Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, hükümet cemaaat kavgasını tek şeritli köprüde kafa kafaya çarpışan iki arabaya benzetti.
Gülen'e yakın isimler arasında gösterilen Gülerce, bugünkü köşesinde Başbakan Erdoğan'ı sorumlu açıklamalar yapmaya davet etti.
Erdoğan'ın Brüksel ziyaretinde paralel yapıyı anlatmasından duyduğu rahatsızlığı gizlemeyen yazar, Başbakan'ın her şeyi paralel yapıyla izah etmesini dehşet verici buldu.
Erdoğan'ın cemaati hedef gösteren açıklamaları ve Gülen'in avukatının yeni ses kayıtlarının çıkabileceği uyarısını yan yana getiren Gülerce, tartışılacak bir görüşte bulundu. Yazara kulak veriyoruz:
DEMEK ÇOK KÖTÜ ŞEYLER OLACAK
"Sayın Gülen’in avukatının ikazlarıyla birlikte okunduğunda, Sayın Başbakan’ın ifadeleri dimağlarımıza bir çivi gibi çakılan, zihinlerimizi zonklatan şu soruyu akla getiriyor: “Demek, çok kötü şeyler olacak... Bu süreç; sapla saman karıştırılmadan, koskoca bir camia töhmet ve zan altında bırakılmadan, bu ülkede hayır ve iyilik hevesi, heyecanı öldürülmeden, insanımızı birbirine hasım hale getirmeden nasıl yönetilecek?”
“Yolsuzluk ve rüşvet soruşturması”nda, Sayın Başbakan “Sabah gözaltılar başladı, öğlen haberi medyaya sızdırıldı, akşam da mahkûmiyet kararı verildi.” diyerek yapılanları eleştirmişti. Şimdi aynı şey yapılmıyor mu? Bir heyuladan bahsediliyor. Darbe yapmış, MİT’i karşısına almış, herkesi dinlemiş, her yere sızmış, her köşe başını tutmuş. Kesin bir dille, sanki ortada bir yargı kararı varmış gibi konuşuluyor.
Ama hukuk nerede? Yargı, kararını verinceye kadar hani insanlar masumdu? Hani suçun şahsîliği prensibi vardı? Diyelim ki bazıları, Hizmet’in ruhu ile bağdaşmayan bir iş yaptılar, sadece Allah’ın rızasına kilitlenmiş, gerçekten bugüne kadar görülmemiş bir fedakârlık destanı yazan milyonlarca insanı üzmenin, kırmanın âlemi nedir? Neden titizlik gösterilmiyor, neden üslup cinayetleri ile dümdüz gidiliyor? Psikolojik harp unsurlarıyla kendi insanımıza bir operasyon mu yapılıyor? Bu, devlet ciddiyeti, hukukun üstünlüğü ile bağdaşır mı?
Sayın Başbakan’ın yargıya müracaat etmesi gerekir. Değilse tek şeritli -demokratikleşme, hukukun üstünlüğü ve özgürlükler şeridi- bir köprüde -o köprü Türkiye’dir- iki araba kafa kafaya çarpışacak. Kardeşliğimize, huzurumuza yazık olacak…"
internethaber