Görüştüğü işçilerin taleplerini dinleyen, yanlarında olduklarını belirten Arslan, her zaman mağdur ve mazlumların yanında yer aldıklarını söyledi.
Van'da DEM Parti'li belediyelerin işten çıkardığı 800'den fazla belediye çalışanıyla dayanışma içinde olduklarını ifade eden Arslan, "Bugün haklı bir mücadelemizin 166'ncı gününde, İpekyolu Belediyesi'nin önünde yapılan haksızlıkların, hukuksuzlukların, adaletsizliklerinin hesabını sormak için buradayız. Van Büyükşehir, İpekyolu, Gevaş, Edremit ve Tuşba belediye başkanları, bizi duyun, anlayın. Van halkının helal oylarıyla seçildiniz ama seçildiğiniz andan itibaren emeğin, emekçinin hakkını gasbettiniz. Hani barıştan yanaydınız, adalet, hukuk, kardeşlik diyordunuz. Yaptığınız nedir, kardeşliğimize bomba attınız." diye konuştu.
Görevlerine son verilen işçilerin hesabını sonuna kadar savunacaklarını belirten Arslan, şunları kaydetti:
"Ne yazık ki adaleti yok saydınız, barış yerine kavgayı öne sürdünüz. 800'den fazla arkadaşımızın hiçbiri hukuki bir soruşturma geçirmedi. Bir gün haklarında disiplin hükümleri uygulanmadı. Sadece zihniyetlerine karşı oldukları için bu arkadaşlarımızı ipe sapa gelmez gerekçelerle işten çıkardılar. Bunların gücü ellerinde silah olmayan, alın teri döken emekçilere, çalışanlara, adalet ve hukuk isteyenlere yetiyor. Bu arkadaşlarımız işe dönene kadar mücadeleye devam edeceğiz. Yasaların bize verdiği yetkiyi kullanarak toplu sözleşme yaptığımız yaklaşık 6 bin arkadaşımızın hukuka uygun olarak imzaladığı, baştan sona kadar kanun hükmünde olan toplu sözleşmelerimizi iptal etmek için dava açtılar. Bunlara yazıklar olsun."
- "Baskı yapılarak sendikadan istifa edilme girişimlerine son verilsin"
Alın teri ve emeğinden başka sermayesi olmayan binlerce kişinin ekmeğine el uzatıldığını vurgulayan Arslan, yapılan haksızlığın kabul edilemeyeceğini dile getirdi.
Her zaman hukuktan, haktan yana olduklarını ifade eden Arslan, "Burada da tarafız. Hak, adalet, hukuk için tarafız. Bu taraftarlığımız mahkemeler tarafından da kabul edildi. 21 arkadaşımızın işe iade kararları verildi ama bunlar mahkemeleri tanımıyorlar. Bunlar, dağı şehre taşımak istiyorlar. Dağdakilerin de sizlerin de hesabını bu millet soracak." dedi.
İşçilerin görevine son veren belediye yönetimlerini eleştiren Arslan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bunlar hukuku, barışı, kardeşliği, hakların kardeşliğini kendi çıkarlarına dokununca hatırlıyorlar. Bunlarda adalet ne gezer? Bunlar Kandil'in emrinde duran birer taşeron. Bu adaletsizliklerden vazgeçmezlerse, işçiler işlerine dönmezlerse bu milletle beraber hesabını tek tek soracağız. Burası hukuk devleti. 166 gündür bütün tehditlere rağmen buradaydınız. Siz burada olduğunuz müddetçe sizinle yol yürümeye, bu meydanda durmaya devam edeceğiz. İşten çıkarılan bütün arkadaşlarımızın derhal işlerine dönmelerinin sağlanmasını, bütün sürgünlerden vazgeçilerek arkadaşlarımızın eski yerlerine dönmelerini istiyoruz. Baskı yapılarak sendikadan istifa edilme girişimlerine son verilsin. Mahkeme kararlarına derhal uyulsun. Toplu iş sözleşmelerinin iptali için açılan davalar geri çekilmeli. Ödenmeyen ikramiyeler, mesailer ve toplu sözleşme farkları derhal ödenmeli."