Hastane masraflarını kim ödeyecek?

Türk sinemasının dün toprağa verilen yönetmeni Yücel Çakmaklı ardında bir dram bıraktı.

Yücel Çakmaklı vefatının ardından birde dram bıraktı. Hastanede tedavi için ekonomik gücü olmayan Çakmaklı'nın ne kadar tedavi borcu çıktı? Bu borcu kim ödyecek? Hasan Kemal yazdı... Siyasi yazılara biraz mola verelim. Cenazesine katılarak ardından dualar ettiğim bir ismi hayırla yad edeceğim ve bir çok gazetecinin atladığı bir olayı sizlerle paylaşacağım.
Evet, yeni nesil Yücel Beyi pek tanımıyor. Çünkü popilist kültürün bir unsuru olarak hayat sürüyorlar. En kötüsü de şu ki kendisini kültür-sanat dünyasının içinde gören bir çok isimde Yücel Çakmaklı ismine dair çok şey bilmiyor.
Bu ayıp kimin? Bizim kuşağın mı? Yoksa bizim dünyamıza ait kültür insanlarını önemsememizden mi?
***
Sorular çokta, benim içimi yakan bu saatten sonra Yücel Çakmaklı’nın vefatı da değil, bilesiniz. Çünkü dün cenazede öğrendiğim ve oldukça müteessir olduğum bir bilgi beni resmen yıktı.
Türk sineması bir tek filmde aldığı rollerle milyarları kazanan oyuncu, yönetmenler tanıdı…
Alın size Recep İvedik…
İçeriğinde ne var? Filmin maliyeti 450 milyon, filmin gişe hasılatıysa 9 milyon dolar. Ve Recep İvedik namlı komedyen, daha dün girdiği sanat dünyasında altında üstü açık lüx araba, boğazda lüx yalıda oturuyor.
Kimsenin malında gözümüz yok…
Ama üzüntümüz şudurki Türk sinemasına bu kadar baş yapıt eser bırakan Yücel Çakmaklı ömrünün son yünlerinde emekli maaşına talim ederek yaşıyordu. Haydi bunu anlarsınız, bir yere koyarsınız. Peki onlarca Sinema, dizi, belgesel eser bırakan bu usta yönetmen’in hastane masraflarını ödeme gücü olmadığını söylersem ne düşünürsünüz?
***
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Yücel Beyi Memorial hastanesinde yattığı ilk gününden başlayarak yakın bir takiple izledi.
Başbakan Erdoğan büyük vefa gösterdi, cenazesini taşıdı Yücel Beyin…
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay geldi cenazesine…
Bakanlar, Milletvekilleri geldi…
Hepsine teşekkür etmekten başka ne diyebiliriz…
Ancak Yücel Çakmaklı, bunca tanıdığı; siyasette, devlette etkin makamdayken sanat hayatının en durgun günlerini son 7 yılda yaşadı. Marifet öldükten sonramı ilgi, alaka göstermektir? Sanatçının yaşarken; itibara, saygıya, desteğe ihtiyacı yok mudur?
Efendim, “Devlet Üstün Hizmet Madalyası verdik? Onure ettik mi” diyeceksiniz… Kimin umrundaki… Onun sanat hayatının en durgun günleri MTTB’de Beraber olduğu Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı, Tayyip Erdoğan’ın Başbakan, arkadaşlarının Bakan olduğu dönem değil mi?
Beyler, siyaseti besleyen kültürdür. Kültürü olmayan siyasetin dili olmaz. Siz, bu kültürün en önemli unsurlarını oluşturan isimlere hayattayken ne kadar destek oldunuz?
***
Herkesin kendini haklı göstermek için söyleyeceği bir şey vardır ama, ben önümdeki faturaya bakıyorum…
Fatura 26 Milyar…
Ne faturası bu?
Yücel Çakmaklı’nın hastane masraflarının faturası…
Ailesinin normalde bunu rahatça ödemesi beklenmez mi? Hani onlarca film, dizi, belgesel yapmış bir ismin hastane masrafının ödenmesinden bahsediyoruz…
Ama ödeme gücü yok…
Emekli maaşından başka geliri olmayan bir Usta…
Yine imdada bazılarının o makama getirildiği için hala Başbakan Erdoğan’a kızdığı bir isim yetişiyor. O isim Ertuğrul Günay… Hastane masraflarını kendisine bağlı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü üzerine alıyor.
Yönetmeliğe bakarsanız Telif Hakları bunu sahipsiz kalan sanatçılar için zaten yapıyor diyebilirsiniz. Ama mesele “sahipsiz kalanlara” yapılan bir uygulamanın “sahibi olduğu gösterilen bir sanatçıya yapılıyor olması değil mi?
Ertuğrul Günay’a…
Telif Hakları Genel Müdürü Abdurrahman Çelik’e on numaradan bir teşekkür etmek şimdi bize düşüyor…
Ona sanat hayatının en durgun günlerini yaşatan dostlarınaysa bu fatura karşısında oturup düşünmek!!!
Ya…
Gitmek mi zor, kalmak mı?
Hasan Kemal / Cafesiyaset

Kültür-Sanat Haberleri