Güneydoğu'daki kamu ihaleleri mercek altında

Şehirde ve kırsalda terör örgütüne büyük darbe vuran emniyet birimleri, örgütün ekonomik ve finans kaynaklarını da kurutmak için çalışmalar başlattı.Özellikle terör örgütünün etkili olduğu Güneydoğu'daki illerde kamu ihalelerine giren şirketleri mercek altına alan emniyet birimleri, ciddi verilere ulaştı. Söz konusu şirketlerin ilişkileri, yatırımyaptıkları alanlar ve terör örgütüyle bağlantısının olup olmadığı tek tek inceleniyor.

SÖZDE VERGİ ALINIYOR

Terörle Mücadele Daire Başkanlığı'nın ardından Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığı da konuyla alakalı çalışma yaptı.Örgütün para kaynakları ayrıntılı olarak ele alındı.KOM Daire Başkanlığı'nın çalışmasına göre örgütün parasal kaynağının 100 milyonlarca lirayı bulduğu belirtildi.Örgütün en önemli finans kaynaklarından birinin sınır kaçakçılığı yapan bölge insanından alınan sözde vergiler olduğu kaydedildi. PKK'nın bu kapsamda özellikleHakkari,Van ve Şırnak il sınırlarında ciddi gelir elde ettiğine dikkat çekildi.

KAÇAKÇILARA KURYELİK

Raporda sınır illeri üzerine yoğunlaşılan çalışmada Gaziantep, Van,Hatay, Şanlıurfa,Van, Mardin,Mersin, Bitlis,Hakkari ve Diyarbakır gibi şehirlerde yaşanan kaçakçılığın nitelikleri demasaya yatırıldı. Terör örgütünün özelikle Van sınırındaki uyuşturucu, akaryakıt, gümrük, sigara ve göçmen kaçakçılığından ciddi oranda gelir elde ettiğine dikkat çekildi. Raporda örgütün bizzat kaçakçılık yapmadığı ve kaçakçılıktan geçinen insanlardan sözde vergilendirme ve gümrükleme adı altında gelir elde ettiği de belirtildi. Ayrıca terör örgütmensuplarının sınır geçişlerinde kaçakçılara kurye ve kılavuzluk hizmeti karşılığında da önemli bir gelir elde ettiği vurgulandı.

100 MİLYON EURO GÜMRÜK VERGİSİ

Sınır kaçakçılığından ciddi gelir elde eden terör örgütü sınır geçişlerinde kaçakçılardan uyuşturucu maddeler için kilo başı 50-100 dolar, çay kaçakçılığında at başına 5 lira, akaryakıt kaçakçılığında ise at başına 2 lira vergi aldığı öğrenilirken ayrıca örgütün bu vergileri de aylık bazda yaptığı vebu işiyapanailevekişilerdentopluhaldeharaç olarak temin ettiği kaydedildi. Raporda yakalanan örgüt mensuplarının da ifadelerine yer verildi.Örgütün sözde gümrükleme noktaları üzerinden yaklaşık 100 milyon euro para kazandığına dikkat çeken bir terörist, sınır kaçakçılığına İran jandarmasının da göz yummasının kendilerini rahatlatıtğını anlattı.

Devlet yardımı da PKK'ya gidiyor

Raporda Köye Dönüş ile Terör ve Terörle Mücadaleden Doğan Zararların Karşılanması Yasası kapsamında ödenen paraların bir kısımının da PKK'ya gittiği ifade edildi. PKK'nın tehdit ve baskıyla devletin ödediği mağduriyet tazminatını vatandaştan aldığı kaydedildi. Bazı mağdurların devletin ödediği bu tazminatın yüzünü bile görmediği belirtildi.

Sınır güvenliği ve koordinasyon yok

Yapılan araştırmalarda söz konusu illerin sınırlarındaki örgütün ciddi gelir kaynaklarının olması, sınır güvenliğinin gerektiği gibi sağlanamamasının etkili olduğu da tespitler arasında yer aldı. Bölgede kaçakçılığın normal bir iş olarak algılanmış olması ve devletin bu konuda ciddi yaptırımlarının olmaması örgütün finans kaynaklarının zenginleşmesine neden olduğu vurgulandı. Yine raporda kaçakçılarla mücadele edecek kurumlar arasındaki koordinasyon eksikliğinin kaçakçılıktan büyük rant elde eden örgüte yaradığı ifade edildi. Raporda, kritik bölgelere atanan bazı devlet memurlarının halka karşı olumsuz tavırlarının da önemli bir sorun oluşturduğunun altı çizildi.

Devleti temsil eden memurların tavır ve davranışlarının bölge halkında devlet aleyhine bir güvensizlik durumuoluştuğuna da dikkat çekildi.

Uludere örneği

Kaçakçılık faaliyetlerine yönelik gerekli tedbirlerin alınmadığını gösteren en çarpıcı olay Uludere'de yaşanmıştı. 35 vatandaşın hayatını kaybetmesine neden olan hava saldırısının ardından şahısların sınır kaçakçılığı yaptığı belirtilmişti. Köy muhtarının ve hayatını kaybedenlerin yakınlarının da belirttiği üzere kaçakçılık faaliyetlerinin kaymakamlığın ve askeri yetkililerin bilgisi dahilinde yapıldığı aktarılmıştı. Bölgede kaçakçılığın normal bir iş olarak algılanmış olması ve devletin bu konuda ciddi yaptırımlarının olmaması örgütün finans kaynaklarının zenginleşmesine neden oluyor.

BUGÜN GAZETESİ