Taraf'tan Emre Uslu, Uludere faciasıyla ilgili Heron görüntülerinin içeriği hakkında bilgi verdi. Görüntülerde, kaçakçıların Irak sınırında araçlardan mal yüklediğinin görüldüğünü ve görüntülerin Şırnak Tümeni’nden, Şenoba Tugay Komutanlığı’ndan, Tümen ve Tugay’ın bağlı olduğu Kolordu Komutanlığı’ndan Genelkurmay’a kadar altı-yedi farklı birimde seyredildiğini ifade eden Uslu, tüm bu olup bitenlerden kâğıt üzerinde Şırnak’ın güvenliğinden sorumlu birim olan İl Jandarma Komutanlığı’nın haberinin olmadığına dikkat çekti.
Sivil yöneticilerin operasyon kararı alma sürecine mutlaka dâhil edilmesi gerektiğini belirten Uslu, "Yoksa daha çok Uludere faciaları yaşanabilir zira o kapalı yapı içinde kimin ne tür motivasyonla hareket ettiği hiç bir zaman bilinemez." dedi.
İşte Emre Uslu'nun dikkat çeken analizi:
Uludere faciasıyla ilgili Heron görüntüleri savcılığa ulaştı. Görüntülerde kaçakçıların ırak sınırında araçlardan mal yüklediğinin görüldüğünü yazmıştım. Medyaya yansıyan ayrıntılar bu bilgileri teyit ediyor. Heron görüntülerinin daha detaylı ayrıntıları gelmeye devam ediyor. Buna göre Heronların bölgeden ilk geçtikleri görüntüler saat 17:10 civarında. Heronların köylülerin araçlardan mal yüklerken ki görüntüleri saat 18:00 civarında. Bu aradaki 50 dakikalık sürece horonlardan geçen görüntülerin kritik bilgiler içerebileceği değerlendiriliyor ancak bu süredeki ayrıntılara ulaşamadım. Değerlendirmelere göre bu süre içinde geçilen görüntüler arasında köylülerin Türkiye tarafından Irak tarafına gidişleri söz konusuysa Uludere faciasının planlı bir şekilde organize edildiği ortaya çıkar. Zira hiçbir PKK unsuru Türkiye sınırından Irak tarafına doğru yol alıp oraya gelen araçlardan yük alıp Türkiye sınırına dönmez.
Yine Heron görüntülerinde aydınlatma atışı ve kaçakçıların olduğu yöne doğru top atışı yapıldığı, kaçakçıların buna rağmen, kaçakçıyız mesajı vererek tek sıra halinde yürüyüşe geçtiğinin net olarak görüldüğü belirtiliyor.
Heron görüntüleriyle ilgili ikinci çarpıcı ayrıntı görüntülerin yerel unsurlar tarafından da seyredildiği bilgisi. Edindiğim bilgilere göre Heron görüntüleri Şırnak Tümeni’nden, Şenoba Tugay Komutanlığı’ndan, Tümen ve Tugay’ın bağlı olduğu Kolordu Komutanlığı’ndan Genelkurmay’a kadar altı-yedi farklı birimde izleniyor. Heron görüntülerini yerel birimlerin izlemesine rağmen bunların kaçakçı olduğu bilgisinin hava operasyonu kararını veren birimlere iletilip iletilmediği bilinmiyor. Bu ayrıntının savıcının önümüzdeki günlerde alacağı ifadelerle netleşeceği belirtiliyor.
Ayrıca yapılan değerlendirmelerde terörle mücadelede bir çarpıklığın bir kez daha görüldüğü ortaya çıkıyor. Buna göre tüm bu olup bitenlerden kâğıt üzerinde Şırnak’ın güvenliğinden sorumlu birim olan İl Jandarma Komutanlığı’nın haberi yok. Şırnak’ta bulunan Tümen ve ilçedeki Tugay Heron görüntülerini izleyebiliyor ama İl Jandarma Komutanlığı yetkilileri bu görüntüleri izleyemiyor. Daha önce yazdığım ilin valisine rağmen oluşturulmuş ve valiye karşı hiçbir sorumluluğu olmayan askerî bölge komutanlıkları tümenler ve tugaylar üzerinden yürütülen terörle mücadele mantığında valiler devre dışı bırakıldığından sivillerin karar alma sürecindeki ektisi sıfır. Konuştuğum uzmanlar bırakın sivil valiyi Şırnak Jandarma Komutanlığı personeli bile bu operasyonlarda karar alma sürecinde ektin hale getirilseydi bu facia yaşanmazdı değerlendirmesini yapıyor. Uludere faciasının sivillere tamamen kapalı Genelkurmay’dan başlayıp sınır karakoluna kadar uzanan askerî birimlerin içindeki bu tuhaf yapının doğal sonucu olduğunu belirtiyorlar. Sivil yöneticilerin operasyon kararı alma sürecine mutlaka dâhil edilmesi gerektiği belirtiliyor. Yoksa daha çok Uludere faciaları yaşanabilir zira o kapalı yapı içinde kimin ne tür motivasyonla hareket ettiği hiç bir zaman bilinemez. Sivil iradeye karşı sorumlulukları olmadığından da hesap vermeleri olası değil değerlendirmesi yapılıyor.
Ayrıca Diyarbakır Özel Yetkili Savcılığı’nın Uludere olayına ilişkin araştırmasının ilk ipuçlarının 10-15 gün içinde geleceği, görüntünün netleşeceği belirtiliyor ancak olayda sorumluluğu bulunan askerî yetkililerin yargılanmasının görev suçu kapsamında askerî yargıda yapılabileceği böylece hafif cezalarla kurtulabileceği de değerlendirmeler arasında.