Balçiçek Pamir, taaa New York’ta izlemiş 32. Günü…
Ama izlediğine bin pişman…
Çünkü hayaline ve beynine nakış gibi işlediği Birand’ın, Özkök karşısında düştüğü duruma üzülmüş…
Birand adına üzülmüş…
Birand gazeteciliği adına üzülmüş…
Neden mi?..
O halde lütfen okuyun!..
Mr. Ego 1 - Birand 0
BİR süredir New York'taydım. BM'deki Kardelenler etkinliği için... Uzaktan lürkiye'ye bakınca içindeyken bazen çok ciddiye aldığınız konuların aslında ne kadar trajikomik olduğunu fark edebiliyorsunuz. Örneğin, köşe yazarları "Kim daha demokrat" yarışına girmişler.
İpi göğüsleyen olmamış. Bir de itiraf modası var. Anlatayım. Hürriyetin eski genel yayın yönetmeni Ertuğrul ÖzkÖk, bu sefer kendi adına "PR" çalışmasına girmiş. Yazılı röportajı, televizyondaki 32. Gün izlemiş.
İzlemiş de keşke ben izlemeseydim. O Birand ki mesleğimdeki duayenlerden biri...
O Birand ki, soru sorma ustası, sapına kadar gazeteci... O Birand ki kaç yaşına gelirse gelsin, haberden heyecan duyan bir yapı... Eee nereye kayboldu peki Özkök'ün karşısında? Hrant Dink haberini soracak oldu, "Sen de mi öyle düşünüyorsun yani Mehmet Ali?" diye hafif bir uyarı aldı. Hayır düşünmüyormuş aslında. Örneğin, haberden sonra Dink'in valiliğe çağrılmasından kimse bahsetmedi bile. Ahmet Kaya diye bir şeyler gevelendi... Karşıdaki ego müthiş, hakkını vermem lazım... "Tamam, başlıklar biraz ağırdı belki ama Ahmet de işin dozunu kaçırmıştı. Üstelik ben hâlâ Ahmet Kaya dinlerim" dedi. Ben ekran başında işin dozunu kaçıran Ahmet Kaya'yı düşünüp, biraz ağır kaçtığı itiraf edilen "Şerefsiz" başlığını, fotomontaj fotoğrafların manşetteki görüntülerini hatırlayıp delirirken, Birand gülümsedi, tedirgin, rahatsız, "Ne işim var benim burada?" cinsinden, gözler başka tarafa kaçtı, kameraya yakalandı falan filan... Oysa, "Sen niye benim Hürriyet'te yazmamı istemedin de ben hâlâ Posta'da yazıyorum?" diye soru verseydi fena mı olurdu? Allah'tan program bir süre sonra bitti. Kalbim kaldırmazdı daha fazlasını yoksa. Ama Ertuğrul Özkök, nam-ı diğer Mr. Ego'yu buradan avuçlarım patlayıncaya kadar alkışlamak istiyorum, böylesine bir performans gerçekleştirdiği ve Birand gibi bir gazeteciyi karizmasıyla alt ettiği için... Olan Hrant Dink ile Ahmet Kaya'ya oldu. Ama olsun. Mühim olan Mr.
Ego'nun itiraflarıdır.