğlu, Bursa Ticaret ve Sanayi Odasının (BTSO) ''Ekonomiye Değer Katanlar 2009 Ödül Töreni''nde yaptığı konuşmada, güçlü ekonomi için demokrasinin kalitesinin yukarıda olması ya da kalitesi yüksek bir demokrasi için güçlü bir ekonominin gerekli olduğunu söyledi.
Türkiye'de ''maalesef'' ikisinde de sıkıntı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, ''Ancak, bugünkü mevcuda göre buraya geldik. Bundan sonra hep beraber toplum olarak odaklanmamız gereken şey; Türkiye'nin yapısal reformlar yapıyor olması. Birinci yapılması gereken iş; Türkiye'de 72 milyonun mutabakat sözleşmesi olan yeni bir anayasanın yazılması. Bunu yapamazsak ondan sonra yapılacak her şey eksik kalır, açık söylüyorum'' diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, mevcut Anayasa'nın, yapıldığı dönemdeki ekonomik anlayışa göre yazıldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''O günkü ekonomik anlayış neydi? Ülkelerin kalkınması devlet ve özel sektör eliyle olur. Yüzde 50, yüzde 50. Biz de bunu benimsemiştik. Anayasamız da bunu içeriyor. Peki, biz bu Anayasa'yı kabul ettikten 8 sene sonra ne değişti dünyada? Bütün dünya ülkeleri bir şeyi anladı ki ülkelerin kalkınması ancak özel sektör eliyle olur. Devletin girdiği yerde ekonominin kalkınması olmaz, tam tersine ekonomiye yük olur. Nerede gördük bunu? Sovyetler Birliği'nde gördük. Hem teknolojik olarak hem askeri güç olarak dünyanın süper gücü, özel sektör olmadığı için bir tane kurşun atılmadan yıkıldı gitti. Peki bizim Anayasamız özel sektör eliyle kalkınmayı öngörüyor mu? Yok. Diyor ki 'kalkınma devlet ve özel sektör eliyle olur.' Şimdi ben nasıl koşacağım o zaman?
Anayasa'nın ilk 4 maddesini koruyarak, diğer maddelerin yeniden ele alınması gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, bunun Türkiye'nin önünü açacağını ifade etti.
Hisarcıklıoğlu, Siyasi Partiler ve Seçim kanunlarının da yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, şöyle dedi:
''Milletin vekilinin, millete hesap veriyor olması lazım. Sen kendi vekilini seçemiyorsan, o zaman kendi vekiline hesap soramazsın açık söyleyeyim, ama hepimiz de kusuru hep vekillerimizde ararız, hiç sisteme bakmayız. Dönüp sisteme bakın. Sistem, halkla vekili arasındaki bağlantıyı kuruyor. Halkla vekili arasındaki bağlantıyı güçlendirirsen işte o zaman vekil sana hesap verir.''
Türkiye'de kayıt dışı ekonominin de dengeleri sarstığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, ''Hesap verebileceksin ki hesap sorabilesin. Hesap sormak için taşeron arıyoruz. Demokrasinin kalitesinden nasıl bahsedeceksiniz bu kayıt dışılık varken? Bahsedemezsiniz, ancak sistemi düzeltmeden kayıt dışı ekonomiyi de düzeltemezsiniz'' dedi.
-BTSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI SÖNMEZ-
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez de geleneksel hale getirdikleri ödül törenini bir manifesto olarak algıladıklarını ifade ederek, ''İş dünyasının kararlılığını ve cesaretini gösteren bir manifesto'' dedi.
Sönmez, son 2 ayda toparlanma sürecinin başladığı mesajını tüm sektörlerin algıladığını, bunun da kapasite kullanımlarına ve üretim endekslerine yansımaya başladığını belirterek, her zaman bardağın dolu tarafını görmeyi tercih ettiklerini, bu düşünceyle harekete geçen reel sektörün bardağın boş tarafının da dolmasını sağladığını dile getirdi.
Törende, daha sonra, en yüksek düzeyde gelir ve kurumlar vergisi ödeyen, ihracat yapan, uluslararası kara taşımacılığı ve turizm hizmetlerinden en yüksek düzeyde döviz girdisi sağlayan ve ürün bazında ilk kez ihracat yaparak döviz kazandıran BTSO üyeleri ödüllendirildi.