Pek çok hamile kadının yaşadığı psikolojik değişiklikler, aynı zamanda yoğun bir stresin oluşmasını da sağlıyor. Kişiden kişiye farklılık gösteren bu dönemdeki psikoloji, bazen ciddi tedavi gerektirecek boyutlara da varabiliyor.
GEBELİK VE DEPRESYON
Doğuma hazırlanan anne adayının hamilelik öncesindeki kişilik yapısının önemli bir rol oynadığını belirten Op. Dr. Olcay Akalın, şunları söyledi: “Yapılan çalışmalar, kötü bir hamilelik dönemi geçiren kadınların diğerlerine göre 2 kat daha fazla doğum sonrası depresyon geçirmeye yatkın olduklarını göstermektedir. Eğer anne adayının daha önce geçirdiği depresyon gibi psikiyatrik hastalığı var ise, hamilelik dönemi boyunca dikkatle izlenmesi gerekir. Özellikle önceden geçirilmiş manik - depresif gibi ciddi psikiyatrik bozukluk dönemleri önemlidir. Bu kadınlar, hamilelik döneminde oluşacak değişimlere karşı daha duyarlı oldukları için diğer kadınlara göre çok daha fazla zorlanır”
EŞİN TUTUMU VE ÇEVRE DESTEĞİ
Gebede oluşan değişimlerden eşlerin birinci derecede etkilendiğini ifade eden Op. Dr. Olcay Akalın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hamilelikte önemli bir konu da, kadının bütün değişiklikleri yaşarken eşin tutumu ve yaşanılan çevredir. Hamilelerde oluşan değişimlerden yoğun olarak etkilenen eşler, annesiyle,ailesiyle yaşadığı ilk çocukluk anıları ve problemlerini tekrar yaşayabilmektedir. Kadının kendi içine kapandığı durumlarda, eş ihmal edildiğini düşünmektedir. Burada eşin verdiği destek ve güven, kadının bu durumdan rahatça çıkmasına ve güven bulmasına yardımcı olmaktadır. Eşin psikolojik yapısı bu destekleri vermeye yeterli değilse, kadının yaşayacağı yük daha ağırlaşmaktadır. Bu durumda her ne olursa olsun, baba adayının da hamileliğin ilk dönemlerinde beraber değerlendirilmesi ve oluşacak değişimler konusunda bilinçlendirilmesi ve yardımcı olması sağlanmalıdır”
DOĞUM SONRASI PSİKOLOJİSİ
Kadınlarda hamilelik sırasında oluşan değişimlerin doğum sonrasında da devam edebildiğine işaret eden Akalın, sözlerini şöyle tamamladı: “Doğumdan sonra kadında; kendi annesiyle yaşadığı özdeşleşme, annelik rolünü benimsemesi, cinselliğe ilişkin değer yargılarındaki farklılık gibi bazı değişimler yaşanmaktadır. Gebeliğin son aylarında görülen içe kapanma sonrasında, kişinin tekrar eski düzenine ulaşması zaman alır.Sonuçta hamilelik, doğal bir yaşam stresi olarak değerlendirilmelidir. Bu döneme ait beklentilerdeki olumsuzluk ve sosyal psikolojik durumdaki değişimler, hamileliğin gidişini etkiler. Bu nedenle ilk dönemden başlayarak, hamile çifti beraber değerlendirmeye almak, konu hakkında bilgi ve beklentilerini, annelik ve babalık rollerine ait düşünce ve tutumlarını değerlendirmek, var olan eksiklikleri gidermek ve en önemlisi psikolojik desteğin verilmesi, kişide oluşan negatif beklentileri indirip, hamileliğin doğal gelişimsel boyutunun yaşanmasına ve iyi geçmesine yardımcı olacaktır”