İSTANBUL (AA) - Fotoğraf ve çizimlerin yer aldığı "Güney Afrikalıların Gözünden Türkiye" sergisi Akademi Beyoğlu'nda sanatseverlerle buluştu.
Yunus Emre Enstitüsü (YEE) tarafından, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) İstanbul Ofisinin desteğiyle hayata geçirilen sergide Türkçe öğrenen Güney Afrikalı sanatçıların çalışmaları sergilendi.
Johannesburg YEE'nin Türkçe kurslarına katılan fotoğraf sanatçısı ve gezi yazarı Marion Kate Smith, Türkiye'de 10 yıl boyunca gezdiği yerlerin fotoğrafını çekerek, deneyimlerini kaleme aldı.
Türkiye'de 40'a yakın şehir gezen sanatçının, 15 şehre ilişkin yazdığı değerlendirmelerin yer aldığı anı defteri, Türkçe ve İngilizce kitap haline getirildi.
YEE'de Türkçe eğitiminin yanı sıra kaligrafi ve ebru sanatı kurslarına katılan kara kalem sanatçısı Alex Maswanganyi ise Smith'in çektiği fotoğrafları resimlerine yansıttı. İnsan portreleri çizen Maswanganyi, enstitü tarafından gerçekleştirilen çok sayıda kültür-sanat faaliyetine katılmasının ardından, başta Ayasofya olmak üzere, Türkiye'nin tarihi ve mimari değerlerini resmetti.
- "Görsel sanatlar, iletişim kurmanın bir formudur"
Alex Maswanganyi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Nelson Mandela'nın özgürlük mücadelesi verdiği Johannesburg'daki Soweto bölgesinde dünyaya geldiğini kaydetti.
Ülkesinde kaligrafi eğitimi aldığını, bir arkadaşının tavsiyesi üzerine ise 2018'de YEE ile tanıştığını aktaran Maswanganyi, şunları söyledi:
"Bir aydır Türkçe derslerine katılıyorum, başlangıç seviyesindeyim. Yunus Emre Enstitüsü'nde sevgi, barış ve dostluğu buldum. Yunus Emre'nin eserlerini okuduğumda, onun öğretilerinde de sevgi ve barışın olduğunu gördüm. Türkiye ile Güney Afrika, sevgi ve barışın bir araya gelmesi bakımından birbirine çok benziyor. Ben de bu nedenle Nelson Mandela ile Yunus Emre'nin portrelerini birlikte çizdim."
Genç ressam, ilk kez geldiği İstanbul'da özgürlük, sevgi ve huzur bulduğunu, gelmeden önce okuduğu Yunus Emre'nin içten öğretilerinin de karşılığını bizzat gördüğünü dile getirdi.
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ne giderek cami ve çevresinde saatlerce vakit geçirdiğini vurgulayan Maswanganyi, "Çizim yaparken yanıma gelenler oldu ve birlikte fotoğraf çektirdik. Güney Afrika'dan geldiğimi öğrenince mutlu oldular. Görsel sanatlar, iletişim kurmanın bir biçimi, formlarından biridir. Bu nedenle benim çizimlerimin Güney Afrika ve Türkiye arasında iletişim kurmak için önemli olduğunu düşünüyorum. Ne kadar sevgimiz varsa birleştirelim ve bir olalım, bundan asla vazgeçmeyeceğim." diye konuştu.
Maswanganyi, kendisini Türkiye'de misafir eden YEE'ye teşekkür ederek, "Bana gösterdiğiniz sevgiyi gerçekten takdir ediyorum. Biliyor musunuz burada kendimi çok özgür hissediyorum, sanki Güney Afrika'daymışım gibi." ifadelerini kullandı.
- "Türkiye'deki farklı şehirlerden 10 fotoğraf seçtik"
Güney Afrikalı fotoğraf sanatçısı Marion Kate Smith de 10 yıldır farklı zamanlarda Türkiye'ye geldiğini, 40'tan fazla şehirde bulunduğunu ve gittiği tüm şehirlerde fotoğraflar çektiğini söyledi.
Maswanganyi'nin resimlerini çizerken ilham aldığı fotoğrafları çeken Smith, YEE'nin projesi içinde yer almaktan duyduğu mutluluğu aktararak şöyle konuştu:
"Daha sonra bu görsellerin halka açık olarak sergilenmesini ve daha geniş kitlelere ulaşmasını istedik. Bunun üzerine Türkiye'deki farklı şehirlerden 10 farklı fotoğraf seçtik ve Alex de bu fotoğrafların eskizini yaptı. Güney Afrikalı sanatçıların gözünden Türkiye'yi gösteren bu sergi, aynı zamanda beyaz ve siyahi, kadın ve erkek sanatçıların iş birliğiyle gerçekleştirilmesi bakımından da önemli."
Türk insanını çok misafirperver bulduğunun altını çizen Smith, "Buraya pek çok kez geldim. Hatta herkes bana 'Yarı Türk' der. Çünkü Türkiye'de çok zaman geçirdim. Burada olmayı seviyorum, burası bana ikinci bir ev gibi geliyor. İnsanları ihtiyaç duyulan her yerde her zaman yardım etmeye istekli buluyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Marion Kate Smith, nereden geldiğini söylediğinde insanların şaşırdığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Afrika'dan geldiğimi söylediğimde, insanlar neden beyaz olduğumu soruyor ve Güney Afrika hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyor. Ben de nereden geldiğimi paylaşmayı ve ülkem hakkında bilgi vermeyi seviyorum. Türkiye'de birkaç şehir daha gezeceğiz. Bolu, Ankara, Kapadokya ve Alanya'ya gidip tekrar İstanbul'a döneceğiz. Güney Afrika'ya döndüğümüzde sergiyi tekrar açacağız ve Alex'in alanında başarılı bir sanatçı olarak çalışmalarına devam etmesi için elimizden geleni yapacağız."
- "YEE pek çok ülkede başarılı projelere imza atıyor"
Sergilenen eserleri inceleyen ve sanatçılarla sohbet eden Güney Afrika Cumhuriyeti İstanbul Fahri Konsolosu Remzi Gür ise YEE'nin pek çok ülkede başarılı projelere imza attığını belirterek, "Sadece Türklere değil oradaki ülkelerin vatandaşlarına, yabancılara da Türkiye'yi tanıtıyor, turizm elçiliği yapıyor ve bu konularda başarılı da oluyor." dedi.
Gür, sanatçıların eserlerini beğendiğini, Afrika ülkeleri ve Güney Afrika ile ilgili çalışmaların her bakımdan önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Güney Afrika, Afrika'nın en zengin ülkelerinden biri. Dolayısıyla standart olarak da Türkiye'ye yakın. Orayla ticari ve sosyal iş birliği yapmak hem Türkiye hem de Güney Afrika açısından faydalı. Afrika'nın birçok ülkesinden talebelerin gelip Türkiye'de eğitim alması, Afrika'yla olan bağımızı daha da güçlendiriyor. Gelen öğrenciler burada hem eğitim alacak hem de Türkçe öğrenecek. Dolayısıyla memleketlerine döndükleri zaman bir nevi Türk kültür elçisi gibi çalışacaklar."
Proje kapsamında ilk olarak İstanbul'da ziyarete açılan sergi, daha sonra başka şehirlerde de sergilenecek.