Şehitlere bir bakın.. Hemen tümünün, küçük Anadolu kasabası veya köyü çocukları olması, büyük şehirlilerin de gecekondudan gelmeleri tesadüf mü, sizce?."
HERKES DOĞRU KONUŞSUN...
Sözüm tuzu kuru olanlara değil.. "Tuzu kuru" dediklerim, bir defa askerlik çağında, ya da o çağa yaklaşan oğulları olmayanlar.. İkincisi.. Oğulları olup da, onu doğuya yollamamayı şu veya bu şekilde başaracaklarını bilenler.. Kiminin oğlu askerlik bile yapmıyor.. Kimi, askerliği "Lafta" yapıyor.. Şehitlere bir bakın.. Hemen tümünün, küçük Anadolu kasabası veya köyü çocukları olması, büyük şehirlilerin de gecekondudan gelmeleri tesadüf mü, sizce?.
Sözüm, başkalarının çocuklarının hayatları üzerinden sandık hesabı yapanlara da değil.. Sözüm, bu ülkede terörün bitmesini, sözüm anaların ağlamasının sona ermesini yürekten özleyenlere.. Sözüm acıların dinmesi, 30 yıldır silaha harcanan 300 milyar doların gelecekte, bu ülkenin kalkınması, bu ülke insanının refahına sarf edilmesini isteyenlere..
Sözüm Türkiye'yi ve bu ülkenin insanlarının hepsini, Türküm diyen demeyen hepsini, ayrım yapmadan kucaklayanlara..
Terörün bitmesini istiyor musunuz?.
Peki nasıl bitecek?.. Çözüm öneriniz nedir?. Çözümün askerde olmadığı açıkça ortaya çıktı. Asker de söyledi zaten.. "Kaynak kurumadan çözüm olmaz.." Kaynak neresi?..
Bu ülkedeki 9 milyon Kürt asıllı vatandaş.. Bunların bir bölümü, bu ülkenin entelleri tarafından "Asimile" diye aşağılanmasına rağmen "Kürt asıllı Türküm" diyor.. Bir bölümü "Türkiyeliyim. Türkiye halklarındanım, Kürdüm" diyor.. Bunların rejimle, devletle sorunları yok. Zamanında soldaki, sağdaki partileri desteklediler. DP'ye, AP'ye, CHP'ye oy verdiler.. CHP yaptığı feci hatalar sonucu Doğu'da miting bile yapamaz hale gelince, oyları AKP'ye yöneldi. Bu kesimden teröre destek yok.. Peki destek nerden var, kaynak neresi?..
Doğu'ya ve özellikle Kürtlere tarih boyu haksızlık yapıldığına inanan ve bu gidişe artık bir son verilmesi gerektiğini düşünenlerde. Genelde gençlerde..Doğu'da, özellikle Kürtlere yönelik baskılar tarih boyu yok muydu?. Aksini söylemek mümkün mü?. Bu gençleri, içeriden ve dışarıdan çeşitli sebeplerle destekleyenler, tahrik edenler de var.
Doğu'da bir Kürdistan devleti kurulması hesapları yapanlar var.. Taraflara silah satıp kazananlar var.. (Sadece Türkiye 300 milyar dolar harcadı. Karşı tarafı da ekleyin..) Türkiye'nin iç savaşla zayıf kalmasından menfaati olanlar var.. Öyle olunca, bu gençlere maddi, manevi destek de var, devamlı tahriklerin yanında.. Peki haklarını nasıl arayacak bu genç kesim?.
Ya siyasal yoldan.. Sandıkta.. Yada dağa çıkarak..
Siyasal yolu seçenler, parti kuruyorlar.. Ne oluyor?.. Seçim yasaları ile Meclis'e girmeleri imkânsız hale getiriliyor. Temsilcileri ancak "Bağımsız" olarak seçilebiliyorlar. Bu yüzden aldıkları oya göre Meclis'e 50'den fazla milletvekili sokabilecekken, ancak gurup kurabiliyorlar. Ama devam edemiyorlar. Partileri kapatılıyor..
Yani "Siyasal çözüm" isteyen, bu çözüme inananların umutları giderek azalıyor.. "Tek yol silah" diyenlerin, terörden, iç savaştan, Türkiye'nin zayıflamasından, hatta bölünmesinden yarar umanların ekmeklerine yağ sürülüyor. Şimdi tam bu durumdayız işte.. Buraya kadar söylediklerime itirazı olan var mı?. Durum buyken, çözüm nasıl olur, olabilir?. Yarın ona bakacağız!.. (Hıncal Uluç-Sabah)