Halil Ergün'den Tarık Akan'a salvo

Halil Ergün'den "Parayı buldun yoldaşlarını unuttun" diyen Akan'a cevap.

Usta oyuncu Halil Ergün, Adnan Menderes idam edildiğindekiduyduğu üzüntüyü, çocukluk yıllarını, siyasi görüşünü Hürriyet'ten İzzet Çapa'ya anlattı..

İşte o röportajın bir kısmı;

Menderes'in asılması bende derin izler bıraktı diyen Ergün, "Ben her zaman darbelere, sıkı yönetim mahkemelerine, idamlara, tarihsel yalanlara ve getirdikleri sonuçlara karşı oldum. Dostlarımın terk edeceğini, tek başıma kalacağımı bilsem de yine doğrum neyse onu savunurum." diyor.

HALKI KURTARMAK ROMANTİK BİR ZORBALIK

* Askeri müdahaleye karşı tavrınız baştan beri mi böyleydi?

- Teorik olarak evet. Ama insan yaşadıkça, öğrendikçe ve geliştikçe olaylara daha doğru bakmayı da öğreniyor. Şimdi dönüp bakıyorum da bizim solculuğumuzun,devrimciliğimizin mayasında belki Kurtuluş Savaşı kaynaklı, belki kurtarıcılık ülküsüyle büyüdüğümüz için militer bir ruh vardı.

Mesela ben 12 Mart hapishanelerinde çok sayıda genç teğmenle birlikte yattım. Ama uzun zamandır halkı kurtarmanın romantik bir zorbalık olduğunu düşünüyorum.

"HALA SOL GÖRÜŞLÜYÜM"

Yani artık solcu değil misiniz?

- Etiketlerle konuşmak hoş değil. Tabii ki sol görüşlüyüm. Ama tekamül diye bir şey var.

Değişim hayatın ta kendisi değil mi zaten? Fakat ben yıllarca ortak bakışta olduğumuzu sandığım kimi solcularla kadınlar, Kürtler, eşçinseller, Ermeniler, askeri darbeler ve daha birçok konuda meseleye aynı bakmadığımızı fark ettim. Kısaca onların faşizan ve gerici olduklarını gördüm.

* Teraziniz hangi tarafa çekiyor bugünlerde?

- Şiddete, zorbalığa, eşitsizliğe ve her türlü faşizan davranışa karşı tepkim devam ediyor. Bugünkü hükümete katiyen faşist demesem de, muktedir olanın herzaman şiddeti yedekte tuttuğu gerçeğini unutmamak lazım. Otoriter tavırlar hissettiğim zaman onlara da eleştiri getiriyorum.

* "Eşit imkanlı muhalefet" mi?
- (Gülüyor) Dedim ya dünyanın her yerinde iktidarlar, düzeni korumak için şiddeti ve baskıyı yanı başında taşır. Buna izin vermemek de bizlerin görevi. İşte o yüzden ben ezeli muhalifim. Demokratik başkaldırıyı ve sivil itaatsizliği savunuyorum.

"TARIK AKAN BANA DENSİZLİK ETTİ KIZDIM GÖRÜŞMEME KARARI ALDIM"

* Arkadaşlarınız "Devrimciydik, yoldaştık, parayı buldun dostlarına sırtını çevirdin" diye suçlamıyorlar mı?
- Cehaletin vicdanı yok ki. Bunu söyleyenler cahil, cahil adam da vicdansızdır, hem kolay yorum yapar hem de kolay yadsır. Okur yazar olmak cehaleti ortadankaldırmıyormuş demek ki. Benim faturamı şimdiye kadar kimse ödemedi. Önce borcumu ödesinler, sonra konuşsun densizler.

* Tarık Akan'ın sizi "aforoz ettiği" konuşuluyor.
- Artık bilemiyorum ben mi onu yoksa o mu beni aforoz etti. Bana karşı densizlik ettiği için ona çok kızdım ve görüşmeme kararı aldım.

"BAŞBAKAN'I ARADIM"

* Gezi olayları sırasında Başbakan'ı aradığınız söyleniyor. Doğru mu bu?

- Başbakan'a ulaşmaya çalıştım ama Fas'ta olduğu için başaramadım.

Çünkü Çarşı'nın harekete geçtiği gün "Bu akşam kan dökülebilir" diye bir telefon aldım. Sonra Bülent Arınç'ı, Hüseyin Çelik'i aradım, onlardan da ses çıkmadı.Hüseyin Bey ertesi sabah döndü. Ama bir gece önce olan olmuştu.

* "Çapulcuları" destekliyor musunuz?

- Sivil itaatsizliği savunuyorum. Ezeli muhalefetteniz. Başkaldırıyı seven bir adamım, kültürüm de bunun üzerine oturmuş zaten. Oradaki insanları sonunakadar savundum ve hep polis şiddetini eleştirdim. Tabii polis de görevini yapacak ama vur dediğinde öldür noktasına gelince buna şiddetle karşı çıkarım.

"SON EYLEMLERİ PEK BENİMSEYEMEDİM"

- İtiraf etmeliyim ki son eylemleri pek benimseyemedim. Başkaldırı kültürü kendi hayatını talep eder. Ama bunu tencere tava çalarak, eline bayrakları alarakyapamazsın. Eline bayrak alan kendini haklı sanıyor. Hem sonra kim kimebayrak sallıyor Türkiye'de?

"BEN AK PARTİ'YE DEĞİL TAAHHÜTLERİNE OY VERDİM"

* Son dönemde biraz AK Parti'ye gönül vermiş gibisiniz.
- Hiç alakası yok. Ben AK Parti'ye oy vermedim, demokrasi adına bana verdiği taahhütlere oy verdim. Yarın ruhumu okşayan başka bir siyasi parti olursa onaveririm oyumu.

* Size bu konuda yöneltilen eleştiri oklarına ne diyorsunuz peki?
- Mahalle baskısının en acımasızı bizim solcularda vardır. Nasıl hakaret ettiklerini bilemezsin. Bizim kafamızda hep sağcılara, dincilere oy verilmez fikri var ya. Bununla büyümüşüz. O güne kadar Kürtler'e, bağımsızlara, sol partilere oy verdim. Aslında bahsi geçen seçimde ben ve bazı arkadaşlarım oy vermemeyekarar vermiştik.

* Seçim günü gelip çatınca ne değişti?
- Evde otururken düşünmeye başladım "Biz hapishanedeyken bile oy verdik,neden şimdi vermiyoruz" diye. "Versen kime verirdin dedim" kendi kendime; yanıtaniden geldi "AK Parti'ye"...

* Neden?
- Demokratikleşme, yeni anayasa gibi talepleri var her şeyden önce. Sonra az mı iş yapıldı bu ülkede? Çingenelerle ilgili toplantı bile yeter bana. Onların 3. sınıf vatandaş muamelesi görüp nasıl acılar içinde yaşadığını biliyorum. O kurultayı ben ağlayarak izledim inanır mısın? Sonra Başbakan, Tunceli meselesinde Aleviler'den ve Kürtler'den özür diledi. Ben de gittim verdim oyumu. Ayıp değil mi Başbakan'a bu kadar vicdansız davranmak.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Medyanaliz Haberleri