Dünyanın önde gelen araştırma şirketlerinden Synovate Türkiye'nin, İstanbul, Ankara ve İzmir'de 18-54 yaşları arasındaki kadın-erkek toplam 500 tüketici ile görüşerek yaptığı araştırmaya göre, bu üç büyük ilde her iki evden birinde en az bir araba var. Buna karşın motosiklet sahipliği ise yüzde 3 gibi bir rakamla oldukça düşük. Araştırmaya göre motosiklet, yüksek gelir grubu üyesi, 35-54 yaş arası tüketiciler tarafından tercih ediliyor.
Araba sahibi tüketicilerin yüzde72'si sahip oldukları arabayı değiştirmeyi düşünmüyor. Ancak diğer yandan ÖTV'lerin geçici bir süre kaldırılmasının etkisiyle, yeni araba satın almaya yönelik bir talep gözleniyor. Tüketicilerin yaklaşık yüzde 25'i önümüzdeki günlerde yeni bir araba almaya sıcak bakıyor. Her ne kadar yollarda çok fazla araba olmasından rahatsız olsalar da, arabaların gerekliliğine de inanıyor.
Tüketicilere arabanın kendileri için ne ifade ettiği sorulduğunda, "hayatı kolaylaştıran bir araç" olarak tanımlıyor. Ancak özellikle gençler ve erkekler için arabanın duygusal bir anlamı da var; araba sadece rahatlık vermiyor aynı zamanda araba sahibi olmak, kendilerini iyi hissettiriyor.
Tüketicilerin yüzde 43'ü, özel araba yerine yürüyüş, bisiklet, toplu taşıma gibi alternatifleri kullanmak isteseler de, üşendikleri için arabadan vazgeçemiyor. Türk halkını toplu taşımaya ya da kısa mesafelere bisiklet ya da yürüyerek gitmeye yönlendirmek için araba fiyatlarının arttırılmasını bir çözüm olarak gömüyorlar. Nitekim, yüzde 60'lık bir kesim araba kullanmanın, karşılığında yapılan bütün masraflara değdiğini düşünüyor.
Tüketicilerin yüzde 25'i "herkesin aklını başından alacak bir arabaları olsun" istiyor. Bu oran gençlerde yüzde 33'e yükseliyor. Paranın hiçbir önemi olmadığını varsaydıklarında, tüketicilerin yüzde 48'si hayallerindeki araba yerine, çevre dostu bir arabayı tercih edeceklerini belirtiyor. Yüzde 16'sının hayallerindeki araba ise, zaten çevre dostu bir araba. Ne olursa olsun, hayallerindeki arabadan vazgeçmek istemeyenlerin oranı ise yüzde 38. Bu oran gençlerde yüzde 50'ye çıkıyor.
Tüketicilerin yüzde 60'ı ekonomik krizde araba üreticilerinin hükümetten yardım almalarını makul karşılıyor, diğer yandan yaş yükseldikçe bu değerlendirme düşüyor. Daha üst yaş grubu, hükümetin araba firmalarına yardım yapması konusunda daha şüpheci bir duruş sergiliyor.